Genç Ağa'nın sıradan ama bir o kadar da güzel bir kızla olan evliliği ve o evlilikten doğan büyük bir aşk hikayesi. karşılarına ne engeller çıkarsa çıksın sevdalarının altında eziyorlar. Onların yenildikleri tek şey kendisi.
Çimenlere sarılı bir örtü ve üstünde meyve tabakları, güller, oturmak için minder ve ortada duran ışıl ışıl parlayan büyük yüzük kutusunda baget. Biri atlara doğru yaklaştı ve atları karşı karşıya duran ağaçlara tek tek bağladı. Azer'e kafası ile selam verdi ve uzaklaştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben ise hâlâ bu olağanüstü manzaradan gözlerimi ayıramıyordum. Azer örtüye yaklaştı ve ortada duran bageti eline aldı. Elimi tuttu, ve yüzüğü taktı. "Azer zaten yüzüğüm vardı, bu kadar masrafa gerek yoktu." Dedim, Allah aşkına koskoca ağaya bir bagetmi fazla gelcek Asel.
Azer'in kaşları çatıldı, "Beğenmedin mi?" Dedi soluk bir ses tonuyla. Elimi yanağına koydum usulca "Bayıldım." Dedim ve dudaklarına yapıştım. Ellerini belime sardı, beni kendine bastırdı. Parmaklarım ile saçlarını okşadım, "Çok teşekkür ederim" dedim dudaklarından ayrıldım ama hâlâ dudaklarımız değiyordu. "Çok seviyorum seni" dedi ve yeniden dudaklarıma kapandı dakikalarca öptü.
Geri çekildik ikimizde, Azer, "Gel" dedi ve örtünün yanına gidip örtüye oturdu. Benim de oturmam için yanını işaret etti. Ben de ardından oturdum. "Ne ara hazırladın burayı?" Diye sordum "Bi ara hazırladım işte" dedi gülümseyerek "Hep benim yanımdaydın Azer?" Azer küçük bir kahkaha sergiledi. "Bu da bir yetenek işte. Ben senin yanındayken de sana sürpriz hazırlayabiliyorum." dedi
Ben de gülümseyip daha fazla soru sorup anın büyüsünü bozmadım. Kafamı başka tarafa çevirip başka yerlere baktım. Boynumda küçük bir baskı hissedince baktım. Azer boynuma pırlanta bir kolye takıyordu. "Azer noluyor?" Dedim elimi kolyeye attım. "Karıma aldığım hediyeleri takıyorum." Dedi "Peki birden bu kadar birşey almana ne gerek vardı ki?" "Canım bir an sana kolye ve yüzük almak istedi. Ayrıca bunlar küçük hediyeler, sen bana en büyüğünü vereceksin" dedi, anlamazca baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne gibi büyük hediye vereceğim?" Dedim "Bebek" dedi "Azer, ben de çok istiyorum ama daha öyle birşey yok biliyorsun. Ama olmadığı her zaman üzülmekte istemiyorum." "Olmadığı? Doktora mı gittin?" Dedi "Hayır, yani şu an yok. Ondan bahsediyorum." Dedim kafamı eğdim. Nedensizce kendimi üzgün hissetmiştim.
