Bu cümleleri duyunca hissettiğim koku beynimde bir görüntü çizdi. Duyduğum ses tonu da çizilen görüntünün gerçekliğini doğruluyordu. Dudaklarımdan çığlık atar gibi bir kelime çıktı.
"Baba!"
Kuzey hala içinde bulunduğumuz durumun farkında olmadan bana sarılmaya devam ediyordu. Sert bir hareketle onu yataktan fırlattım, gürültüyle yere düştü. Onunla ilgilenmeye vakit ayırmadan hızlı bir şekilde yataktan kalktım.
Babamın gözlerinin içine baktım ve memnun bir sesle "Döndün," dedim.
Babam hoşnutsuz ve sinirli bir ifadeyle "Döndüğümde böyle bir görüntüyle karşılaşacağımı bilsem önceden haber verirdim," dedi.
Ben de babamın, Kuzey’le beni bu kadar yakın bir durumda görmesini istemezdim ama artık olan olmuştu. Bu durum onu gördüğüm için çok mutlu olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.
Babam mahcup bir şekilde odanın bir köşesinde duran Kuzey'e sert bir bakış attı. Karşılaştığı görüntü hoşuna gitmediğinden aklından silmek istercesine başını iki yana salladı. İşaret parmağıyla sırayla ikimizi işaret ederek "Bu konuyu sonra ikinizle birden konuşacağız," dedi ve dışarı çıktı.
O an odada bulunan ikinci koku aklıma geldi. Başımı kokuya doğru çevirdiğimde kapının hemen dışında bekleyen kadınla göz göze geldik.
Buğulanmış kehribar rengi gözleriyle bana bakıyordu ve aynı rüyamda gördüğüm gibi çok güzeldi. Ağır adımlarla yanına yaklaştım. Benim onu nasıl karşılayacağımı bilmediği için hareket etmeden benim vereceğim tepkiyi bekliyordu.
Dudaklarımın arasından, sanki büyülü bir şey söylüyormuş gibi "Anne," kelimesi çıktı. Bir kelimeyi söylerken içine bu kadar anlam yüklenebilirdi ancak. O da duygu dolu bir sesle, "Kızımm," dedi ve kollarını iki yana açtı. Koşarcasına yanına vardım ve anneme sıkıca sarıldım.
Onu canlı bir şekilde karşımda görünce bütün kızgınlığım uçup gitmişti. Anneme geçmiş yılların eksikliğini kapatmak ister gibi doya doya sarılıyordum. Kokusunu güçlü bir şekilde içime çektim. Artık nerede olursa olsun onu kokusundan rahatça bulabilirdim. O da benim kokumu içine çekti.
O güzel anlamlı sesiyle "Hala bebekliğindeki gibi kokuyorsun. Kokun hiç değişmemiş," dedi.
Aynı anda ikimizin gözlerinden inci tanesi gibi yaşlar süzülmeye başladı. Onun ağlamasına dayanamadığım için annemin gözyaşlarını elimle sildim. Aynı şeyi o da bana yaptı.
Dudaklarımın arasından onun hala yanımda olduğuna inanamıyormuş gibi "Artık döndün," cümlesi döküldü.
"Döndüm kızım. Babanda ben de seni çok özledik. Çok büyümüş ve güzelleşmişsin. Şimdi ben odama gidiyorum, ikiniz yarım saat sonra üstünüzü giyinmiş bir şekilde salonda hazır olun, konuşacak çok şeyimiz var," dedi ve odasına gitmek için yanımdan ayrıldı.
Odasından içeri girene kadar sanki her an ortadan yok olacakmış gibi gözlerimi üzerinden ayırmadım.
Annem odasına girince sevinçli bir şekilde Kuzey'in yanına döndüm ve ona sıkıca sarıldım. Onu serbest bıraktığımda "Kuzey çok mutluyum. Annem geri döndü. Olanlara inanabiliyor musun? Hayatım boyunca ilk defa anneme sarıldım ve onun kokusunu içime çektim," dedim.
Kuzey endişeli bir ifadeyle "Umarım babanla olan görüşmemiz bitince de böyle mutlu olmaya devam ederiz. Ama baban bizi yatakta yakaladığı için çok sinirlenmiş görünüyordu," dedi.
Gülümsememi bozmadan "Onlar geri döndü ya başka hiç bir şey umurumda değil. Babam bize istediği cezayı verebilir. Her şeye razıyım," dedim.
Sevinç gösterilerim bitince Kuzey üstünü giyinmek için odasına geçti. Ben de üzerime aceleyle bir şeyler geçirip merdivenlerden koşarcasına indim.
Onların henüz aşağıya inmediklerini biliyordum ama sabırsızlandığımdan odamda beklemek istememiştim. Salonda volta atmaya başladım. Heyecandan yerimde duramıyordum. Ben aşağıya indikten beş dakika sonra Kuzey de yanıma geldi. On dakika sonra ise annem ve babam beraber salonun kapısında göründü. Yarım saat öncekini saymazsak onları yan yana hayatım boyunca ilk kez görüyordum.
Babam annemden bir baş boyu daha uzundu. Annemin narin bedeni babamın iri bedeni yanında çok kırılgan görünüyordu. İkisinin göz renkleri birbirine benziyordu. Bu durum ilk kez dikkatimi çekti.
Babamın yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Yaklaşık bir aydır onu görmüyordum ve çok özlemiştim. Birbirimize doyasıya sarılıp istemeden de olsa ayrıldık. Babamdan sonra anneme tekrar sarılmayı ihmal etmedim. Bundan sonra yılların açığını kapatmak için bulduğum her fırsatı değerlendirmeyi düşünüyordum.
Birbirimizle doya doya hasret giderdiğimizde annem ve babam üçlü koltuğa geçip oturdular. Kuzey'le ikimiz de karşılarında duran iki tekli koltuğa oturduk. Şimdi karşı karşıya oturmuş konuşmadan birbirimizi süzüyorduk.
Annem babama baktı. Onun onaylar şekilde başını salladığını görünce konuşmaya başladı. "Sana pek çok şeyi beraber gördüğümüz rüyanın içinde anlatmıştım kızım. Artık kaçma sebebim ortadan kalktığından geri döndüm. Ailemiz bu günden itibaren hep bir arada olacak. Sen bu yaşa gelene kadar senin yanında olamadım ve benim eksikliğimi baban elinden geldiği kadar kapatmaya çalıştı. Sana bunları yaşatmak istemezdik ama senin güvende olman, babanla benim ilk önceliğimizdi. Bu şekilde büyümek zorunda kaldığın için senden özür diliyoruz."
Dolan gözlerimle anneme baktım. ”İkinize de çok kızgındım ama sizi karşımda görünce bütün kızgınlığımı unuttum. Geçmişe bakmak ailemize sadece zarar verecek, o yüzden bundan sonra sadece geleceğe odaklanmak istiyorum.”
Annem onu daha da güzelleştiren gülümsemesiyle “Bize karşı böyle anlayışlı olduğun için teşekkür ederim kızım,” dedi ve bakışlarını Kuzey'e çevirdi. "Sana da Umay'ın yanında olduğun ve serserilerin liderini öldürdüğün için teşekkür ederim Kuzey. Sizin sayenizde bugün geri dönebildim."
Kuzey ciddi bir şekilde "Önemli değil efendim," dedi.
Ortamın havasını biraz değiştirmek amacıyla "Anne, hala benim ölümümle biten kehanet görüyor musun?” diye sordum.
"Görmüyorum kızım. Kuzey'le ikinizin evlendiğini ve çok mutlu olduğunu görüyorum. Geçen gün gördüğüm kehanette de kaç torunum olacağını gördüm. Ama size söylemeyeceğim. Sürpriz olsun."
Kuzey'le aynı anda birbirimize baktık ve gülümsedik. İlerde sahip olacağımız çocukların kime benzeyeceğini çok merak ediyordum.
Babam sırayla bana ve Kuzey'e baktı, sonra konuşmaya başladı.
"Buraya gelmeden önce Gece Pençesi Klanı'na uğradık. Kuzey’in babasıyla yıllardır dostluğumuz aynı şekilde devam ediyor. Bugüne kadar başımızdan geçen her şeyden onun haberi var. Sadece yeni gelişmeleri bilmiyordu. Onunla son gelişmeler hakkında da konuştuk. O da konuştuğumuz her şeyi onayladı zaten. Eve döner dönmez de ikinizi beraber aynı yatakta yakaladık. Artık beklemeye gerek yok. Evlenip bir an önce sürünün başına geçmenizi istiyorum. Biz de böylece geçmiş yılların açığını kapatmak için annenle biraz baş başa kalabiliriz."
Söyledikleri sona erince biraz bekledi ve içine derin bir nefes çekti.
"Bir hafta sonra evleniyorsunuz."
"Neee!"
"Neee!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)
Fantasía"Hayır baba bu sürüden kimseyle evlenmeyeceğim! Beni dövüşte yenemeyen erkeği, kendime eş diye almam ben!" ( +18 sahneler içerir.)