18.bölüm

32.5K 1.2K 142
                                    

Medya ; barkın karavezir





GÜLCE'DEN ;






Barkınla konuşmamızın üzerinden üç gün geçmişti.

Ve bugün cumartesiydi.

Üç gündür evin içi curcuna gibiydi.

Üst katta bir şeyler yapılıyordu.

Ne olduğunu sorduğumda barkın bey özel işleriyle ilgili olduğunu söyledi.

Kıçımın özeli.

Ne kadar yavaş yavaş anlaşmaya başlasak da.

Barkının öz güveni ve egosu beni delirtiyor.

Her şeyin en iyisini o biliyor sanki.

Kontrol manyağı adam.

Barkının beni delirtmesi dışında sakin geçmişti bu üç gün tuaf bir şekilde.

Abimin bir seminere kaltıması gerektiği için şehir dışına gitmişti bir haftalığına.

Çok duygulanmıştım abim giderken.

Regl olacağım sanırım bu duygusallık fazla.

Ayrıca cenk bunaltmıştı beni.

Köşe kapmaca oynuyorduk evde.

Hayır bu çocuk beni istemiyorken daha rahattım evde.

Yapıştı bırakmıyor.

Sürekli affetmem için bir şeyler diyor.

Bir şeyler alıyor.

En son dün bir demet gül alıp gelmiş.

'bunlar papatya değil kabul edemem bu öldürmez' diyip kapıyı yüzüne kapatmıştım.

Sonrasında görmedim bir daha.

Kırılmıştı sanırım.

Gebersin it.

Zamanında bende çok kırılmıştım.

Hele bile bile o çayı bana içirdiğinde.

Şaşırtıcı bir şekilde anıl'dan ses seda yoktu.

Olmasında.

Biraz huzur iyi gelecekti.

Odadan çıktığımda cenk ile karşılaştım.

'hala benimseyemedin odam diyemiyorsun'

Kapımda mı bekliyor lan bu.

'nesin sen Gülce köpek eğiticisi mi'

İç sesimin dedikleriyle Gülmemek için dudaklarımı ısırdım.

"günaydın Gülce seni bekledim beraber ineriz" diye konuştu.

Birde gülümsüyor.

Ağzına fırın küreğiyle vuracağım o olacak.

"nesin sen cenk sapık mı kapıda bekliyorsun" diyip yürümeye başladım.

Aşağı indiğimde barkın masada bizi bekliyordu.

Günaydın faslını bitirip oturdum.

Önümde ki tabak havalanınca şaşırdım.

Noluyoruz abisi.

Barkın tabağımı alıp her şeyden tıka basa doldurdu.

Son üç gündür yaptığı gibi.

G Ü L C EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin