Bir filizdin ve büyüyecektin . Bir bebektin ve ben seni izleyecektim . Bir mucizeydin ve ben seninle yaşayacaktım . Ben kalbimden bir filiz büyütmüştüm fakat o beni benden ayrılarak terk etti . Beni bıraktı ve bir daha gelmedi . Bana sırtını döndü ve bir daha kalbimde filiz açılmadı . Hayallerim yeşermişti , hedeflerim yeşermişti . Hayat defterimin sayfasını çevirerek bir umut daha kırdı ve söktü kökünden .
( 2008 yazarın anlatımıyla )
Nil , Özde , Doruk . Üçü yan yana kanepede oturmuş titreyerek babalarının her zaman yaptığı şeyi tekrar yapacağı için bekliyorlardı . Burhan evin içerisinde aradığını bulamayınca , " şu makası nereye koydunuz ! " diye bağırıyordu . Burhanın sinirlenmemesi için Feriha evin içinde makas arıyordu . Feriha en sonunda dolabın altında makası bulmuştu ve koşarak Burhanın eline vermişti .
" Ver şunu be kadın yine ne filmler çevirdiysen makasla senin altından çıktı " dedi . Feriha o an sinirlense ' de her zaman olduğu gibi elinden hiçbir şey gelmiyordu . Burhan elinde makasla çocukların yanına yaklaşıp ilk önce Nil ' in üzerindeki tişörtten tutup yere oturttu ve altına bir poşet serip saçlarını bir arada toplayıp elindeki makasla gelişi güzel saçlarını kesti . Burhan çocukların saçlarını asla omzundan aşağı uzun olmasını istemezdi o yüzden her defasında eline makası alıp hafta ' da bir defa Pazar günleri saçlarını keserdi . Nil artık alıştığı için hiçbir tepki vermeden yamuk kesilmiş saçlarıyla geri yerine geçip oturdu .
" Gel lan otur şu önüme " dedi Burhan Özde ' yi çağırarak . Özde hem ağlıyordu hem titriyordu . Kendini titrememesi için ne kadar tutsa ' da başaramıyordu . Babası titrediği için bir şey yapacak diye daha ' da korkuyordu . Burhanın önüne geçip oturduktan sonra , " titrediğin için sana ceza , küt keseceğim saçlarını " dedi ve makası eline aldığı gibi Özdenin saçlarını kulak hizasının oradan kesti . Düz değildi yamuktu saçları hep . Bir tarafı kulağının üzerinde diğer tarafı ise kulağının altında . Burhan düzeltmelerine izin ' de vermiyordu . Sıra Doruk ' a geldiği zaman ' da onu saçını ' da sıfıra vuruyordu . Kendine ait bir makinesi vardı ve elindeki makine yi alıp Doruk ' un saçlarının içine daldırdı . Zaten saçları her hafta kesildiği için fazla yoktu o yüzden kesilmesinde ' de zorlanılmıyordu . Her birinin saçlarını kestikten sonra yakalarından tutup evin kapısından çıkarıp dışarı baktı .
" Gün batana kadar burada kalacaksınız " dedi ve dışarıda oynayan çocukların yanına bırakıp içeri girdi . Dışarıda sek sek oynayan ve ip atlayan kızlar Nil , Özde ve Doruk ' a bakarak dalga geçtiler .
" Kellere bakın çabuk " diyerek başlarına herkesi topluyorlardı . Onlarda üzüldükleri için ağlayarak kaldırımın kenarına oturup gün batana kadar çocukların bunlarla dalga geçmelerini dinlediler . Onlar saçları kısa ve saçı olmayan çocuklardı , Onlar acı gören çocuklardı ve onlar yine çaresiz kalan çocuklardı .
☼
( Beş Ay Sonra )
Artık birkaç ayın ardından kendimi biraz toparlamaya zaman kazanmıştım . Özde ' yi hala araştırıyoruz fakat hiçbir şekilde ortada tek bir kanıt bulamıyorduk . Birkaç arkadaşlar artık öldüğünü kabullenip araştırmayı bıraktılar bazıları da etrafımda sende artık kabullen diyorlar fakat asla pes edip vazgeçmeyecektim . Onun yaşadığını hissediyordum fakat yaşasaydı neden bizi bıraksın diye düşündüğümde oluyordu . Yorulmuştum , çaresizdim ve içim acıyordu . Kalbimin tam ortasında bir hançer ile yaşıyordum . Her hareket edişimde daha ' da içime saplanıyordu ve aşağı doğru akan kan damlaları birer acının oluşturduğu kırmızı bataklıktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN BATIMI
RomansaOn, dokuz, sekiz... Nil bilemediği bir karanlığın içinde idi. Ya o karanlıkta ışığı bulacaktı ya da o da o karanlığın içinde kaybolacaktı. Yedi, altı, beş... Zaman daralıyor. Farklı insanlar, farklı hayatlar ve altında kaldığı o enkazlar... Her bir...