8.Bölüm-Söyleyemedim

59 18 4
                                    


~Akça Karasu

"Asıl sen,sana nasıl bakacağıma karışmayı bırak!"

Gelmemeliydin ama...
Aklımdan geçeni dilimle söyleyemedim ama gözlerim..Onlar genelde sözümü dinlemezdi.
Gözlerim söyledi.

Gelmemeliydin Özgür.Hiçbir şey olmamış gibi gelmemeliydin..
Başlamadan biten bir hikayeyi ne diye tekrar açmaya kalkıyorsun ki!
Tek bir sayfa yok o hikayede okuyabileceğin..
O yüzden...Gelmemeliydin..

Gözlerimle anlattıklarımı anlamış gibi yüz ifadesini değiştirdi.Sırıtmayı bırakıp ciddi bir ifadeye büründü suratı.

"Bana öyle bakma."dedi karşı çıkarcasına.
Huzursuzca kıpırdanıp doğrularak tepkimi belli ettim.
Açık saçlarımı diğer tarafa atıp gözlerimi devirdiğim sırada kulağıma yaklaşan nefesini hissettim.
Dudaklarının arasından hiç beklemediğim bir anda çıkan o sözleri söylediğinde nasıl hissedeceğimi ne tepki vereceğimi şaşırarak nefesimi tuttum.Geri çekildiğinde gözlerim gözlerine hapsolmuştu ve söyledikleri beynimde tekrar tekrar yankılanıyordu.

"Seni üzmek için gelmedim..
Kokunu çekti inan tenim.."

Sessizlik gittikçe uzadığında herhalde suratım bembeyaz kesilmiş olacak ki endişeyle elimi tuttu.

"Tamam,sakin ol.Öylesine söyledim,bir şarkı sözü bu."

Derin bir nefes verip elimi ondan kurtardım.
Bunu yapmam onu üzmüş gibi suratını astığında hâlâ benden yana umutlu olduğunu gözlerimle görür gibi oldum.
Oysa o kadar çok uğraşmıştım ki beni unutması için..

"Ben aslında..."diye söze girdiğinde düşüncelerimden sıyrılıp ona odaklandım.Sözünü tamamladığında kafam daha da karışmıştı çünkü söylediği şey:

"Yeni bir sayfa açmaya geldim."
Ne anlama geliyordu bu söz hiçbir fikrim yoktu.
Yeni bir sayfadan kastı neydi ki bu çocuğun?!

Bir şeyler söylemek için nihayet ağzımı açmıştım ki Ela'nın salona girdiğini görüp susmayı tercih ettim.

"Sürpriz karşılaşma gerçekleşmiş görünüyor."dedi Ela bana hafifçe göz kırparken.

"Evet.Gerçekten harika bir sürpriz oldu."dedim kendimi gülümsemeye zorlarken.

Özgür imamı anlayıp gözleri bana dikili bir halde doğrulup ayağa kalktı.
Bunu o kadar yavaş yapmıştı ki sanki bakışlarıyla bana savaş açmış gibiydi.

"Gidelim mi Akça?"dedi tok sesiyle.

Başımı sallayarak onayladığımda Ela'nın hoşnutsuz bakışlarıyla karşı karşıya kaldım.

"Saçmalamayın ya,saat geç oldu.Bu saatte gitmenize ne gerek var?!"Bize söz hakkı tanımadan devam etti.
"Akça sen benimle uyursun yatağım ikimize de yeter merak etme."
Özgür'e dönüp gülümseyerek ekledi.
"Sana da kanepe kalıyor maalesef Özgürcüğüm idare etçen artık."

Sırıtma fırsatını bulan Özgür'e döndüğümde onun da bana dönük bakışlarıyla karşılaştım.

"Vallahi bana fark etmez de-"
Ela Özgür'ün sözünü kesip son noktayı koydu.
"İtiraz istemiyorum.Merak etmeyin ailem zaten yurtdışında rahat edebilirsiniz."

Ağzımı açmıştım ki Ela tek bir hareketiyle ,kaşlarını çatarak,adeta lafı ağzıma tıkadı.
Pes edercesine kanepeye kendimi attım.
"Tamam baby,bir şey söylemiyorum."
"Ama şey.."
İkisi bana dönüp aynı anda sordu.
"Ney?"
"Kanepen gerçekten çok rahat.Harika yani,yok böylesi.."

Ela kinayemi anladığında ellerini bel boşluğuna dayayıp tıpkı bir çocuk gibi sitem etti.
"Kanepeme laf atamazsın bi kere.Onunla aramızda özel bir bağ var."

Özel bağın ne olduğunu merak ettiğimde Özgür benden önce davranıp sordu.

"Özel bağ derken?Neymiş o.."
Parmaklarını tırnak işareti açmış gibi hareket ettirip devam etti.
"Özel bağ?"

"Sizi ilgilendirmiyor."diyerek konuyu kapattı Ela.
"Hadi bakalım yolunuz uzun,uyuyun ve dinlenin."
Özgür umursamazca omuz silkti.
"Peki.."

Kanepeye tam yanıma oturduğunda şaşkın bakışlarımı ona yönelttim.
Bakışlarımı hissedip bana döndü.

"Burada ben yatacağıma göre bana öyle bakmayı bırakıp kalkmaya ne dersin Akça?"

"Aman!Yemedik kanepeni."diye çemkirip ayaklandım.

Ela'nın odasına doğru yürürken arkamdan seslendiğini duymuştum.
"İyi geceler baby!"

Göremesem de sırıttığını biliyordum ve bu beni yeterince gıcık ediyordu.
Yatağa uzandım ve gözlerimi tavana yöneltip düşünceleri kendimden uzak tutmaya çalıştım.
Ama asla uzak tutamadım.
***
"Sen de mi uyuyamadın?"

Gecenin bi saatinde yalnız kalmayı umarak balkona çıkmıştım ama belli ki Özgür olduğu sürece yalnız kalmak bana nasip olmayacaktı.

"Doğruyu söyle bak beni mi düşünüyordun,o yüzden mi uyuyamadın?"

Espri yaptığını sanan ve üstüne sırıtan Özgür gecenin bu saatinde bile beni sinir etmeyi becerebilmişti.
Ciddi ve ateş saçan bakışlarımı Özgür'e yönelttim.

"Sen kendini ne sanıyorsun?"

Bakışlarım onu biraz etkilemiş olacak ki geri çekilircesine sırıtmayı kesti ve masum rölü kesti.

"Sadece şakaydı.."

Gözlerimi devirip önüme döndüm.Balkonun manzarası iyiydi gerçekten ama havası..
Buz gibiydi.

"İstersen ceketimi verebilirim."
"Verme!"
Kendimi tutamayıp sert çıktım ama pişman değildim.
"Senin derdin ne Özgür,niye geldin buraya?Niye peşimi bırakmıyorsun,niye beni rahat bırakmıyorsun ha?!"

Aklıma geleni yapıştırdım ve farkında olmadan Özgür'ün üstüne doğru yürüdüm.
Teslim olurcasına elini kaldırdı.
"Beni yanlış anlıyorsun."
Dudağımı büküp sinirle güldüm.
"Yanlış anlıyorum öyle mi?"
Cevap beklemeden devam ettim.
"Söyle o zaman,niye geldin buraya..,.Niye?!"
Ellerini indirip derin bir nefes aldı.
"Tamam."dedi kelimeyi bastırarak.
"Söyleyeceğim ama bi şartla."
Gözlerimi devirip konuşmasını bekledim.
"Bi şeyleri merak eden tek kişi sen değilsin herhalde,bana öyle bakmayı bırak."
"Asıl sen,sana nasıl bakacağıma karışmayı bırak!"dedim hışımla.
"Tamam."dedi gözlerini yere dikip.
"Her şey her zaman senin istediğin gibi olsun."

"Özgür saçmalamayı bırakıp şartını söyle."dedim kendimi kötü hissetmeme rağmen.
Genelde yaptığım bir şeydi bu,kabullenmemek...
"Sana seni sevdiğimi söylediğim günü hatırlıyor musun?"
Hiç beklemediğim bir konuyu açtığında şaşırarak sessiz kalma hakkımı kullandım.

Nasıl unutabilirdim ki!

"Bana saçmalama demiştin."dedi gözleri hala yerdeyken.
"Merak ettiğim şey şu Akça..."
Kısaca bir süre bekledikten sonra gözlerini bana dikip acıyla gülümsedi.

"Seni sevmem bir saçmalık mı gerçekten?"

Bana bir cevap bekleyen bakışlarını yönelttiğinde neye uğradığımı şaşırdım.
O gün öyle bir şey dediğimin farkında bile değildim.
Ama şimdi hala bu soruya bir cevabım yoktu.
Olsa da söyleyemezdim.Söyleyemedim...

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin