44.bölüm

16.6K 987 69
                                    










Tatilin sonuna gelmiştik ve şu an eve dönüyorduk.
Gerçekten son iki günde ne kadar sinir etselerde çok özlemiştim abimi ve babamı.
Ayrıca dün telefonda yine anıl yüzünden tartışmıştık ve ben istemeden ' sanane sen kimsin barkın' demiştim.
Benim bunu söylemem üzerine babam peki diyip kapatmıştı telefonu.
Trip atıyordu haklıydıda.

Yine arabada Asaf ile baş başayız.
Ama tek bir farkla bu sefer sevgiliyiz.
Cenk'i zorla Baranlar götürmüştü.
Manyak gibi bırakmıyor peşimi.
Sürekli aramanıza oturuyordu.
Asaf'ı izlerken gözüm dudağının kenarında ki yaraya takıldı.
Hem üzülmüştüm hem kahkaha atmıştım.

"neye güldün bu kadar Birtanem" diyen Asaf'a döndüm.

"Cenk geldi aklıma" dedim.

Flash back

"&siktirrrr" demştik hep beraber.

Hemen Cenk'in yanına koşup ayıltmaya çalıştım.
Baran ve Asaf gülerken Teo yanıma geldi.

" Feriha kalk bir gören olacak" diye dürtmeye başladı Cenk'i.

Benim ayıltmaya çalıştığım çocuk Teo'nun bir lafıyla gözlerini açmaya başladı.
Bu sefer şok olan ben olmuştum.
Ben dizlerimin üzerinde dururken Cenk oturur hale gelip elimi tuttu.

"baltanem çok kötü bir rüya gördüm tövbe estağfurullah şu ırz düşmanıyla el ele geliyordun sevgili olmuştunuz." dedi.
Ben dudaklarımı ısırırken Cenk ve Baran anırmaya başladı.

"şeyy abi o gerçekti aslında" dedim.
Asaf'ta onaylayan bir kaç mırıltı çıkardı.

Cenk birden ayağa kalkıp Asaf'a yumruk attı.
Hepimiz şok içinde ona bakarken Asaf sadece güldü.

"dua et  sevdiğim kızın abisisin ve şuan azda olsa hakkın var" dedi dudağını silerken.

"sus ırz düşmanı vurmazsam içimde kalırdı" diyip gitti.

Ben az önce ne yaşandığını anlamazken Asaf elimden tuttu ve abimin arkasından gittik.
Kafeye geçip oturduğumuzda abim iğrenir gibi bakıyordu ellerimize.
Ve bulduğu her fırsatta aramıza girdi.
Asaf bıkmıştı bu durumdan.

Flash back son.

İkimiz beraber gülmeye başladık hatırladıklarımızla.
Birde oraya dönünce olay vardı.
Asaf kimseden saklamamız gerektiğini söylemişti.
Haklıydı da çocuk değildik sonuçta.

Abim normal karşılardı bence.
Öyle olmasını umuyorum en azından.
Ama babamın tepkisini bilemiyorum.
Daha onun gönlünü almam lazım.
Bana kırgın olmasını istemiyorum.
Benim düşünceli halimi gören asaf,

"istersen beraber söyleyim hmm" diye sordu.

"gerek yok dudağında bir yara daha görmek istemiyorum Asaf hem tepki göstereceklerini sanmıyorum." dedim.
Umarım.

Kısa bir süre sonra gelmiştik Cenk'ler de gelmiş bizi bekliyordu.
Arabadan inip çocuklara teşekkür ettim ve sarıldım.
Sıra Asaf'la geldiğinde koşa koşa kollarının arasına girdim.
Sanırım en huzurlu olduğum yerlerden biriydi burası.

"seni seviyorum" dedi.

"seni seviyorum" diyerek yanağını öptüm.

Onları gönderdikten sonra içeri girdik.
İyi ki anahtarım vardı kapıda beklemekten nefret ediyorum.
Valizimi kapının önünde bırakıp hemen salona koştum.
Babam ve Anıl vardı sadece.
Abim hastanede olmalıydı.

G Ü L C EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin