49.bölüm

14.4K 953 83
                                    



Bir yıl sonra ;

Acısıyla tatlısıyla bir yıl geçirmiştik.
Ve bugün benim ve Baran'nın sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyorduk.

Bir yıl içinde bir çok şey olmuştu.
En önemlisi Teo'nun annesinin geri dönmüş olmasıydı.
Teo'yu ilk defa böyle görmüştüm.
Yıkılmıştı resmen.
Ama yine el ele hep birlikte ayağa kalktık.
Çünkü seni bırakıp giden hiç bir insan için bir damla göz yaşı akıtmaman gerekiyor.
Geri döndüğünde seni yaralayamaması için.

Teo reşit olduğu için mahkeme gibi bir şey söz konusu olmamıştı.
Bir iki kere karşısına çıkıp af dilemişti ama teo kesin bir dille reddetti.
Sonra bir daha da görmedi.
Şu an çok iyiydi.
Cenk abimle üniversite'de ikinci seneleriydi.
Birlikte yaşıyorlardı.
Baran ile ilişkileri son hız devam ediyordu.
Yine kocamda kocam diye geziyordu ortada.

Biz mi?
Biz ise bir kere ayrılmıştık bir buçuk yıllık bu sürede.
Sekiz ay önceydi.
Asaf'a sürpriz yapmak için habersiz ders çıkışına gitmiştim.
Bahçeden içeri girdiğim de kızın biri Asaf'ı öoüyordu.
Dudağından, sanırım hatayı orada yapmıştım.
Asaf'a tek bir kez sormadan çekip gitmiştim.
İtalya'ya.

Babam benim o bitik halimi görünce deliye dönmüştü.
Kendi üzüntümü bırakıp babamı sakinleştirmeye çalışmıştım.
Kısa bir süre gitmek istediğimi söylediğimde itiraz etmemişti.
Can abim, Cenk abim, Anıl, Baran, teo hepsinden saklamıştık nereye gideceğimi.
Sadece babam biliyordu.
Ve ben o gün sorgusuz sualsiz gitmiştim.

Günde bir iki kez babamla konuşuyordum sadece.
Diğerlerine karşı bu yaptığım bencillikti ama yapacak bir şey yoktu.
Söylerlerdi nerede olduğumu.
Babam duyduğuma göre Baran'dan iyi bir dayak yemişti.

İtalya'da olduğum sürede sadece ihtiyaçlarımı karşılamak için dışarı çıkıyordum.
Resmen kendimi eve kapatmıştım.
Hazmedemiyordum gördüğüm görüntüyü.
En çokta o anın gerçek olma ihtimali yakıyordu canımı.
Hesap soramıyordum bu nedenle.
18.yaşıma da İtalya'da tek başıma ağlayarak girmiştim.
Babam gelmek için çok ısrar etmişti ama kabul etmedim.
Eğer o tarihte gelirse anlardı diğerleri.
Böyle böyle tam iki ay geçirmiştim.

Bir gün gece yarısı kapı çaldığında korkmuştum.
Kimse gelmezdi kimseyi tanımıyordum.
Kapıyı açtığımda asla beklemediğim biri vardı karşımda.
Ve asla beklemediğim şekilde.

Asaf gelmişti.
Onun beni nasıl bulduğunu düşünmeden baştan aşağı onu süzmüştüm.
Dudağının kenarı ve ellerinin üzeri yara bere içindeydi.
Saçları dağınık ve uzamış.
Göz altları mosmor gözleri kırmız ve çok zayıflamıştı.
Gerçi benimde ondan farkım yoktu.
Onu dinlemeden kapıyı kapatmaya çalıştığımda sinirlenmiş ve zorla içeri girmişti.

O na beni nasıl bulduğunu sorduğumda babamın adresimi verdiğini söylemişti.
O na inanmayıp babamı aradığımda Asaf'ı dinlemem gerektiğini söylemişti.
Telefonu kapattığımda karşıma oturup anlatmaya başlamıştı.

Arkadaş grubuyla otururken kızın gelip konuşmak istediğini, sonra ne olduğunu anlamadan birden onu öptüğünü ve şoktan çıkar çıkmaz kızı ittiğini söylemişti.
Bir yanım inanmak isterken bir yanım inanmıyordu.

Yaz dizisi mi çekiyorduk.
Denk gele gele tam öptüğü zamana mı denk gelmiştim.
Şaka gibi.
İnanmadığımı söylediğimde bir çok arkadaşını arayıp olayı anlattırmıştı.
En son o kızı aradığında kız Asaf'ın dediklerini tekrar edip özür dilemişti.
Bu kadar basitmiydi.
Ben sessiz kaldığımda bu sefer o hesap sormaya başlamıştı.

G Ü L C EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin