G Ü L C E

43.bölüm

Bugün tatilin üçüncü günüydü ve ben hiç eğlenmediğim kadar eğleniyordum.
Asaf'la daha da yakınlaşmıştık artık çekinmeden hislerini açık açık Belli ediyordu tabi bende öyle.

Şu an ise geldiğimden beri istediğim şeyi yapıyordum.
Şöminenin karşısında kahve içerek kitap okuyordum.
Meditasyon gibiydi bu benim için.

Çocuklar bara gitmek istediğinde Asaf benimle kalmakta ısrar etmişti ama zorla göndermiştim.
Erkek erkeğe eğlensinlerdi.
Bende biraz kafamı dinlerdim.

Bu arada dün Teo'nun biseksüel olduğunu öğrenmiştim.
O yüzdenmiş bi Barana bir Cenk'e yürümesi.
Aklıma geldikçe gülüyorum.
Ama dün çok üzülmüştüm.
Bunu bana açıklarken o kadar korkmuştu ki.
Onu yargılarım veya konuşmam diye söylememiş bugüne kadar.
Toplum baskısı yüzünden yönelimi ile yargılanan insanlar dolu ülke de.
Oysa kimse kimsenin dinine, diline ve yönelimine karışamaz.

Bunun gayet doğal bir şey olduğunu ve onu asla yargılamayacağımı söylediğimde rahatlamıştı.
'ama Asaf'a yürümediğin sürece' diyip gülmüştüm.
'oovv bir ship' im daha tuttu yaşasın 'diye sevinmişti deli çocuk.

Kitap okumayı bırakmış etrafı incelerken kapıdan giren bizimkilere verdim dikkatimi.
Gerçekten hepsi çok yakışıklıydı nasıl koruyacağım ben bunları.
Beni görünce hepsi aynı anda gülümsedi ama bu pek normal bir gülümseme değil gibiydi yada bana öyle geliyordu.

Yanıma geldiklerinde Asaf yanıma Cenk önümde ki masaya oturmuştu.
Teo ve Baran arka tarafta ayak duruyordu elleri omuzumda.
Napıyordu bu salaklar.
Asaf kolunu omzuma atıp konuştu,

"karıcığım odamıza çıkalım mı" diye.
Ne diyordu lan bu.

"Asaf ne içirdiler sana" diye sordum.

"Asaf mı kocacığım nerede biliyorsun yavrum ben takıntılı bir adamım laflarına dikkat et" dedi.

Ne dedi ne dedi.
Siktir koca bir siktir.
Umarım tahmin ettiğim şey olmamıştır.
Cenk'e dönüp gülümsediğimde manyak gibi bakıyordu bana.

"hiç bakma bana iki cinayetim var üçüncü olursun haa bu arada ben seni zorla evlenirdim değil mi boşanmaya unut" dedi.

Sikeyim nereden öğrendi lan bunlar.
Ahh o kızlar umarım elime geçmez.
Ayağa kalkmaya çalıştığımda omuzumda ki eller geri oturttu.

"demek ben gay ve evliyim hmmm" dedi Baran.

"aşko valla benlik sorun yoktu da ben evlilik adamı değilim biliyorsun her çiçekten bal almayı severim" dedi Teo.
Ulan bunlar beni çiğ çiğ yiyecek çocuğun derdine bak.

"ehehe açıklaya bilirim" dedim.
Bok açıklardım.
Rezillik resmen kıskançlıktan bok yemiştim.

O an telefonum çaldığı için şükürler ettim.
Onlara bir bakış atıp arayanı gösterdim.
Babam arıyordu açmazsam kızıyordu o yüzden ellerinden kurtulup koşar adımlarla odama çıktım.
Şimdilik kurtulmuştum inşallah yani.

"efendim baba" dedim.
Göz devirmiştim. Saat başı arıyordu hayır zaten abimde saat başı arıyor.
Tek başımada değilim ki yanımda eşşek kadar dört tane adam var.

"nasılsın bebeğim napıyosun" diye sordu.

"iyiyim baba şimdi odama çıktım sen nasılsın napıyosunuz" diye sordum.

"iyiyim sadece seni çok özledim ev çok sessiz sensiz bebeğim gel biran önce şimdi abinlerle oturuyoruz duyuyorlar seni" dedi.
Kan beynime sıçradı yine.
Abilerim değil ABİM. Benim iki tane abim vardı.