M: cidden ne boklar dönüyo merak ediyorum ama neyseh gelirim.
H: 9'da burda olursun.
M: tamam. Ölmemeye çalış. Peşinde nasıl bi bela varsa artık.
Ve yüzüme kapattı ayıp ama abi ya!
Telefonu çantama geri koydum, yatağımı topladım ve duşa girdim. Üstümü giyinip salona indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabiki kimse yoktu şaşırdım mı? Kesinlikle hayır. Mutfağa geçtim ve kendime kahve yaptım. Çatıya çıktım dün oturduğum yere oturdum ve güneşin doğmasını izledim. Biraz daha orda oturdum kahvemi bitirince mutfağa ışınlandım, ışınlanmamla önümde kahve yapan five'ı görmem bir oldu. Birkaç adım sola gidip kupamı tezgâha bıraktım.
M: niye uyanıksın bugün tatil
Tezgaha oturdum ve onu izlemeye başladım
F: ben hep bu saatlerde kalkarım. Sen niye uyanıksın?
İşte şimdi sıçtım.
M: kabus! kabuslar yüzünden uyuyamadım.
Bikaç saniye kafasını kaldırıp bana baktı. Sonra kahvesini yapmaya devam etti.
Ya hay şansımı ben akademidekilerden nasıl kurtulcam. Five kafasını kaldırıp değişik bi bakış attı.
F: ne zamandır uyanıksın?
M: şey aslında yeni uyandım sayılır.
Daha fazla değişik davranmadan tüysem iyi olcak.
M: neyse sana afiyed. Gidiom ben
Odama ışınlandım. Bi dakika ya ben niye bizimkileri kahvaltı bahanesiyle uyandırmıyorum ki?! Mükemmel fikirlerim ve ben! Koşarak karşı odaya yani klaus'un odasına girdim. Yatağa klaus'un üstüne doğru zıplayıp yattım.