~Akça~
"Senin bana yardım ettiğin gerçeğini değiştiriyorum.."
Sessizlik...Tek bir kelime bile yok.
Ne garip! Sanki az önce çok kötü bir kavga edilmiş,saç baş dağılmış da ardında herkesin kafasında
'Ne oldu niye yaptık bunu?'soruları dönüyormuş gibi bir hava esiyordu.Oysa kavga etmemiştik.Hiçbir şey yapmamıştık hatta.
Ela ve ben kahvaltı hazırlarken Özgür uyuya kalmıştı ve sonra kararsız kaldığımız dakikaların sonunda onu uyandırmaya çalışmıştık ama maalesef başaramamıştık felan filan.
Sonuç mu?
Özgür'ü takmayıp kahvaltımızı yaptık.
Onun bizi halihazırda takmadığı yeterince belliydi nihayetinde.
Tek bir soru ya,tek bir soru!
Dün gece ne oldu?
Ama cevap yok.
Öyle saatlerce uyudu tüm sinir bozuculuğuyla.
Uyandığındaysa tek bir kelime çıkmıştı ağzından."Gidelim mi?"
Ela her ne kadar kalmamız için ısrar edip dursa da gitme vaktimizin geldiğini ona yaklaşık yüzüncü kez söylediğimde nihayet buna bir son vermişti.Ancak Özgür'e kahvaltı konusunda ısrar etmekten vazgeçeceğe benzemiyordu."Özgür bir şeyler atıştırsaydın bari ama böyle olmaz ki."
"Elacığım son kez söylüyorum."dedi Özgür bıkkınlıkla.
"Gerçekten ama gerçekten aç değilim.Ayrıca yolda acıkırsam alırım bir şeyler.Her şey için sağol.Ama artık gitsek iyi olur.Tamam mı?"
Ela hiç içine sinmediğini son derece belli edercesine bir tonda söylendi.
"Tamam,öyle olsun o zaman."Neredeyse nazlı bir kız çocuğu gibi bükmüş olduğu dudaklarına bakarken gülümsemeden edemedim.
Onun bu anaç tavırlarını özleyeceğimi hissettiğimde kendimi ona sarılırken buldum."Özleyeceğim seni."
"Herhalde özleyeceksin."dedi komik bir serzenişle.
Geri çekildiğimizde ise son derece ciddi bir ifadeye bürünmüştü yüz ifadesi.
"Ben de özleyeceğim."dedi.Ve kulağıma doğru eğilip fısıldayarak ekledi."Ama merak etme, her şey güzel olacak."
Bakışları her zamanki gibi umut doluydu.Umarım dedim içimden.Umarım öyle olur.
"Ayrılabildiyseniz gitsek mi artık ?"
İkimiz de özgürden tarafa döndüğümüzde son derece delici bakışlar atmış olmalıyız ki özgür ellerini teslim olurcasına kaldırdı.
"Tamam ya,ben beklerim daha konuşacaksanız."
Gözlerimi devirip Özgür'e doğru yürüdüm.
Takınabildiğim en sert bakışlarım üzerimde, onu geride bırakırken emir verircesine açtım ağzımı."Gidelim.."
~Özgür~
"Vay anasını" dedim içimden.
O bakışlar ne öyle ya..!
Sen beni öldürecek misin kızım?
Hayır yani az insaf! Bilmez misin bu adam bu bakışlara...Ela neredeyse sesli bir şekilde gülmeye başladığında nihayet fark edebildim.
İçimden konuşmaya dalmış mal gibi dikiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA
Teen FictionBir anda hayatını alt üst eden gerçekle karşı karşıya gelen bir kız... Gerçeklerin yalana dolandığı o düğümü açabilmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak bu yolda o kadar çok kalp kırılacak,o kadar çok oyun oynanacaktır ki daha da k...