POWER - The Umbrella Academy ☂️

11.

1 Aralık 2006

M

ia Hargreeves anlatımı -kıyamet'in olacağı gün- :

F: dediğimiz gibi baba

R: yani bunu son ana kadar öğrenemeyiz

M&F: evet

Five ile babama kıyametin bu öğleden sonra olabileceğini ama plana göre giderse vanya'nın gücünü kuntrol edip kendini sakinleştireceğini söyledik. Babam net bi sonuç istiyor ama elimizden bu geldi ne yapabiliriz.

R: tamam çıkın.

Fivela aynı anda salona ışınlandık ve aynı anda üçlü oltuğa oturduk.

K: oaaa aynı anda yaptılar gördünüz mü!

M&F: sus klaus!

K:*sessizce* aynı anda konuştular

B:*sessizce* ölmek mi istiyorsun klaus?

M: ben gidiyorum.

Babama sinirliyim elimizden geleni yapıyoruz ama kendilerine beğendiremiyoruz. Kahve yaptım ve mutfak masasında bi sandalye çekip oturdum. Bi süre sonra mutfağa biri girdi. Kim olduğunu merak etmediğim için kafamı kaldırmadım bile.

F: eğer başarısız olursak ne olcak?

Geriye yaslandım ve ona baktım.

M: hangi konuda

F: ya vanya gücünü kontrol edemezse ve dünyayı yok ederse? O zaman ne olacak?

M: onu o zaman düşünürüz.

En fazla herkesi geçmişe ışınlarım.

M: şimdi bunları düşünmeyelim. Madem son 2 saatimiz var eğlenelim olur mu?

Elindeki kahveyle sandalyesine oturdu ve kahvesinden bi yudum alıp güldü.

F: haklısın aslında

M: ta-mam ne yapıyoruz

Kollarımı iki yana açarak masadan kalktım.

F: dışarı çıkalım. Olur mu?

M: bana uyar. Bizimkilere de haber verelim.

Onaylayınca bizimkilere haber verdim 5 dk sonra herkes kapıda bekliyordu.

B: nereye gidiyoruz?

K: bu da soru mu bara gidiyoruz!

M&F&L&V&A: HAYIR

K: peki tamam

A: umm park?

D: olur bence

L&B&F&V: olur

Bizimkilerle bi parka geldik. Klaus salıncakta sallanıyor, luther ve all bi bankta oturmuş pamuk şeker yiyor, ben ağacın altına oturmuş kitap okuyor, diego ve vanya çimlere uzanmış sohbet ediyor, five nerde fikrim yok, ben de bi banka oturup onları izliyorum. Yanımdaki hareketlenmeyle oraya döndüm. Bunun ne işi var burda?

M: louis?

L: merhaba mia. Görünce gelmek istedim.

Gülümsüyordu.

M: iyiki gelmişsin lou. Bu arada kardeşlerimle tanışmışmıydın?

L: hayır, tanışmadık.

M: umm tanışmak istermisin?

L: olur.

İlk kim olsaa...Ben kesinlikle. Ayağa kalktım. Ben'in yanına geldik o da bizi görünce ayağa kalktı.

M: selam ben. Bu louis, louis bu da ben.

Tokalaştılar.

L: memnun oldum

B: bende

Biraz sohbet ettikten sonra vanya ve diego'nun yanına gittik. Sonra da klaus. En son luther ve allison'un yanına gittik.

Louis: baya büyük bi aileymişsiniz.

Luther: öyle

Onlar sohbet ederken all bana döndü.

All: mia, five'ı gördün mü?

M: hayır, bende ona bakıyorum ama yok.

Derken arkadan biri seslendi.

F: demekki heryere bakmamışsın.

Geldi, yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı.

M: hmhm

Bu hareketler ne şimdi? Sonra sorarım tabii kıyametten ölmezsek.

M: bu arada kaç saattir nerdesin?

Sorumu görmezden geldi  ve louis'e bakarak konuştu.

F: bu arkadaşın kim?

M: louis. Louis bu da five.

Saate baktığımda kıyamete yarım saat kaldığını fark ettim.

M: umm şey sanırım gitme vaktimiz geldi. Babam kızar sonra

Louis: peki sonra görüşürüz mia

M: görüşürüz *sessizce* umarım.

Bizimkileri de alıp eve ışınlandık. Odama çıktım ve üstüme akademinin formalarını giydim. Akademi formasıyla öleceğim ahh reggie. Yatağıma oturup kitap okumaya başladım. Bi süre sonra aşağıdan sesler gelmeye başladı. Merdivenlerden indim ve salonda kavga eden bizimkilere baktım. Vanya'nın gözleri beyazlamıştı kendini kaybediyor. Ellerimi havaya kaldırarak yanına gittim.

M: vanya sakin ol

Herkes sakin kalmaya çalışsada korktukları belli oluyor. Yavaşça vanya'nın yanına gittim. Ona dokuncakken mavi bi kalkanla bizi geriye fırlattı. Sırtımı duvara çarpmamla yüzümü buruşturdum canım acımıştı. Ayağa kalktım ve bembeyaz olan vanya'ya baktım. Vanya ve ben kıyamete sebep olabiliyoruz. Neden engel olamayalım ki? Vanya tekrar bizi geri savuracağında bizimkileri ve kendimi ateşten bi kalkana aldım.

M: five! güçlerini kontrol edemiyor ne yapacağız!

F: ona zarar vermeden onu durduramaz mısın?

M: dünya yok olabilir Hargreeves!

F: başka şansımız var mı?!

M: peki evden uzaklaşın.

L: ne çeviriyorsunuz siz!

M: five anlatacak şimdi gidin!

Five 5 kardeşimle birlikte ışınlandığında salonda tek vanya ve ben vardık. Kız kardeşimle savaşacak mıyım? Hayır. Güçlerini devre dışı bırakmasını sağlarım sadece. Vanya'ya yaklaştım. Yanına geldiğimde gücünü kullanarak kalkanımı ortadan kaldırdı ve beni  beyaz bi ışıkla havaya kaldırdı. Nefes alamıyorum, kıpırdayamıyorum. Sadece ona bakıyorum. Gözlerim kırmızıya dönmeye başladığında gücümün devreye girdiğini anladım. Kısa süre sonra  etrafta kırmızı bir kalkan oluştu kalkan'ın etrafında sarmaşıklar, küçük yıldırımlar ve taşlar vardı. Kırmızı kalkan da sudan bi kalkanın içinde duruyordu. Vanya ve ben ise evin ne zaman yıkıldığını bilmediğim duvarların üstünde, havada duruyorduk. Bi süre öyle kaldıktan sonra vanya daha fazla dayanamadı ve bayıldı. Vanya bayıldıktan sonra güçlerimi kontrol edemeyip yere düştüm. Vanya'nın yanına gidecekken gözlerim karardı son hatırladığım şey kardeşlerimin ismimi söylemesi.

#######################

Hargreeves kardeşlerin sıradan günlerinden biri.

Bize göre ne kadar sıradan olmasa da..