"Nasıl giderdim ki?"
~Özgür Balcı
Bu gerçek olabilir miydi?
Az önce olan...
Bana doğru yaklaşması...Eğlenircesine sırıtırken,birden...Bir anda...Hiç beklemediğim bir anda...
Dudaklarının dudaklarıma değmesi...Beni öpmesi gerçek olabilir miydi?
Yavaşça geri çekildiğinde onun da en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm.
Gözlerini kaçırıyor yerinde huzursuzca kıpırdanıyordu."Ben..."
Gözlerini kapatıp bir şeyler söylemeye çalışan ama beceremeyen dudaklarını sıkıca bastırdı.
Bunu yaptığı sırada onu öpüp rahatlatmamak için her bir hücremle savaş vermek zorunda kalmıştım.
Özür dileyecek ve bir hata olduğunu söyleyecekti.Bundan neredeyse eminken bunu yapamazdım...
Ama tüm bu baskın ihtimale karşın bir yanım bir umut bakışlarına mühürlenmiş gibiydi.
Ellerine uzandım.
"Sorun yok."diye fısıldadım.Gözlerini açıp ellerimize baktı.
Yanlış görmediysem,görmek istediğimi görmek için gözlerim beni kandırmadıysa kısacık bir anda olsa gülümsemiş gibiydi.
Ya da onun gibi bir şey..."Bir şey söylemek zorunda değilsin."
Dedim fısıltıyla.Çekingen bakışları beni bulduğunda söyleyemediklerim aklımdan geçiriyordu.Yeter ki bana öyle pişmanmış gibi bakma,özür dileme...Öyle düşünsen bile öyle söyleme...
Onaylarcasına başını hafifçe salladı.Anlayışlı hâlim onu memnun etmişe benziyordu.Gülümsedim...
Elini nazikçe geri çekerken o da gülümsedi.Hemen sonra beceriksizce de olsa konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Ben acıktım.Ne zaman yemek yiyeceğiz?"
Ânın büyüsünden bu şekilde sıyrılmasına gözlerimi devirip söylenmemek için kendimi zor tutmuştum.
Ama mutluydum..
Bu kez hayal kırıklığına uğramamıştım.
Bir gelişme vardı,bunu görebiliyordum.En azından düşündüğüm şeyi söylememişti.Sırıtarak önüme döndüm ve arabayı çatıştırdım.
"Hemen gidiyoruz."
***
~Akça Karasu
Az önce ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu.
Tek bildiğim onu öpmeyi gerçekten istemiş olduğumdu.Saçma bir sebebten olabilirdi.Duvarlarımın o kadar da aşılamayacak olmadığını göstermek gibi..
Ama evet..
Bunu isteyerek yapmıştım.
Biraz gaza gelmiş olduğum da doğruydu.Ama şu da bir gerçek ki eğer istemeseydim bunu yapmazdım.
Söz konusu bensem...Yapmazdım..
Yüzleştiğim gerçeğin nefes almamı zorladığını hissettiğimde pencereyi açtım.
Gözlerimi yumup kafamı dışarı çıkardım ve olabildiğince derin nefesler aldım.
Özgür muhtemelen beni izliyordu ama bunu umursamadım.
İyi değildim...
Düşünmek istediğim şeyleri düşünmüyordum.
Daha üç gün öncesine kadar öğrendiğim şeyler tüm ağırlığına rağmen yok gibiydi.
Bu o kadar saçma ki..!
Yüzleşemiyordum bile...
Belki de var olduğunu hissetmek bile üstünden gelemeyeceğim kadar acı olduğu için böyleydi.
Bu yüzden aklımdan bile geçiremiyordum.
Ailemin aslında ailem olmadığını..."Burası güzel bir yere benziyor.Sen ne dersin?"
Kafamı pencereden çıkartıp gösterdiği yere bakmadan onayladım.
"Hiç fark etmez."
Normalde ne yediğime dikkat eder kolay kolay yemek beğenmezdim.Ama şu anda bunun hiçbir önemi yoktu benim için.
Tüm gün sabahki kahvaltıyla kalmış olsam da aç felan değildim.Tek istediğim bir an önce Yağız'ın yanında olmak ve ondan güç almaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA
Teen FictionBir anda hayatını alt üst eden gerçekle karşı karşıya gelen bir kız... Gerçeklerin yalana dolandığı o düğümü açabilmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak bu yolda o kadar çok kalp kırılacak,o kadar çok oyun oynanacaktır ki daha da k...