Zorlukla gözlerimi araladım. Azer'in kucağında olduğumu fark ettim, saniyeler içinde beton zemine koyuldum.
"Azer" dedim ardından öksürdüm.
"Kendini yorma, ambulans geliyor" dedi. Annemle babam aklıma gelince hemen gözlerimi açtım."Azer annemle babam içerde değil de nolur" dedim yalvarırcasına. Azer,
"Şimdi çıkarırlar" dedi hemen ayağa kalkıp kapıya doğru koştum. Azer hızla gelip belimden tuttu,
"Asel napıyon! Yanan ateşi görmüyor musun?" Dedi kızgınlıkla.Ağlamaya başladım.
"Azer annemle babama birşey olursa dayanamam" dedim, aynı zamanda Azer'in kolları arasında hızla hareket ediyordum. Azer,
"Tamam dur. Çıkaracam onları" dedi ve eve girdi. Onun ardından melek yanıma geldi ve benimle ilgilendi.Dakikalar sonra babam Azerden destek alarak kapıdan çıktı.
"Baba!" Hemen yanına koştum.
"İyi misin? Babam" dedim telaşla. İlk iki kez öksürdü,
"İyiyim kızım" dedi, Azer'e baktım.
"Annem?"
"Geliyor" dedi
Arkasından başka adamlar çıktı.
Annemi çarşafın içine koymuşlardı mecburen. İki kişi tutuyordu.Annemi sedye ile ambulansa bindirdiler. Hemen kapıyı kapatıp gittiler. Başka ambulans sesleri de gelmeye başlayınca bunların da bizim için geldiğini anladım.
Ambulanslar bizim bahçede durunca görevliler hemen indi.
"Sizi ambulanslara alalım" dedi Azer bir eli belimde bir eli elimde yavaşça ambulansa götürdü.Ambulansa bindim. Sedyeye yatırıp oksijen maskesi taktılar ve hastaneye doğru yola çıktık.
Azer de bizi arabası ile takip edeceğini söylemişti.15-20 dakika sonra hastaneye ulaştık. Arabadan yavaşça sedye ile birlikte çıkardılar. Normal odaya götürüp muayeneye devam ettiler.
Azer içeri girdi, hemen ona döndüm.
"Annemle babam burda mı? Gördün mü?" Dedim yüzümdeki oksijen maskesi ile konuşarak."Gördüm. İyiler merak etme, biraz dinlen sonra yanlarına gidersin" dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım. Azer yanımda ki koltuğa oturdu.
"Azer" dedim çekingen bir tavırla. Azer'in gözleri gözlerimi buldu.
"Özür dilerim" dedim kaşlarını çattı
"Sebep?"
"Gecenin bu saatinde seni aradım. Belki uykundan uyandırdım, ama önemli bir şey olmasa yemin ederim aramazdım." Dedim ellerime bakarak.Azer,
"Bana bak" dedi ona dönmem için. Gözlerimi ona çevirdim.
"Saçmalama beni aramayıp kimi arayacaktın? Uyumuyordum. Ne zaman istersen arayabilirsin." Dedi tepkisiz bir şekilde kafamı 'tamam' anlamında sallayıp yeniden ellerimle oynamaya başladım."Herkes bana saygı duyuyor diye onları korkuttuğumu düşünme Asel. Onlara zamanında iyilik yaptığım için iyiler bana. Kime nasıl davranacağım o kişinin karakterine bağlı, benden çekinme. Yoksa yakın davranmadığım kişilerden biri olursun" dedi. Ardından devam etti,
"Hem de karım olduğun hâlde yakın davranmam." Dedi uyarıcı bir şekildeSon cümle kafamda defalarca döndü. Ben ise Azer'e
"Tamam. Nasıl istersen öyle davranırım" dedim toprak gözlerinin tam içine bakarak ardından kapı çaldı.
Azer'in kuzeni Azat geldi.
"Geçmiş olsun Asel" dedi
"Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek Azat Azer'e döndü.
"Az önce bir ruh hastasıyla çarpıştık. Sinirlerimi zıplattı" dedi sinirle sonra kapı birden açıldı.İçeri telaşla Eda girdi. Eda hemen yanıma gelip elimi tuttu.
"Kuzucum iyi misin?" Dedi endişeli sesiyle. Azat,
"Senin burda ne işin var?" Dedi kaşlarını çatarak Eda şaşkınca ona baktı.
"Asıl senin burda ne işin var?" Dedi sinirle
Azer,
"Siz ne ara tanıştınız?" Diye sordu. Azat hemen lafa girdi.
"Az önce çarpıştık, kızı düşmesin diye tuttum. Bana bas bas bağırdı" dedi Edaya sinirle bakarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Güzelim
أدب المراهقينGenç Ağa'nın sıradan ama bir o kadar da güzel bir kızla olan evliliği ve o evlilikten doğan büyük bir aşk hikayesi. karşılarına ne engeller çıkarsa çıksın sevdalarının altında eziyorlar. Onların yenildikleri tek şey kendisi.