FİNAL

921 55 43
                                    

Aslında kitabı bir önceki bölümde bitirmeyi düşünüyordum ama fazla eksik var ve bunları tamamlamam gerektiğini hissettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında kitabı bir önceki bölümde bitirmeyi düşünüyordum ama fazla eksik var ve bunları tamamlamam gerektiğini hissettim.

.•°*3 yıl sonra*°•. Mia Hargreeves'den

Bu üç yılda hayatım tamamen değişti. Evet değişik bir başlangıç oldu bu. O gün klaus ile olan konuşmamızdan sonra bütün kardeşler toplandık ve saatlerce konuştuk. Herkes Five'dan tek tek özür diledi ve five da büyüklük edip kabul etti. Sonraki günlerde reginald evi terk etti ve küçük ama lüks bir siteye taşındı. Çok geçmeden aynı yıl Tom da evi terk etti. Buna o kadar üzüldüklerini sanmıyorum ama ben üzüldüm. Çok iyi arkadaşımdı kendisi ve bize ihanet etmesini kaldıramıyorum. Babamın oyunlarının çoğundan ve komisyondan haberdarmış. Onlara çalışıyormuş. Birkaç ay sonra ise ben ve klaus'un sevgili olduğu kesinleşti. Sanki bilmiyormuş gibi bunu kutladık. Diego ve vanya da sevgili olduğunu herkese söylemişlerdi. Allison ve luther ise...onlar Dünya turuna çıktılar. Muhtemelen uzun bir süre gelmezler. Eskisi kadar olmasa da görevlere gidiyoruz. Bu dünyanın bizim gibi iyi insanlara ihtiyacı var sonuçta... Five ile ilişkimiz iyi gidiyor. Şimdi ise five'ın dizlerine başımı koymuş koltukta uzanıyorum. O da bir elinde kitabını tutarken diğer eliyle saçlarımla oynuyor. O sırada kapıda bize bakan ben dikkatimi çekti.

"Benny?" Five da kitabını göz hizasından indirdi.

"Rahatsız ettim sanırım kusura bakmayın. Mia gelir misin?" Yavaşça kalkıp onu takip ettim. Odamın önüne geldiğimizde anlamsız bakışlarla ona bıkıyordum.

"Neden burdayız?" beni takmadı.

"KLAUS GEL HADİ!" Benin seslenmesiyle klaus elindeki paketlerle koridorda gözüktü. Koşarak gelirken ayağını parkeye taktı ve az daha düşüyordu. Ben onun düşmesini engelledi ve elindeki paketleri bana uzattı.

"Bunlar ne?" Yine beni takmadılar ve yavaşça odamın içine ittiler ve kapıyı kapattılar. Koridordan klaus bana seslendi.

"Hazırlan."

"İyi de niye?" dedim bağırarak. Ben bağırarak yanıtladı.

"Çok sorgulama!"

Paketleri yatağıma koyup açtığımda birinden çok şık kırmızı bir elbise çıktı. Hemen diğer paketi de açtım. Çok güzel inci takılar vardı. Diğerinde de çok güzel topuklu ayakkabılar... Bunları niye bana verdiklerini düşünmeyi bırakıp giyindim ve takıları taktım. Kıyafetime uygun bir makyaj yapıp parfümümü sıktım ve bizimkilere seslendim.

"Hazırlandım!"

Aynada kendime bakarken içeriye ben girdi. Beni süzdü. Tepkisini merak ediyorum doğrusu.

"Çok güzel olmuşsun abicim."  Deyip anlıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Abi bu hazırlıklar niye?"

"Sabret" 

Uzattığı koluna girdim ve yukarı çıkmaya başladık. Çatı katına açılan kapının önüne geldiğimizde ben kapıyı açtı ve geçmemi bekledi. Burası çok değişmişti... Süslemişlerdi ve five ile hep oturduğumuz yerde iki tane minder koymuşlardı.

Benim içeriye girmemle kafamdan aşağıya birşeyler döküldü baktığımda bu klausdu. Sonra bir ses -five'ın sesi- onu azarladı.

"Klaus düzgün döksene şunları!"

Klaus kıkırdayıp burayı terk ederken bende saçımda kalan gül parşalarını temizledim. Birkaç adım attığımda malzemelerin arasından çıkan five'ı gördüm. Her zamankinden daha şık bir takım elbise giymişdi. İkimizde gülümseyerek birbirimize bakarken elimden tutup minderlerin yanına getirdi. Artık sorgulamadan yapıyordum. Onun yanına oturdum ve bir süre dolunayı izledik. Bana bakışlarını hissettiğimde ona döndüm.

"Burası çok güzel olmuş...ve sende çok yakışıklısın. Bugünün bir önemi varda ben mi bilmiyorum?"

Ben onun yeşillerinde kaybolurken o hala gözlerime bakarken ellerimi tuttu.

"Sende çok güzel olmuşsun..bir tanrıça kadar güzel.."

Dediği şeyle gülümsemem büyüdü.

"Ve bugünün bir önemi yoktu"

Ayağa kalktı ve beni de kaldırdı. Ve kulaklarıma çok güzel bir müzik sesi gelmeye başladı.

"...ama artık var. Ölüm bizi ayırana kadar demek bizim için az kalır. Zira bizim sevgimiz ölünce de devam edecektir. Sevgimiz bitene, biz birbirimizden ayrılana kadar. Benimle evlenirmisin?" 

Kalbimin sesini duyabilseydi bir cevaba gerek bile kalmazdı ama duymuyor. O zaman bu romantikliğe uygun bir cevap vermeliyim. Hızla ellerimi five'ın yüzüne koyup dudaklarımızı birleştirdim. Biraz sonra hala birbirimizi öpmeye devam ederken belimden tutup kendine yaklaştırdı ve dudaklarımızı ayırdı. Bir eli hala belimdeyken diğer eliyle cebinden bir kutu çıkardı.

"Bunu evet olarak kabul ediyorum."

"Başka türlüsü düşünülemez." Dediğimde sırıtıp benden biraz uzaklaştı ve yüzüğü taktı. Tabi yüzük şuan pek ilgimi çekmiyor. Onun yeşil gözleri varken ne yapayım ben yüzüğü...

POWER - The Umbrella Academy ☂️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin