Dudaklarımda Azer'in sıcak dudaklarını hissedince gözlerimi açtım. Kısa bir öpücük kondurdu dudaklarıma, elimi yanağına koyup okşadım.
"Günaydın" dedim neşeli bir şekilde,
"Günaydın" dedi uykuyla karışık kalın ses tonuyla.Elini karnıma koydu,
"Güzel uyudunuz mu?" Diye sordu, esneyerek kafamı olumlu salladım. Yataktan kalkıp,
"Ben banyoya gidiyorum" dedim bileğimden tutup kendine çevirdi. Ayağa kalktı,
"Birlikte duş alalım" dedi, kaşlarımı kaldırıp sırıttım.
"İkimiz, birlikte duş alıcaz?" Dedim, Azer kendinden emin bir şekilde
"Evet." Dedi,
"Azer, senle olunca sadece duş alabileceğimizi sanmıyorum aşkım" dedim, Azer sırıttı."Ne var, en fazla sev-" dudaklarını kapattım.
"Azer, yuh dün neyine yetmedi" dedim, elimi çekerken avuç içimi öptü. Gülümsedim,
"Ben sana doyamıyorum ki kızım" dedi beni kendine bastırarak,
"Azer yapma şunu" dedim,
"Neyi?" Diye sordu,
"Bunu işte, içim gidiyor" dedim, gülümsedi.Elimi tutup banyoya doğru götürdü ve duşa kabinin içine girdik.
"Suyu açıyorum" dedi, elini çeşmeye götürdü ve birden yukardan su akmaya başladı. İlk başta soğuk su aktığı için otomatikmen telaş oldum.
"Hii, Azer" dedim yerimde kıpırdayarak, Azer kolumdan tutup sarıldı. Tenimiz ıslanırken kafamı yukarı çevirip ona baktım.Saçlarından damlalar yüzüme akıyordu. Gözlerim Azer'in dolgun dudaklarına kaydı, şeffaf su dudaklarına değdikçe dudakları otomatik olarak hafifçe aralanıyordu.
Yaklaşıp öpemeye başladım, o da karşılık verdi tabi.
Geri çekildim ve parmaklarımı dudaklarına değdirdim.
"İyi ki varsın" dedim, elini karnıma kuyup okşadı.
"Asıl siz iyi ki varsınız" dedi ve dudağımın kenarından öptü.Geri çekilip şampuanı elime aldım ve ilk kendi elime daha sonra Azer'in eline sıktım.
Saçlarımızı ovuşturmaya başladık. Baş parmağım ile Azer'in burnunun ucuna köpük sürdüm. Gözlerini açıp bana baktı, ardından o da aynısını bana yaptı. Güldük,
Duşumuzu alıp bornozlarımızı giydik.Azer bir kız çocuğuymuşum gibi beni önünde durdurup havluyla saçlarımı kurulamaya başladı. Ben de elime havluyu alıp ona döndüm ve ben de onun saçını kurutmaya başladım. Azer kurutma makinesini eline alıp açtı ve yavaşça saçlarımı kuruttu. Ara sıra bir tutam saç alıp burnunun ucuna götürüp kokluyordu.
Azer ıslak olduğu için gözünün önüne düşen saçları ona çok tatlı bir hava katıyordu.Benim saçım kuruyunca kısa sürede ben de onun saçını kuruttum. Elime kremi alıp küçük küçük yüzüne dağıttım.
Yanağına yaklaşıp öptüm, güldüm. O da beni öptü.
Aynaya dönüp kendime de sürmeye başladım.
Belimden sarıldı, ben gülümserken o ise yüzünü boynuma gömmüş bir şekilde duruyordu..............
Üstümüzü giyinmiş konağa gitmek için hazırlanmıştık.
"Azer hadi çıkalım" dedim Azer onayladı ve arabanın anahtarını alıp odadan birlikte çıktık. Vale arabayı getirdikten sonra kapıyı açtı,
"Teşekkürler" dedim tebessümle ve arabaya bindim. Azer de bindikten sonra gitmeye başladık.Azer radyoya basıp sakin bir şarkı atçı. Cama bakarak melodilerin kulaklarımı doldurmasına izin verdim. Elimi karnıma kuyup okşadım, elim karnımın üstünde oynadı ve hafif bir acı hissettiğimde dudaklarım şaşkınlıkla araladım. Azer,
"Ne oldu?" Diye sordu,
"Tekme attı" dedim sevinçle,
"Tekme" dedi beni tekrar ederek. Gülümseyip kafamı aşağı yukarı salladım.Bir yandan arabayı kenara çekip bir yandan boş olan elini karnıma koydu. Elini tutup yön verdim, saniyeler sonra yeniden tekme attı. Azer gülümsedi, eğilip karnımı öptü.
Yeniden arabayı çalıştırıp devam ettik,
"Hiç isim düşündün mü?" Diye sordum, Azer yoldan birkaç saniyelik gözlerini ayırdı ve bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Güzelim
Teen FictionGenç Ağa'nın sıradan ama bir o kadar da güzel bir kızla olan evliliği ve o evlilikten doğan büyük bir aşk hikayesi. karşılarına ne engeller çıkarsa çıksın sevdalarının altında eziyorlar. Onların yenildikleri tek şey kendisi.