" Baba, Orhan abi askere gidecek ya. Atilla amca beni işe almak istiyor,ne dersin? "
Başını tabletinden kaldırıp bana baktı, gözlüklerini çıkartıp gülerek beni süzdüğünde dudak bükerek Anneme baktım. Omuz silkip yemeye devam etmesiyle kendini konunun dışında bıraktığını ifade etmişti.
" Oğlum sen kasap olmak nedir bilir misin?
Bak Atilla çok yakınımdır, rezil etme bizi. Üzülürüm. "
Arkama yaslanıp ağzımdaki yumurtayı çiğnerken kendime sordum. Kasap olmak nedir?
Tam olarak yapabileceğimden emin değildim açıkçası, bıçaklar bazen korkutucu olabiliyordu elimde ama denemeden de bilemezdim. Üni bitti tamamda direkt meslek hayatına atılmak gözümü çok fena korkutuyordu, benim aksime didik didik çalışıp yerleşmeye çalışan arkadaşlarımız bana aptal diyordu ama ne yapayım hazır hissetmiyordum işte. Mahallede tanıdığım bildiğim insanlarla işe başlamak daha iyiydi, alakasız bir iş olsa bile tecrübe tecrübedir sonuçta.
" Baba korkuyorum. Tatildeyken pek hissetmedim ama mahalleye dönünce gelecek planı yapmam gerektiği yüzüme yüzüme çarpıtıldı. Baksana Ali bile evlendi, Baba oluyor. Arkadaşlarım desen kimisi çoktan işe başlamış bile, bir ben kaybolmuş gibiyim. Malım galiba. "
Omuzlarım inerken parmaklarımla oynamaya başladım. Okul çok çabuk bitmişti ya. Ben daha okuduğum meslekten emin değilken kendimi sınavlarla boğulurken bulmuştum. Annem bana sarıldığında başımı kaldırıp ona baktım, Babama gözlerini dikmiş bakıyordu. Aha, Annemi kendi tarafıma çekmeyi başarmıştım. Babama tereddütle baktığımda renkli gözleriyle kendimi denizin ortasında bir köpek balığıyla yüz yüze gelmişim gibi hissetmiştim. Yutkunup yumruklarımı sıktım, umursadığından değil. Dalga geçmişti benimle.
" Beyefendi inat için otelcilik okudu şimdi gidip kasap olacağım diyor. Şirketin başına geçmemek için elinden geleni ardına koymuyorsun oğlum afferim sana. Dedenin kemikleri sızlıyordur. "