11.Bölüm~Duvar

54 17 3
                                    

"Senin teninden önce duvarların var.."

Araba ani bir frenle durduğunda neredeyse kendimi dışarı atmıştım.

Saniyelerin mucizesiyle hayatta kalmış olmamı hiçe sayıp arabadan hızla indim ve neredeyse koşar gibi adımlarımı peşin sıra attım.

Neden bu derece sinirlendiğimi bilmiyordum.

Tek bildiğim içimde tutamayacak kadar büyük bir nefrete sahip olduğumdu.

Belki Özgür'e belki aileme belki hayata..Ve kim bilir,belki de kendime...En çok kendime...

"Akça!"

Beni rahat bırakmayacağından emin olsam da adımlarımı yavaşlatmadan hızla uzaklaşmaya devam ettim.

"Akça dur!"

Bir gözyaşı,ne sebeple bilmesem de,gözlerimden yavaşça süzüldüğünde hemen elimin tersiyle onu sildim.
Elimi geri çektiğim o anda Özgür'ün eli kolumdaydı.
Beni öyle bir çekti ki kendine birbirimize resmen yapışmış vaziyette öylece kalakaldık.

Nefesi nefesimde, kolum hâlâ elindeydi.

Bu yakınlık hoşuma gitmeyince kaşlarımı çatıp
kolumu ondan kurtarmaya çalıştım.

"Bırak beni!"

"Bırakmayacağım!"

Sesindeki kararlılığı hissedebiliyordum.

"Bırak dedim!"

"Bırakmayacağım dedim ben de!"

Pes etmeyip ondan uzaklaşmayı denedim tekrar.

"Bırakacaksın."dedim ona yaklaşmaya çalışan ama bunu beceremeyen bir kararlılıkla.
Birdenbire gülmeye başladı.
Neye güldüğünü düşünemeyecek kadar gergindim.

"Ne oluyor sana ya!Çocuk gibi davrandığının farkında mısın!Sana kötü hiçbir şey söylemedim.Bu yaptığına inanamıyorum."

Bomboş gözlerle baktım ona.

"Niye öyle bakıyorsun Akça! Bir şey söyle
bana,neden böyle davranıyorsun anlamıyorum.
Bir şeyleri yoluna sokmaya çalışıyorum,tek yaptığım bu, bunu anlamak bu kadar mı zor!"

Bir şeyleri yoluna sokmak...

"Hiçbir şey hiçbir zaman yolunda olmayacak!"diye bağırdım olanca gücümle.
Kontrolümü kaybetmiştim.Damarlarımda dolaşan öfkeyi hissedebiliyordum.

"Olmayacak!"diye bağırdım tekrar.Sertçe göğsüne vurup onu ittim.

"Duydun mu beni!"Tekrar tekrar vuruyordum.Çıldırmıştım.

"Olmayacak!"
"Olmayacak!!"
"Olmayacak!"

Sonunda şok etkisinden çıkıp ellerimi tuttu.
Ben debelenirken bunu yapmakta zorlanmıştı.Ta ki  gözlerine baktığımda öfkemi biraz olsun dindiren bir şeyler görene kadar.

"Başka bir şey var."

Beni ne kadar iyi tanıdığını baktığımda görebiliyordum.

"Sorun ben değilim.Akça..Sorun ne?"

O an fark ettim.O an kendime gelebildim.Sorun o değildi...

"Özür dilerim."dedim güçsüzlükle.

Beklediğinin bir özürden ziyade açıklama olduğunu biliyordum.Gözlerinde görebiliyordum ama yapamadım.Ona söyleyemedim...

"Sadece senin iyi olmanı istiyorum."dedi yavaşça yaklaşarak.

Aramızdaki mesafeyi kapattığında
"İyi değilsin."dedi kulaklarıma eğilerek.

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin