Gökyüzü kızılın binlerce tonuna bürünerek maviyle kucaklaşmaya hazırlanıyordu.
Gece meydana gelen sinir bozucu ayı avından sonra, ormanda dolaşırken karşıma çok geçmeden bir vaşak çıkmıştı. Kozlarımızı paylaştığımız kanlı karşılaşma, her zamanki gibi benim üstünlüğümle sona ermişti. Sabaha doğru sinirden arınmış ama bir o kadar da yorulmuş bir şekilde kendimi evimin önünde bulmuştum.
Evin önüne geldiğimde kurt formundan çıkarak insan formuna geçtim. Dün akşam çok öfkeli olduğumdan kurt formuna geçmeden önce üzerimdeki kıyafetleri çıkarmak aklıma gelmemişti. Bu yüzden çıplak bir şekilde içeri girmek zorunda kaldım.
Bizim türümüzde çıplaklık, içinde cinsel feromonlar barındırmadığı sürece çok doğal karşılanırdı. Normal insanlar gibi çıplak birini gördüğümüzde aklımıza ilk gelen şey cinsellik değildi. Bu durum doğaldı ve biz de doğayla uyumlu şekil değiştiren yaratıklardık.
İçeri girdiğimde duyu organlarım sayesinde babamın evde olmadığını anladım. Benimle karşılaşmamak için evden erken ayrılmış olmalıydı. Hızlıca merdivenleri çıkıp odama girdim. Duş alıp temizlendikten sonra erkenden uyumak istiyordum. Gece çok yorucu geçmişti ve iyi bir uykunun halledemeyeceği çok az şey vardı.
Öğlene doğru dış kapının çalınma sesiyle derin uykumdan uyandım. Çıplak bir şekilde uyuduğumdan yataktan kalkınca üzerime penye bir şort ve tişört giydim. İçimden beni rahatsız edenlere söylenerek aşağıya inip kapıyı açtım, karşımda sürünün betası Cenk duruyordu.
Cenk sürüde babamın sağ kolu olarak görev yapıyordu. Omuzlarına kadar gelen kızıl saçları, mavi gözleri ve iri bedeniyle oldukça dikkat çekici bir yakışıklılığa sahipti. Benden sonra sürüdeki en güçlü kurt olması, sürünün betası olarak onun otoritesini arttırıyordu. Günlük hayatta ise polis olarak görev yapıyordu. Aynı zamanda sürüde en iyi anlaştığım kurtlardan biriydi. Sürüye katılalı iki yıl olmuştu ama geldiği ilk günden itibaren davranışları ve kişiliğiyle babamın ve benim takdirimi kazanmıştı. Kanına likantropi virüsünün bulaşması, ava çıktığı bir gün kurt formunda dolaşan bir serseri kurdun pençesi yüzünden olmuştu. Her kurt sürüsünün çevresinde dolaşan serseri kurtlar, hiç bir sürüye bağlı olmadan hayatlarına devam ederlerdi.
Güneş ışığı gözlerimi rahatsız ettiği için kısık gözlerle ona baktım. "Hayrola Cenk önemli bir şey mi var?"
Cenk her zamanki gibi ciddi bir ses tonuyla soruma cevap verdi. "Umay, babanın sana bahsettiği misafirlerimiz geldi."
Cenk'in birkaç adım arkasında duran iri yarı üç erkekle göz göze geldim. Üçü de aynı fabrikanın ürünü gibi kocaman, güçlü kuvvetli kurtadamlardı. Bakışlarımı üzerlerinde çok tutmadan zoraki bir tebessümle "Öyle mi? Hoşgeldiniz," dedim ve dikkatimi tekrar Cenk'e yönelttim.
"Cenk misafirlerimizi boş olan kulübelerden birine yerleştirirsin. Bir şeye ihtiyaçları olursa diye sürüden müsait olan birini görevlendir, rahat etmeleri için onlara yardımcı olsunlar."
Tekrar sıcak yatağıma geri dönmek için kapıyı kapatmaya yeltendim.
Cenk kapıyı kapatmama engel olmak için ayağını uzattı. "Babanın bu konuda kesin emri var Umay. Gelen misafirler bu evde kalacak."
Şaşkınlıkla Cenk'in yüzüne baktım. Şaka yapmıyordu, sözlerinde gayet ciddiydi. "Cenk saçmalama, misafirlerimizi daha fazla ayakta bekletme istersen, yorgun olmalılar. Hemen onları boş kulübeye götür de dinlensinler."
Cenk kaşlarını çatarak konuşmaya devam etti."Bu konuda sürünün alfasının kesin emri var. O yüzden burada kalacaklar Umay. Asıl sen işi zorlaştırma."
Uykum iyice açılmıştı ve Cenk'in cüretine sinir olmaya başlamıştım. "Ben de bu sürünün lupasıyım. Sana bir emir verdim Cenk ve sen hala emri yerine getirmemekte ısrar ediyorsun."
Cenk öfkeli bir tonda "Umay sen bu sürünün lupası olabilirsin ama baban varken her zaman alfanın emirleri önceliklidir. Bunu sen de benim gibi çok iyi biliyorsun. Şimdi müsaade et de, içeri geçip misafirlerimizi yerleştireyim," dedi.
Babam yine yapacağını yapmıştı. Kendisi burada olmamasına rağmen verdiği emirlerle hayatımı yönlendirmeye devam ediyordu. Sinirli bir ifadeyle kapıyı açık bıraktım ve kimseyle göz göze gelmeden merdivenleri çıkıp odama gittim.
İçeri girince kapımı sert bir şekilde çarparak kapattım. Kendimi hızlıca yatağa attım, ellerimi başımın altına koydum, tavana gözlerimi dikip düşünmeye başladım.
Babam gelen bu üç misafirden birini kendime eş olarak seçmem için, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünerek çok iyi bir plan yapmıştı. Babamın bu durumla ilgili hesaba katmadığı şey, benim duygularımdı. Hiçbir zaman verilen emirlere körü körüne uyan birisi olmamıştım. Şimdi de babam böyle uygun gördü diye, aşık olmadan biriyle evlenip hayatımı karartamazdım. Herkese sürünün lupasının kim olduğunu gösterecektim.
Kararlı bir şekilde yatağımdan kalktım, üzerimi değiştirdim ve odamın kapısını açarak dışarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)
Fantasi"Hayır baba bu sürüden kimseyle evlenmeyeceğim! Beni dövüşte yenemeyen erkeği, kendime eş diye almam ben!" ( +18 sahneler içerir.)