" Yalnız ben bu lavuğa dalarım. "
Ali abi kendini diğer yanıma attığında bizim gibi kollarını göğüsünde birleştirdi. Bacağımı sallamaya başladım, birlikte baya eğlenen Aslı, Gürkan Emir üçlüsü bizi çok fazla germişti.
" Lütfen dal, bana da bahane olur. Kerem izin vermiyor oturdum gevşek gevşek kardeşime asılmasını izliyorum. "
" Kerem'in köpeği oldun, afferim kardeşim. "
Göz devirerek Ali abiye çevirdim başımı. Bana bakıp sabır çekerek önüne döndü.
" Gürkan yüz verse sanki sen köpeği olmayacakmışsın gibi atar yapman baya komik Ali abi. "
Gözlerini belerterek öne eğilip Levent'e baktı, bende baktığımda Levent başını diğer tarafa çevirip ıslık çalmaya başladı. Ona gülümseyip tekrar Ali abiye döndüm.
" Hiç ona bakma, çok şükür kör değilim görebiliyorum şu gözlerdeki anlamı. "
Parmaklarımı ayırıp iki gözüne yaklaştırdım, elime vurduğunda elimi kucağıma indirdim. ikisinin arasında tost oluyordum, dört kişilik koltuğa üç kişi oturmamıza rağmen nasıl sıkışabiliyoruz?
" Keşke Levent'i de görseydin de iş buralara gelmeseydi. Ah doğru ya, Ali'ye bakmaktan ona sıra gelmemişti dimi?
Pardon. "
Gözlerimi ellerime indirip iç çektim. işte buna diyecek sözüm yoktu. Haklıydı.. Levent'in duygularını çok önceden fark etseydim hayatımda Ali gibi bir kara leke ve zar zor kabuk bağlayan yara olmayacaktı.
" Ali! "
Levent'in uyarı içeren sesiyle Ali abi göz devirip arkasına yaslandı. Koluyla beni dürttüğünde kırgın gözlerle ona baktım.
" Üzgünüm, sinirimi senden çıkartıyorum. Kerem bu kim amına koyayım!?
Bak elim ayağım titriyor Aysel olmasa hastahenelik ederdim bu herifi! "
Kıstığım gözlerimle onu izlerken anlamaya çalışıyordum. Böylesine kıskanç biriyse nasıl dostu Orhan abiyle Gürkan'ın oynaşmasına izin veriyor?
