5. Bölüm

108 20 25
                                    


Fotoğraf dersinde, Jimin durduğu yerden gözlerini Taehyung'a çevirmişti öğretmenleri bir sonraki proje ile ilgili konuşurken: Soyut bir şey yakalayın.

Daha sonra derste, diğer öğrenciler defterleri ile çalışırken Taehyung karanlık odaya sızmıştı çünkü (kamerası ile 'yetenekli' olmasının faydaları) ona serbestti ve Jimin de karanlık odayı kullanmak için bir bahane uydurup içeri sızmıştı.

Jimin kapıyı arkasından kapattıktan sonra kendini Taehyung'un kollarına atmak için ileri doğru sadece iki adım atmış ve kollarını onun omuzlarına dolamıştı.

Yalnızca bir saniye bekledi, kırmızı ışığın yansıması gözüne takılırken ve ardından Taehyung'u öptü.

Tam anlamıyla.

Taehyung kollarını ne yapacağını bilememiş, öylece yerinde durmasına izin vermişti. Tuhaf olduğunu biliyordu ancak Jimin -Jimin- onu gerçek hayatta öperken bunu dert edemeyecekti. Hayallerindekinden daha iyiydi.

Şansına, Jimin ne yaptığını biliyordu ve Taehyung'un elini alıp beline yönlendirdi ve sadece kısaca fısıldamak için geri çekildi: "Böyle."

Sonra Taehyung kollarını Jimin'in beline doladı ve ilk öpüşmeleri bu şekilde gerçekleşti. Parlak kırmızı bir ışığın işlemdeki kimyasallara yansıdığı karanlık bir odada.

Ve muhteşemdi.

Sonrasında çok az iş yapmış ancak bir şekilde görevlerini tamamlamıştı. Jimin kontakt kağıtlarını bitirmişti ve masanın üzerinde kesime hazır bekliyordu.

Taehyung hala kendi fotoğraflarını basıyordu Kimin sorduğunda:

"Taehyung... beni sevebileceğini düşünüyor musun?"

Fotoğraf kağıdını küçük banyoya batırırken ve dürüst bir şekilde itirafta bulunurken Taehyung bakışlarını yukarı kaldıdmadı: "Bence zaten seviyorum. Dürüst olmak gerekirse..."

"Ama," diye devam etti. "Aşkın tam olarak nasıl hissettirdiğini bilmiyorum. Senin gibi. Ama bazen sen bana baktığında göğsüm patlayacakmış gibi hissediyorum ve bence bu aşk demek."

Mağrur Jimin. "Bu daha ziyade kalp krizine benziyor."

Ardından Jimin sordu: "Benimle ilgili hiçbir şey bilmediğini söylerken beni nasıl sevebilirsin?"

"Bilmem... insanlar vurulma evresinin sadece altı ay sürdüğünü söyler. Dört yıl oldu. Tam olarak hangi aşamada aşka dönüşüyor ki?"

Jimin başını iki yana salladı merak içinde ve sevgi dolu bir şekilde. "Kim Taehyung... sen gerçekten sürprizlerle dolusun."

"Sen de öyle... benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun ama yine de benimle çıkmak istedin. Kararların bu kadar hızlı verildiğini bilmiyordum."

"Hızlı mı?... Sana sormayı ikinci kasetten beri istiyordum."

Gülüştüler.

Jimin bakışlarını aşağı indirip sweatinin kollarıyla oynamaya başladı. "Ne bileyim... hiç kimse çıkmadı mı karşına... bir partide falan? Ve mesela o kişiyi tanımıyorsun ama konuşmaya başlıyorsunuz ve farkına varıyorsun ki bu yabancı ile konuşmayı diğer her şeye tercih edersin? Parti gürültülü ve çılgındır ve her yerde insanlar vardır. Ama sen bu yabancı ile konuşuyorsundur ve her şey daha sakin geliyordur sana? Belki gecenin kalanını onunla konuşarak geçiriyorsun, belki de geçirmiyorsun. Ama hissettiğin o rahatlık ve hafiflik anidir. Gerçektir."

Jimin yukarı baktı.

Taehyung utangaç bir şekilde kıkırdadı. "Hiç partiye davet edilmedim."

Jimin kaşlarını çattı ve bulduğu çöp bir kağıdı fırlatmaya çalıştı ancak tabii ki hiçbir yere gitmedi.

mudlands & yellow acacia | VMIN (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin