48.bölüm

16K 995 37
                                    


Bugün büyük gündü.
Abim evleniyordu abimmm.
Hem çok mutlu hem çok duygusaldım.
Canımdan çok sevdiğim Can'ım ayrılıyor yanımızdan.
İçim buruk olsa da ona belli etmemeye çalışıyorum.
Mutlu gününde üzemem abimi.
Ayrıca çok yakışıklı olmuştu insafsız.
Pınar abla şanlı kadın kaptı gül gibi abimi.

Ben diz altı tüllü Lila bir elbise giymiştim.
Sadece nikah olacağı için abartmak istemedim.
Babam lacivert takım giymişti.
Anıl krem rengi bir takım Cenk abim ise sadece gömlek kumaş pantolon giymişti.
Didem abla çok güzel siyah bir elbise giymişti.
Anıl'a fazlaydı bu kız.

Teo ve Baran kırmızı takım giymişti.
Bunu görünce gülme krizine girdiğim için şu an trip atıyorlardı.
Teo zorla giydirmiş.
Ah teo ahh.
Sanırım en çok Teo'nun bu deli dolu hallerini özleyecektim.
Onların gitmesine de az kalmıştı.
Önceden gidip düzenlerini kuracaklardı.
Okul zamanı uğraşmamak için.
Babam gidip ilgilenecekti.
Bir hafta.

Babam Anıl ve Didem abla Pınar ablanın evine gitmişti.
Orada yalnız hissetmesin diye.
Onlar kız tarafıydı bugün.
Bizde Can abim Cenk abim Baran, Teo ve Asaf gidecektik.
Berna teyze Akif amca ve Teo'nun babasıyla Baranın ailesi direkt nikahın olacağı yere gitmişlerdi.

Agah Asaf'ın takım giydiğini görünce ağlamaya başlamış Gülce'yle evlenme ben evleneceğim diye.
Gerçekten çok tatlı ve komik çocuktu.
Umarım biraz daha büyüdüğünde bu kıskançlığı yapmazdı.
Nasıl evlenecektik biz.

"kız zilli kalk kocama limonata getir" diye birden bağıran kim acaba.

"kalk kendin al ben sadece kendi kocama getiririm" dedim.

"görmemişin kocası olmuş" diye burun kıvırdı.
Ulan kocamda kocam diye kendi geziyordu ortada ben bir iki kere diyince görmemiş oldum.
Teo ya dil çıkartıp önüme döndüm.

"kocan mıyım gerçekten" diyerek boynumu öptü sevgilim.
Bu çocuğu da iyice kendime benzetmiştim.

"daha değil ama kocam yapıcam oğlum seni bak gör" dedim.
Yapacaktım valla.

Abiminde aşağı inmesiyle ayağa kalktık artık gitme vakti gelmişti.
Yanına gidip sımsıkı sarıldım.
Damatlık bir insana bu kadar mı yakışırdı ulan.

"seni seviyorum abi umarım hep mutlu olursun" dedim.
Gerçekten büyük duam buydu.
Abimin ve Pınar ablamın mutlu olması.
Çünkü onlar bunu hakediyordu.

"bende seni seviyorum balım umarım" diyip saçlarımı öptü.
Ahh doktor civanım ne olurdu sizinle daha önce kavuşsaydık.
Yetmiyordu abimle geçirdiğim zaman.
Neyse gider arada onlarda kalırdım hem evleri çok güzel olmuştu.

"hadi bakalım gelin almaya" diyip çıktı evden.
Bizde peşinden çıktık.
Abim kendi arabasına bindi.
Gelin arabasınıda onu yapmışlardı.
Beyaz range rover'dı yine beyaz kurdele ve mor çicekle sade bir süsleme yapılmıştı.
Ben Asaf'ın arabasına geçmiştim.
Baran ve Teo'da Baran'ın arabasıyla geliyordu.
Yola çıkmıştık.
Her zaman ki gibi arabada kısık sesle müzik açıktı.
Asaf elimi tutup öptükten sonra,

"bizde böyle olur muyuz" diye sordu.
Sorarken gözlerinin içi parlamıştı.

"oluruz sevgilim hemde çok güzel oluruz" diye onayladım.
Öyleydi bende bunu çok istiyordum.

"üniversite'miz biter bitmez isteyeceğim seni vermezlerse kaçırırım" diyip kahakaha attı.

"önce agah'tan izin al sen" diyip bende güldüm.
Birden gülmesini durdurdu.

G Ü L C EHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin