Kelime sayımız: 1849
------------
Jisung'un dişçide yaşadığı en ilginç olay hala hiçbir özel bakıma ihtiyacı olmadığını duymak olmuştu. Hatta dişçisi ona şakasına dişlerini biraz limona sürmesini ve içebildiği kadar kahve içmesini söylemişti, yoksa işsiz kalabilirdi.
İkinci ilginç olay ise bekleme odasında konuştuğu bir kadının numarasını reddetmiş olmasıydı. Onun yaşlarında bir hanımefendiydi ve kibarca numarasını vermeyi teklif etmişti ama Jisung ona aynı şekilde kibarca çok garip biri olduğunu ve hoş sohbetlerini devam ettiremeyeceğini anlattı.
Numarayı bu kadar çabuk reddetmiş olmasının sebebini anlamamıştı, günün kalanında da Yoongi çalışırken evde ondan fıstık ezmesi saklamakla uğraştı.
Bir pazar sabahında kilisede olmamak çok garipti. Hala bazı şeylere alışması gerektiğini biliyordu, ama herkese gidip de basitçe bunca zamandır 'o' Jisung olduğunu söyleyemezdi.
Tek umudu kulübe de uğrayan bazı kilise ziyaretçilerinin bu durumu pek umursamamasıydı. Papaz Jeongin'in gelişine sebep olan Jisung'un gizemli ölümü ve sonrasında papazın aniden oradan ayrılması ve Jisung'un mucizevi şekilde hayatta kalmış olması durumunu.
Yani, az buçuk aklı olan herkes bunları birleştirip durumu anlayabilirdi, ama hepsinde öyle akıl yoktu.
O gece oyun oynamaya dalıp Yoongi eve geldikten çok sonra uyudu ve öğleden sonra rüyalarının arasında telefonunun çalmasıyla uyandı. Normalde bunu yaptığı halde arayan kişinin numarasına da bakmamıştı.
''Efendim?''
''Merhaba, Papaz Jeongin'le mi görüşüyorum acaba?''
Jisung şimdi yeni bir ikileme düşmüştü. Ya evet deyip bu kişinin ne istediğini öğrenecekti yada reddedip Yang Jeongin'in tamamen ölmesine izin verecekti.
''Şey... Evet?'' Artık geri dönüşü yoktu.
''Ah, harika! Ben İncil derslerinizden Bobby, hatırladınız mı?''
''Ah, tabi ki! Merhaba Bobby, nasılsın?'' dedi Jisung esnemesini tutmaya çalışarak.
''Çok iyiyim! Yeni gelen papaz birkaç şeyi değiştirdi ama sirki kapatmak istemedi. Biz de hafta sonu buraya geri gelip performansınızı yeniden sergileyebilir misiniz diye sormak istedik. Çocuklar size bayılmıştı ve cemaat de yeni papazla tanışmanızı çok istiyor''
Jisung yavaş bir iç çekti. Bir tarafı son bir kereliğine oraya dönmek isterken diğer tarafı ne istediğinden pek emin değildi. Ama hala iyi bir insandı. En azından elinden geldiğince.
''Olur tabii, hangi hafta sonu? Eminim araya bir yere sıkıştırabilirim''
''Harika! Haftaya cumartesi kulağa nasıl geliyor? Sirk her zamanki yerinde ve 4-6 arası açık olacak''
''Tamamdır bana uyar. Hatta kendi kılıcımı bile getiririm yanımda'' dedi Jisung hafifçe gülerek.
''Bu çok güzel bir haber! Sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyoruz peder! Artık sizi rahat bırakayım, iyi akşamlar. Tanrı sizi kutsasın''
''Evet.. Seni de Bobby, iyi akşamlar''
Jisung telefonu kapatınca saate baktı ''Olamaz! YOONGİ!'' diye bağırdı odadan hızla çıkarken.
''Ne var ya? Sal beni''
''Uyan! 4te Minho'da olmam gerekiyordu ve saat 4e çeyrek var! Onu arayıp biraz gecikeceğimi söylemen lazım, numarası bende yok hala''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-
Fanfiction[⚠ İkinci Kitap ⚠] -Tamamlandı- Han Jisung tüm dünyanın gözünde ölüydü. Onun yerine Yang Jeongin adında bir papaz olarak hayatına devam etmeye başlamıştı. Ama sırlar ancak kısa bir süre tutulabilirdi... ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermekte...