Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-

Bölüm 35 - Deja Vu

(Sizi kesinlikle şımartıyorum 😌) 

Kelime sayımız: 1317

''Hey Jisung!'' 

Barmen arka odaya gitme yolunda Jeff'in ona seslenmesiyle olduğu yerde dönmüştü. 

''Yeni oyuncaklarını denedin mi bakalım?'' diye sordu koruma sırıtarak. 

Jisung gülerek başını iki yana salladı ''Daha kutularından bile çıkarmadım onları!'' 

Jeff 'Tüh be!' gibisinden bir şeyler mırıldanıp gülerek giderken Jisung da arka odaya doğru ilerledi. 

''Beni mi çağırdın?'' diye sordu koridora girer girmez Minho'ya seslenerek. 

Ama patronunu her zamanki koltuğunda göremedi ''Hm?'' 

Bir işi çıkıp gittiğini düşünerek omuz silkip arkasını dönmüştü ki bir anda kanı tamamen dondu. 

''Merhaba Jisung.'' 

Jisung karşısındaki adama bakınca Minho'yu da bulmuştu. 

Kulüp sahibi sert ve sıkı bir şekilde tutulmuş ve bilardo masasına dayandırılmıştı.  

Barmen şaşkınlığına rağmen ölmüş olması gereken adama baktı ''Namjoon'' dedi yüzündeki yaraları da hesaba katıp iğrenmiş bir şekilde. 

Adam vurulup balkondan aşağı atıldıktan sonra gerçekten bakılacak halde değildi. 

''Seni yeniden görmek ne güzel'' diye devam etti Jisung bilardo masasının diğer tarafına hafifçe eğilerek. 

''Öyle mi? Hafızam doğruysa en son arkadaşlarını vurduktan sonra onları 7 metre yükseklikte olan bir balkondan aşağıya atmıyordun da'' diye gürledi Namjoon kıpırdanıp duran Minho'nun durmasını sağlarken. 

''Elbette atmıyorum. Böyle bir şey oldu, çünkü biz seninle hiç arkadaş olmadık''  

''Yazık oldu, ikimizin harika bir takım olacağından eminim oysa'' dedi Namjoon masanın diğer tarafından. 

Jisung ise Minho'nun sırtına dayanmış olan silahı görünce resmen hırlamıştı ''Bu yaptığına korkaklık derler ama. Bir adamı arkasından vurmak tam bir ödlek olduğunu göstermez mi?'' diye sordu. 

Açık konuşmak gerekirse gencin herhangi bir planı yoktu.  

Bir silahı da, bir silaha ulaşabilme olasılığı da yoktu. Minho'yu şu anki durumundan kurtarma şansı hiç yoktu. 

Birinden biri mutlaka vurulacaktı. 

Şu durumda gerçekten sıçmıştı. Minho ise ondan daha beter sıçmıştı. 

''Bunun beni nasıl gösterdiği sikimde bile değil. Tek istediğim bu piçin ve senin yolumdan çekilip gitmeniz. Bu hoşunuza gitse de gitmese de en tepeye ben çıkacağım. Bugün ikiniz de kaybedeceksiniz'' 

Ve Jisung bunun doğru olduğunu biliyordu.  

Bu durumdan bir çıkışları yoktu. Bu kez yoktu. 

Gencin üstünde zaten bir şey yoktu ve Namjoon Minho'yu da çoktan silahsız bırakmış olmalıydı. Ayrıca buraya kimse de gelemezdi çünkü patronları çağırmadığı taktirde böyle bir yetkileri yoktu. 

Jisung şu anda telsize ulaşamazdı. Kulak içi aygıtının da diğerlerine ulaşacak bir kanalı yoktu. 

Minho şu anda olduğu yerde sıkışmış haldeydi ve Jisung bugün yüksek ihtimalle ölecekti.