(SÜRPRİİİİZZZZ!!!!~~~~)
(Evet biliyorum çok beklediniz, her yere yazdınız, bana ulaştınız biliyorum 😅)
(Ama inanın ki bu kitabı yazmak için uzun süre boş kalmam ve kafamı tamamen buna vermem gerekiyo, baştan savma olmasını asla istemem çünkü hepimiz için yeri ayrı farkındayım 😌)
(Yine bu şekilde zamanım oldukça yazıcam merak etmeyinnn ❤)
(İyi okumalar ve sevgiler havariler!~~)
Kelime sayımız: 1741
Jisung kulüpteki barın arkasında dururken bir iç çekti, bu sabah Jeongin'i aşırı cömert olan komşularına bırakması iki taraf için de zor olmuştu.
Bu kadar geç vakitlere kaldığı için onlardan özür dilemişti, Wooyoung da yeni bir yerde çalışmaya başladığı için komşularına muhtaçtı.
Bunun dışındaki tek sorun Jeongin'in babası her gittiğinde ağlıyor olmasıydı. Genel anlamda her şeye uyum sağlayışı gittikçe iyileşiyordu, sadece bir bağlanma sorunu kalmıştı o kadar.
Kulübe her gelişinde korumalar barmeni sıcak bir şekilde karşılıyor ve her boşluklarında çocuklarından bahsediyorlardı. Gencin çocuğunu evde bırakıp işe gelmeye henüz alışamamasına da her gün gülüyorlardı.
Aslında ağlayan çocuklarını işe gelmek için bırakmanın ne kadar zor olduğunu hepsi bildiği için onunla kolayca empati kuruyorlardı, sadece bu duruma ondan daha alışıklardı.
Jisung her zamanki gibi içki servislerini yaparken bazı dost canlısı müşterileriyle de sohbet ediyordu. Çocuklardan bahsetmek de artık onun için rutin bir hal almıştı.
Bazı kişiler ona bu konuda yaşadıkları zorlukların hikayelerini anlatırken Jisung da hepsini dikkatle dinliyor ve mental notlar alıyordu, sonuçta bekar bir baba olmak zordu.
Açıkçası bu muhabbetler gencin hoşuna da gidiyordu, her zaman sarhoşların geveleyip durduğu şeyleri dinlemek dışında bir şeyler duymuş oluyordu.
Bugün ise 2 saat içinde hiç paylaşmadığı kadar bebek fotoğrafı paylaşmıştı. Korumalar ise onu bu şekilde görünce hemen baş parmaklarıyla onay çakıyordu.
Gencin böyle düzgün ve sorumluluk alan şekilde büyüdüğünü görmek onları gururlandırıyordu, hepsi de hallerinden memnun ebeveynler gibiydi.
Bunun dışında tek detay ise ismi Jeff olan korumaydı, durmadan bara gelip Jisung'a rastgele sorular soruyordu.
''Ne tip kişilerden hoşlanırsın?''
''Ne tip saç seversin?''
''Kendinden kısa olanları mı tercih edersin daha uzun olanları mı? Yoksa aynı boy mu?''
''Daha çok kadınlar mı erkekler mı ilgi alanın?''
''Rahatları mı yoksa daha maceracıları mı seversin?''
''Göz rengi tercihin var mı?''
Jisung neler döndüğünün farkındaydı ve açıkçası Jeff'in bu konuda bu kadar uğraşması neredeyse komikti bile.
Arkadaşının ona iyilik yapmaya çalıştığını biliyordu, ama gidip de bulduğu rastgele bir yabancıyla 'aşkı aradığı' için falan konuşmaya gitmeyecekti.
''Pekala'' dedi Jeff bugün bilmem kaçıncı kez bar tezgahına yaslanarak.
Jisung ise gülmeye başlamasına rağmen onu dinlemeye karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-
Fiksi Penggemar[⚠ İkinci Kitap ⚠] -Tamamlandı- Han Jisung tüm dünyanın gözünde ölüydü. Onun yerine Yang Jeongin adında bir papaz olarak hayatına devam etmeye başlamıştı. Ama sırlar ancak kısa bir süre tutulabilirdi... ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermekte...