Başı direkt bana dönünce irkildim, ağaca sırtımı yasladım sanki beni saklayabilecekmiş gibi. Kara gözleriyle beni süzerken yanıma geldi, kollarımı göğüsümde bağlayıp gözlerimi kaçırdım.
" Ayağını mı incittin sakar şey?
Yardım ediyim mi? "
Başımı hayır anlamında sallarken ona bakmadım.
" Konuşmama kararına sevindim ama hadi inat etme de yardım edeyim. "
Yaklaştığını hissederken sinirle ona çevirdim başımı. Tam karşıma durduğunda başımı kaldırıp yüzüne baktım. Sigarayı paketinde söndürüp içine soktu ve dumanı üflerken kaşlarını çatarak beni süzdü. Gözleri boynumda oyalanırken yutkunup elimle acıyan boynumu örttüm.
" Kimdi? "
Kaşlarımı çatarak ona baktım, kim miydi?
Sana ne?
Karşımda çömelip ellerini dizlerine koydu, boynuma uzandığında elini ittim.
" Senin yardımına.. "
Sesim çatladığında yutkundum, gırtlağımı ovarken gözlerimi ondan kaçırdım. Cümlenin devamında ne diyeceğimi anlamıştır. Koca ormanda kurta değil ama lanet bir çakala yakalanmıştım.
" Kafayı yemişsiniz, çocuklarda var burada. Bu kadar mı azdın?
Kendini ormanda siktirecek kadar mı istedin onu?
Artık her kimse! "
Sinirle yüzüne bakarken gözlerini kaçırdı. Hayal gücümde olabilirdi ama gördüm işte, bana bakarken kirpikleri titredi. içim salak bir mutlulukla dolarken sırıttım.
" Evet, bu derece çok istedim onu. Beni bu hâle getirecek kadar azgındı. Hiç ona çekmemişsin Ali. "
Gözleri hızla bana dönerken kaşlarını kaldırdı, neye şaşırıyordu?
Mahallede her önüme gelenle yatıyormuşum gibi kim diye sorması çok aptalcaydı. Ondan başka hiç bir erkekle olmadığımı çok iyi biliyordu. Doğru ya, yine canımı yakmak için özenle seçmişti cümlelerini. Ayağa kalkıp bana arkasını döndü, iki elini saçlarından geçirirken merakla onu izledim. Canı tek yanan ben değildim belki de...Belki de onda hâlâ izlerim vardı. Kalbinde bir yerlerde.
" Abimle mi?
Kerem sen nasıl bir orospusun? "
Bana döndüğünde yutkundum.
" Aslı'ya ulaşamayınca ciddi ciddi abime mi taktın kancayı?
Sırf canımı acıtmak için kendini bu hâle mi getirdin?
LAN SEN DELIRDIN MI!? "
