Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-

Bölüm 27 - Çözümler

Kelime sayımız: 1100

-------------

Akşama doğru Yoongi eve geldiğinde Jisung toparlanmasına yardım ederken bir yandan da Felix'le yaptıkları planları düşünüyordu.

Yakınlardaki bir yetimhaneyle çoktan görüşmüştü ve yakın bir zamanda evini görmeye gelecek olan bir görevli olacaktı.

Tek umudu Yoongi'nin bu akşamdan tamamen toparlanabilmesi ve Woo'nun da küçük bir çocuğu sorun etmeyip Jisung'la birlikte yaşamayı kabul etmesiydi.

Felix dayanamadığı için Chan'la anlaşıp onu görmeye gitmişti. Aslında yıllar öncesinde olanlardan dolayı ona çok kızgındı, ama Minho ve Jisung'u ne kadar düşündüğünü bildiği için bir yandan ona hak da vermişti.

Jisung ikilinin barışmasını çok istiyordu. Yeniden çıkmaya başlamasalar bile en azından Felix'in yeniden uzaklara gitmesi bari önlenebilirdi.

Açıkçası yetimhane görevlisinin evi görmeye ne zaman geleceğini bilmiyordu ve Chan'a yaptığı bu iyiliğin kulüpteki işinden bir süre izin almasını sağlayacağını düşünmüştü.

Yoongi geldiği hızda hemen her şeyini toplayıp gidince Jisung da plana uygun şekilde Wooyoung'a mesaj attı ve sabırla bir cevap beklerken yenice boşaltılmış olan odayı temizlemeye koyuldu.

Odayla işi daha anca bitmişti ki telefonu çaldı, şansına arayan kişi de Wooyoung'du.

''Efendim?''

''Dostum sen ciddi misin? Gerçekten düşündüğüm teklifi yaptın mı bana??''

Jisung kıkırdadı ''Bu kadar sevineceğini bilsem en başından teklif ederdim, ama bazı şartlar olacak tabii''

''Şu durumda hiçbir teklifi reddedemem Ji, biliyorsun. Bana konum atsana, müsaitsen hemen geleyim de konuşalım''

''Aslında harika olur, atıyorum konumu hemen''

''Tamamdır! Çok teşekkür ederim Jisung, sen bir kahramansın!''

''Bir konuşalım da, bakalım böyle düşünmeye devam edecek misin'' diye güldü Jisung ''O halde bekliyorum seni''

Telefon kapanınca Jisung bir anlığına donakaldı. Wooyoung buraya taşınma konusunda şimdiden oldukça mutlu gibiydi, ama Minho'yla ilgili olan şeyleri duyunca da bu şekilde kalabilecek miydi?

Kendinden pek emin olamadığı için Felix'i aramaya karar verdi, müsait olmasını umuyordu.

''Efendim Jisung? Her şey yolunda mı?''

''Yolunda hyung, Yoongi gitti ve Wooyoung da buraya gelmek üzere yolda. Taşınmayı kabul etti gibi ama şartları konuşacağız yüz yüze''

''Bu harika!'' diye haykırdı Felix telefonun diğer tarafından ''Ona önce Minho'dan sonra da çocuktan bahset, bence her dediğini dinler''

Jisung başını eğdi ''A-aslında... Bunu tek başıma yapabileceğimi sanmıyorum...''

''Neden?''

Karşı taraftan bir cevap gelmeyince Felix endişelenmişti ama gencin nefes alışverişini hala duyabiliyordu. Derin bir iç çekti.

''Jisung... Sen hala--''

Jisung arkadaşının ne demeye çalıştığını anlamıştı, ama buna vereceği cevaptan da, karşılığında alacağı tepkiden de korkuyordu.

''Sen... Wooyoung'un onunla olan ilişkisini kıskanmış olabilir misin?''