Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)

Sahipli Erkek

Kızıl bakışlarını Kuzey'in üzerinden çekip bana döndü.

Biraz önce Kuzey'e bakarken gözlerinde olan aç ifade yerini, bana karşı bir meydan okumaya bıraktı.

Gözlerim Kuzey'in gözleriyle kesiştiğinde onu kıskandığımı anladığını ve bu durumdan oldukça memnun olduğunu fark ettim. Siyah gözlerinin içi parlamaya başlamıştı ve dudakları erkeksi bir şekilde iki yana kıvrılmıştı. Bakışlarımı ondan çekmeden önce göz kırpmayı ihmal etmedim.

İkimiz alanın ortasında karşı karşıya geldiğimizde, diğerlerinin kimle dövüşmek için eşleştiğini önemsemiyordum bile...

Dövüşmeye başlamadan önce birbirimizin etrafında daireler çizmeye başladık.

Kızıl sürüye yeni katıldığı için henüz bazı şeylerin farkına varamamış olabilirdi. O yüzden onu son bir kez daha uyarma ihtiyacı hissettim. "Aramıza yeni katıldığın için bilmiyor olabilirsin. Kuzey sahipli bir erkek, ilerleyen zamanda o benim eşim olacak. O yüzden sana pençelerini ondan uzak tutmanı tavsiye ederim," dedim.

Söylediklerimi umursamadan sinir bozucu bir kahkaha attı. "Alp'in de dediği gibi henüz birbirinizle bağlanmamışsınız. Onu elde etmek için hala bir şansım var."

Sürüye yeni katıldığı halde bu cesareti nerden bulduğunu merak ettim. O da Alp gibi iyi bir dersi hak ediyordu.

"Şu an Lupanın erkeğini ele geçirmek için ona meydan okuyorsun. Bunun bir cezası olacak, sana acımayacağım."

Ani bir hamleyle kızın üzerine sıçrayıp suratına güçlü bir tekme attım. Kızıl hazırlıksız yakalandı. Yüzüne aldığı sert darbe yüzünden dengesini sağlayamayarak yere düştü. Yüzüne attığım tekme küçük burnuna isabet ettiğinden burnu da kanamaya başladı. Yerden kalkmasına fırsat vermeden üzerine oturdum ve yumruklarımı yüzüne sağlı sollu indirmeye başladım.

O an Kızıl’ın yüzünden gelen kemik sesleri bana güzel bir müziğin notaları gibi geliyordu. Bu durum bana vahşi bir tatmin olma duygusu verdi. Kızın yüzü artık kandan görünmediği anda yumruk atmayı kesip ayağa kalktım.

Herkes yine dövüşmeyi bırakarak bizi izlemeye başlamıştı. Ortama büyük bir sessizlik hakimdi. Kızın saçlarından tutup onu alanda sürüklemeye başladım.

Yeni gelen kurtkadınların oluşturduğu grubun önüne gelince saçlarını elimden bıraktım. Herkesin şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kaldı.

Boğazımdan çıkan güçlü bir hırlama sesinin ardından konuşmaya başladım. "Bu bağlanma saçmalığını bir daha duymak istemiyorum. Kuzey benim ilerleyen zamanda eşim olacak. Onu elde etmek isteyenin sonu da her zaman kızıl gibi olacak."

Kuzey hızlı adımlarla yanıma geldi. Beni kendine çevirip ateşli bir şekilde öpmeye başladı. O beni böyle tutkuyla öpünce kimseyi umursamadan ona aynı şekilde karşılık verdim. Bir süre sonra Kuzey kendini geri çekti. Niye kendini geri çektiğini anlamak için ona baktığım zaman kızarmış dudaklarını ve arzudan koyulaşan gözlerini gördüm.

Kuzey boğazından çıkan hırıltılı bir sesle, "Şu an kendimi seni yatağa götürmemek için ne kadar zor tuttuğumu bir bilsen, eminim bana acırdın. Çok sahiplenicisin bebeğim, seni çok seviyorum," dedi.

Ben de dayanamadım ona olan duygularımı dile getirdim. "Ben de seni çok seviyorum ve şu an aynı senin gibi hissediyorum.”

O an yakınımızda bir öksürük sesi duyuldu.

Sesin nereden geldiğini öğrenmek için başımı çevirdiğimde yanımızda duran Doğu ve Batı’yı gördüm. İkisi gözlerinin içindeki mizah parıltılarıyla bize bakıyorlardı.