"Aksine seni müptela ediyor kendine.Aşk gibi..."
~Yağız Karasu
"Bro,ne yapıyon sen ya!"
Özgür her zamanki gibi aniden tepemde biterken kaşlarımı çatarak ona döndüm."Ne yapıyora benziyorum bro?"diye cevap verdiğimde es vermeme rağmen Özgürden bir cevap gelmeyince devam ettim:
"Telefonumu açmaya çalışıyorum.Nasıl kapandı bu telefon durduk yere ya!"
Son söylediğim şeyin mantıksızlığını fark ettiğimde hâlâ çatılı olan kaşlarımla Özgür'e döndüm.Ağzı kulaklarında sırıtıyordu."Bro?"dedim şüpheyle.Özgür sırıtmasını sürdürerek yanıtladı:
"Hıı."
Şüphemi doğrulayan suratına baktığımda o kadar komik görünüyordu ki nerdeyse bu haline gülecektim.Ama hemen gülme isteğimi sindirip sinirlenmiş gibi hırladım:"Oğlumm!Niye elleşiyon la telefonuma!"
Özgür'ün az önceki komik yüz ifadesinin yerini ciddi bir ifade aldığında ve bana eliyle yaklaşmamı söylediğinde onu çok nadir ciddi bir ifadeyle gördüğüm için merakla ona doğru yaklaştım.
Fısıltıyla konuşurken nefesi kulaklarımı gıdıklasa da geri çekilmedim."Ya oğlum bizimkilerden duydum, birazdan bar müdürü gelecekmiş.Adam acayip manyakmış,en küçük hatada kovuyor felan.Seni düşündüm yani.Telefonun çalar şimdi alırız başımıza belayı.Sendeki şansı biliyorken önlem almamazlık yapamazdım herhalde!"
Özgür geri çekildiğinde masumcasına sırıttı tekrar.
Diyaloğumuzu uzatıp dikkat çekmek istemesem de dayanamayıp ağzımı Özgür'ün kulaklarına yaklaştırdım:
"Bro,çok merak ediyorum,senin beyninden zorun mu var?"
Cevap vermesine fırsat vermeden fısıltıyla devam ettim:
"Hani çünkü biliyorsun benim de elim var.Yani hani ben de senin gibi telefonu kapatabiliyorum felan.Niye sen kapatıyorsun oğlum benim telefonumu!"
Geri çekildiğimde Özgür suratını ekşiterek sitem etti:
"Ya bro,sana da iyilik yaramıyor.Ha ben ha sen ne olacak sanki.Seni düşünmek de suç vallahi!"
Gözlerimi barmen arkadaşım Deniz'e çevirdiğimde yoğun olduğunu fark edip aceleyle aklımdaki soruyu sordum:
"Lan doğruyu söyle telefonumu mu karıştırdın yoksa?"
Özgür hemen işi goygoya verircesine eliyle ağzını kapatıp söylendi:
"Aaa,yok daha neler!Bro abartmasan mı acaba,ne yapacağım ben senin telefonunu!Hem ne gizliyon da korktun abi bu kadar anlamadım ki?!"
"La Özgür beni deli etme."diye yükseldim sinirle.Özgür beni daha da sinir etmek istercesine sinir bozucu olmaya başlayan sırıtışıyla öylece dikilirken Deniz'e acil yardım etmem gerektiği için uzatmayarak yanından uzaklaştım.
Birkaç adım atmıştım ki arkamdan seslendi:
"Bro,bu arada ablan aramış,sonra dönersin artık."Gözlerimi devirerek yerime geçtiğimde sırada bekleyen turuncu saçlı beyaz tenli kıza yöneldim hemen.
"Buyrun."
"Bir tane alkollü kokteyl alayım."
"Tabi."diye yanıtlasam da yaşından emin olmadığım için kokteyline alkol koyup koymamak konusunda karasız kaldım.
"Ne olacak canım sanki.Belli ki daha önce de içmiş."diye içimden geçirdiğimde hemen içeceğini yapmaya koyuldum.
Hazırlayıp verdiğimde teşekkür etme zahmetine girmeden bar sandalyelerinden birine oturdu.
Sıradaki müşterilere de elimden geldiğince hızlı bakarken Özgür de tıpkı benim gibi hızlıydı.Benim aksime garsonluk yaptığı için oradan oraya koşuşturması onu daha da yoruyordu tabi.
Hele ki bu saatlerde yani nerdeyse gecenin körü diyebileceğimiz bu saatlerde bar çok daha yoğun oluyordu.
Kendimi işime kaptırdığım dakikaların ardından Özgür yine hiç fark etmediğim bir anda yanımda bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA
Fiksi RemajaBir anda hayatını alt üst eden gerçekle karşı karşıya gelen bir kız... Gerçeklerin yalana dolandığı o düğümü açabilmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Ancak bu yolda o kadar çok kalp kırılacak,o kadar çok oyun oynanacaktır ki daha da k...