Kelime sayımız: 590
--------------
Minho direksiyonu sıkıca tutarken sinirinden kuduruyordu; bir süredir takip ettiği koyu mavi arabayı kaybetmişti.
O adamın Jisung olmasına imkan yoktu. Bu mümkün değildi. Ama nasıl olduysa tam da gencin yapacağı hareketleri yapmıştı.
''Siktir!'' diye bağırdı yumruğunu direksiyona indirerek.
O arabayı yeniden bulabilmek için her yeri aramıştı ama işin sonunda yeniden kiliseye döndü, bütün korumalar oradaydı ve hepsi de Chan'ın etrafına toplanmıştı. Minho da arabadan iner inmez onun karşısına geçti.
''Neler olduğunu bana hemen şimdi anlatıyosun yoksa hepinizin kafasını uçururum'' diye gürledi.
*-*-*-*-*
'Jeongin' arabayı sürerken evlerini de geçince Yoongi bunu sorguladı ama gencin eninde sonunda mantıklı bir karara varması gerektiğini bildiği için hiçbir şey söylemedi.
''Bunu rapor etmem lazım'' diye homurdandı 'Jeongin' kısa süre sonra arabayı yeniden kiliseye doğru sürüp kapının tam önünde durarak.
Bütün korumalar hala oradaydı ve belli ki Minho da geri gelmişti. 'Jeongin' arabadan inince direk içeriye daldı ve üstündeki cübbeyi ölü bedenlerden birinin üzerine atıp telefonunu çıkardı.
''911 acil durumunuz neydi?''
''Şey iyi günler, ben Papaz Jeongin. Kilisemde yer alan bir düğünde silahlı çatışma çıktı da''
''Pekala, ben olduğunuz yere ekipleri gönderirken lütfen oradan ayrılmayın peder''
'Jeongin' bir iç çekerek telefonu kapattı ve Yoongi'ye döndü ''Yoongi, kürsü tarafındaki silahı al ve siktir ol git hadi''
''Yapamam, ben de işin içindeyim. Seninle birlikte içeriye girdiğimi gördüler''
'Jeongin' bir kez daha homurdanırken yaklaşan bir baş ağrısı hissetti, uzun zamandır böylesine bir ağrı çekmemişti ''Tamam, ben hallederim o zaman. Zaten her şey çoktan boka sardığı için yapacak bir şey kalmadı''
Bunun üstüne yavaş adımlarla alnını ovarak adamların olduğu alana çıktı ve Minho'yla Chan'ın birbirilerine bağırdığını duydu.
''Bana dedin ki- siktiğimin 4 senesi! 4 koca yıl öldüğünü sanmıştım!!''
''Pekala'' dedi 'Jeongin' bütün dikkati kendi üzerine çekerek ''Çıkın hemen. Kilise etrafından mümkün olduğunca uzaklaşın, ki bunun için 2 dakikanız var çünkü çokça sorgulama yapılacak. Chan,'' Yoongi'nin aldığı silahı korumaya verdi ''Bundan kurtul. Hemen çıkıp gidin, hiçbirinizle dalaşmayıp hiçbir açıklamada bulunmayacağım. 4 senedir bütün bunlardan uzaktaydım ve bu... bu kaza bunu değiştirmeyecek. Canınız yandığı ve bir yalana inandırıldığınız için üzgünüm ama bu benim planım değildi. Şimdi uzayın buradan'' derken çıkışı işaret etti ve ona olan bütün bakışları sindirmeye çalıştı.
Uzaktan siren sesleri duyulmaya başlanınca 'Jeongin' daha ciddi bir ifade takındı ve Chan'a döndü ''Chan, o şeyden hemen kurtul!''
Genç papaz Minho'nun delici bakışlarına 1 koca dakika daha maruz kaldıktan sonra adam arabasına binmişti. 'Jeongin' bu adamlardan hiçbirinin hapse girmeyi istemediğini çok iyi biliyordu.
Bir kere daha iç çekerken yeniden içeriye döndü. Minho gencin hayatta oluşuna sevinmemişti, veya onunla aynı ortamda bulunduğu için memnun da değildi, gerçekten de her şeyi atlatmıştı demek ki.
Gerçi bu iyi bir şeydi, 'Jeongin' kendini bütün bunlara geri dönmeye hazır hissetmiyordu.
''Pekala Yoongi, şimdi ne yapıyoruz?'' diye güldü kürsüye çıkıp karşısındaki cesetlere bakarak.
''Birincisi, travma geçirmiş gibi davranman gerek, böylesine bir çatışmaya şahit olduktan sonra bu kadar sakin kalamazsın. İkincisi o kürsünden uzak durmalısın. Üçüncüsü de çok daha korkmuş görünmen şart çünkü yüzükleri taşıyan küçük çocuk bu odadan zar zor çıkarıldı''
'Jeongin' bütün talimatları onaylayıp büyüğün yanında yerini alırken siren sesleri odanın içini doldurmaya başlamıştı bile.
*-*-*-*
'Jeongin' ortalama 2 saattir oturduğu sandalyeden kalkarken derin bir iç çekti, bu konuşması gereken son sorgucuydu ve saat akşam 10a geliyordu.
4 uzun yıldan sonra bütün çabalar boşa gitmişti. Genç papaz Minho'nun bu saatten sonra pes etmeyeceğini ve illaki bir gün gelip onu bulacağını biliyordu.Bu adamı uzun bir süredir tanıyıp tanımamanız önemli değildi, istediği şeyleri her daim aldığını herkes bilirdi.
Şimdi bugünkü olaylardan sonra 'Jeongin' yine bir ikilemde kalmıştı.
Kilisenin onu gönderdiği görev yerine gitmek, yada burada kalıp normal hayatını yaşamaya çalışırken saklandığı yerde bulunmuş olmanın sonuçlarına katlanmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy'nin Küçük Canavarı 2 -MinSung-
Fanfiction[⚠ İkinci Kitap ⚠] -Tamamlandı- Han Jisung tüm dünyanın gözünde ölüydü. Onun yerine Yang Jeongin adında bir papaz olarak hayatına devam etmeye başlamıştı. Ama sırlar ancak kısa bir süre tutulabilirdi... ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermekte...