(Bu kitabın angst bitip bitmeyeceği hakkında sürekli sorular alıyorum o yüzden ufak bir şey yazmak istedim. Ben kurtarmaya çalışacağım (çünkü angst sevmem ve bu kitap benim için çok kıymetli-) ama siz karakterleri affeder misiniz bilemem, orası size kalacak. İyi okumalar!)
Kelime sayımız: 1000
-------------
Jisung barın arkasında gülerken ilgilenecek hiç bir müşterisi olmadığı için bu zamanını eski bir arkadaşıyla sohbetler ederek geçiriyordu.
''Bu gidişle gerçekten kendime yeni bir ev bulmam gerekecek'' dedi Wooyoung oflayarak ''Geçici olarak ufak bir yer kiralayayım diyorum, sence nasıl olur?''
Jisung son bir bardak daha silerken başını salladı ''Eğer yeni ufak evinin ev sahibi de şimdiki gibi boktan biri değilse aslında mantıklı, yeterince para biriktirince de kendi evini alırsın değil mi?''
Wooyoung başını salladı ''Bu arada burada bunca zamandır birlikte çalışıp da bunun farkına varmamış olmamız çok çılgınca! Ayrıca sen de çok değişmişsin, resmen evrim geçirmişsin dostum! Sana dışarıdan bakınca 18 yaşını aştığını asla düşünmezdim, sırrın ne?''
''Aslında bir sırrım yok'' dedi Jisung omuz silkerek ''Şu sıralar 'sağlıklı' denebilecek yaptığım tek şey arada koşmak o kadar''
''Bir ara birlikte koşsak iyi olur'' dedi Wooyoung bar sandalyesinden inerek ''Ben de karnımdaki fazlalıkları kaybetmiş olurum''
''Daha neler'' diye güldü Jisung ''Buraya ilk girdiğimde beni bir görmeliydin. O kadar tombul olmaktan nefret ederdim. Ama şimdi sonunda istediğim vücuda ulaştım''
Wooyoung arkadaşına el salladı ''Bu konuda yine de seni örnek alacağım, sonra görüşürüz!''
''Görüşürüz Woo!''
Açıkçası eskilerden tanıdığı birileriyle yeniden konuşuyor olmak genci çok mutlu etmişti. Wooyoung zamanında Jisung taşınmadan önce ona destek olup her konuda savunmaya çalışan tek kişi olmuştu.
Şimdi de onunla yeniden konuşabiliyor ve takılabiliyordu. Aslında Wooyoung ona çok benziyordu, aynı yaştalardı ve vücutları da barmenin çalışmaya başladığı ilk zamanlardaki gibiydi.
Belki de biraz fazla benziyordu hatta.
Gerçi Jisung şimdiki haliyle eskiden olduğunun tam tersiydi. Saçları daha kısaydı ve vücudu net şekilde daha inceydi. Eskiden yaydığı o mutlu hava da nispeten azalmıştı, bunun sebebi kendini bulmak için harcadığı zamanlar ve hayatın boktan gerçeklerini öğrenmiş olması olabilirdi.
Gerçekten de eskisi gibi değildi artık. Kahverengi saçlı ve tombul bir daddy's boy değildi.
Önceden olduğu gibi oyuncu bir çocuk yerine şimdi çok daha ciddi bir adam olmuştu. Her konuda hiç olmadığı kadar dikkatli davranıyordu ve bunun da aslında kendi düşüşü olacağını biliyordu.
Wooyoung'un sahne süresi bittiğinde Jisung onun giyinme odasına gittiğini ve kapıda Chan tarafından durdurulmasını izledi. Dansçı korumaya kafası karışmış şekilde başını sallamış ve giyinmeye girmişti.
Chan onu kapıda beklerken yüzünde neredeyse endişeli bir ifade vardı.
Jisung müşterileri için içkiler karıştırırken Woo'nun odadan çıkıp Chan'ı takip ettiğini ve birlikte aynanın arkasındaki odaya girdiklerini de fark etmişti.
'Ne güzel' diye düşündü Jisung siparişleri teslim ederken.
Arkadaşı yüksek ihtimalle birkaç gün izne çıkacaktı yada şansına maaşı yükselecekti ki ihtiyacı olan da buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-
Fiksi Penggemar[⚠ İkinci Kitap ⚠] -Tamamlandı- Han Jisung tüm dünyanın gözünde ölüydü. Onun yerine Yang Jeongin adında bir papaz olarak hayatına devam etmeye başlamıştı. Ama sırlar ancak kısa bir süre tutulabilirdi... ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermekte...