14.

854 60 9
                                    

6 Aralık 2006
-akşam-

Evde sessizlik vardı. Herkes odalarına dağılmıştı. Diego ve ben kendi odalarında sohbet ediyorlardı. Diego elindeki bıçaklarını duvarda asılı hedef tahtasına atıyor ben de onu izliyordu.

"Vanya ile nasıl gidiyor?" Ben'in sohbetten alakasız sorusu diego'nun beklemediği bişeydi. Ben ise bu soruyu en başından sormak istiyordu.


"Vanya ne alaka"

"Ona hislerin olduğunu düşünüyorum."

"Yanlış düşünüyorsun o zaman."

Diego elindeki bıçakları masaya bırakıp yatağına oturdu. Karşısındaki yatakta uzanan ben'e baktı.

"Mia'nın böyle bişey yapması büyük cesaret doğrusu."

"Evet. Öyle." Dedi ben ve devam etti.
"Biliyorsun o hep soğukkanlı ve korkusuz görünüyor." ben bakışlarını duvardan çekip diegoya baktı. "Aslında öyle değil. Ciddi olmayan yönünü sadece klaus'a gösteriyor. Five'ın anlattıklarını sende dinledin. Bizim için herşeyi göze aldı. Kendi ölümünü bile.. O bizi gerçekten kardeşi olarak görüyor."

"Five dışında!" Dedi diego.

"Ahh evet five dışında."-B

"İki piskopat çok yakışıyor." -d

Ben güldü ve "O benim kız kardeşim göt herif ona piskopat diyemezsin!" dedi alaylı bi sesle. Diego gülüp yatağına uzandı ve gözlerini kapattı. Ben ise çoktan kitabını almış, okumaya başlamıştı.

***

Allison ve luther camda ve el ele oturuyorlardı.

"Babam öğrenirse ne yapacağız luther?" Dedi allison ilişkilerini kasten.

"Bilmiyorum." Aslında biliyordu. Ayrılmak zorunda kalacaklardı.

"Belki kızmaz?"

Mümkün olmadığını ikisi de biliyordu. Reginald Hargreeves çocukluklarından beri duygulara kapılmamalarını onlara defalarca söylemişti.

"Bilmiyorum Allison. Babam bu. Ne yapacağı belli olmaz." Luther haklıydı. Regi sıklıkla çocuklarını şaşırtıyordu.

"Neyse. Akşam yemeğine kadar uyuyacağım." Dedi all. Sesi yorgun çıkmıştı.

"Yanında kalabilirim."

"İyi olur sevgilim." İkiside all'ın yatağında yatmış ve uyumuşlardı.

***

Five, vanya ile ortak odalarında masada denklem çözüyordu. Vanya ise tek başına salonda yapacak bişey bulamayınca odasına gelmeye karar vermişti. Odada kağıtla uğraşan five'ı görünce sessizce yatağına oturdu, eline telefonunu alıp bakmaya başladı.

"Neden bulamıyorum!"

Denklemde hata yapmıştı.

"Ne çözüyorsun five?"

Five odaya birinin geldiğini fark etmemişti bile. Vanyaya dönüp "Birdahakine sessizce girme." dedi.

"Rahatsız etmek istememiştim."

"Tamam. Sinirliyim şuan."

"Susuyorum."

Yemek vaktine kadar çoğu zamanlarını uyuyarak değerlendirmişti. Yemek vakti gelince grace (grace'i de yıkılan akademiden kurtardılar.) tek tek odaları dolaşmaya başladı. İlk olarak diego ve ben'in odasına girdi.

POWER - The Umbrella Academy ☂️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin