15.Bölüm~Maske

54 8 74
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım,fark ettim ki size hitap etmekte,duygularımı aktarma da eksik kalmışım.Bu eksikliği yavaş yavaş gidermeye çalışacağım.Bu bölüm benim için çok ani gelişti.
Yazmayı istediğim anda yazdığım bölüm çok az olmuştur,bu bölüm onlardan biri.
Severek yazdım,iyi okumalar:)
💔❤️‍🔥❣️🖤

Şarkı adı:Poor Marionette-Sarah Cathran

~Akça Karasu

İnsan neden olmadığı biri gibi davranırdı?Neden sürekli maske takardı?
Taktığı maskeyle herkesi kandırırdı belki de ama kendini de kandırır mıydı!
Kim bilir belki bunun bir önemi bile yoktu.
Tek umursadığı örtbas ettiği gerçeklerdir ya hani insanoğlunun....
Korkunun ardına gizlenmiş yalanlar,sırlar...
Açığa çıkmadığı sürece sorun yok gibi gelir..
Bir ömür boyu gizlenir,saklanır..

Tüm gece düşündüğüm tuhaf şeyler,gördüğüm kabuslar yetmiyormuş gibi uyandığımda da düşünceler beni rahat bırakmıyordu.
Psikolojik bir rahatsızlığın baş gösterdiğini hissedebiliyordum ama şimdilik bunu umursamadım.

Uyuyamamış olmamın verdiği baygınlıkla yatakta kıpırdanırken kulağımı sağır edecekçesine çalan telefon sesi bile beni ayıltamadı.

Huysuzca telefona uzanıp kıstığım gözlerimden birini araladım.
Kardeşimm arıyordu.
Telefonu kulağıma tutup doğruldum.
Önce o konuştu.
"Oğlum neredesin ya!Bak bu gelmediğin günlerin acısını çok pis çıkaracağım senden ha bilesinn!Sürpriz müpriz ayağına yok oldun resmen."

Oğlum mu?Gelmediğim günler?Sürpriz?

Telefonu şaşkınlıkla kendimden uzaklaştırdığımda fark ettim.
Telefon benim değildi...
Benimkine çok benzer bir kılıfı vardı ve kardeşimi kardeşim diye kaydeden birine aitti ama hayır...
Benim değildi.

"Hey!Sana diyorum,duymuyor musun?"

Afallayarak telefonu tekrar kulağıma tuttum.

"Yağız.Benim."

Kardeşim Özgür'ün telefonunu benim açmama kısa bir süre,çok da kısa sayılmayacak bir süre,şaşırdıktan sonra nihayet konuşabildi.

"Abla?Özgür'ü aramadım mı ben?Yanlış mı aradım yoksa?"

Telefonu kendinden uzaklaştırdığı gibi kimi aradığını göreceği için ondan önce davrandım.

"Özgür'ü aradın..Aramasına da...Özgür yok."diye geveledim.
"Telefonunu burada unutmuş."
Cevabı gecikmedi.

"Burada unutmuş derken?"Sesindeki şaşkınlığın boyutu tahmin ettiğimden yüksek geldiğinde ne söyleyeceğimi şaşırdım.

"Yani...Şey...Özgür buradaydı.Dün gece.Sonra gitti işte.Telefonu da kalmış burada."

Bir nevi aynı şeyleri tekrar ettiğimin farkına vardığımda Yağız'ın çatılı kaşlarını hayal edebiliyordum.

"Ablacığım.Eğer benimle dalga geçmiyorsan ben hiçbir şey anlamıyorum.."dedi bir açıklama beklercesine.
Mantıklı bir açıklama yapmadan önce oturduğum yerde dikleştim.Bir andan ne söyleyeceğimi düşünüp duruyordum.Aklıma Yağız'ın telefonu açarken söyledikleri geldi.
Sürpriz demişti.Bunu kullanabilirdim.

"Söylersem sürpriz bozulur."dedim hızla.

"AllahAllah..."dediğinde içimden uzatmaması için dua ediyordum.
Kendimi soktuğum duruma inanamıyordum!

"Nasıl bir sürpriz ki bu yani ben hiçbir şey anlamadım."
Sesine yerleşen gerginlik beni de geriyordu.Dizlerimi çekip başımı dizlerimin arasına gömdüm.

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin