🌙31_

59 5 10
                                    

"Sonunda ilk hayaline kavuştun."

En yakın arkadaşımdan duyduğum cümle ile ona döndüm. Gözlerim doluydu ama gülümsememe engel değildi. Tekrardan önüme dönüp Can'ın okuduğu üniversiteye baktım. Artık bende onunla aynı üniversitede okuyacaktım. Sonunda başarmıştım.

"Sonunda başardım galiba.."

"Galiba mı? Onunla aynı üniversitedesin şu an ne galibasııı"

Arkadaşımın sevinç çığlığı, kalp atışımdan daha baskındı. Sessizce dökülen mutluluk göz yaşlarıma aldırmadan ona sıkıca sarıldım.

"Sen olmasaydın başaramazdım."

"Hayır tabii ki, ben sadece senin hayaline kavuşman için destek oldum. O kadar."

O, ne kadar inkar etse de en çok onun emeği vardı. Çünkü ne zaman pes etsem, yapamayacağımı düşünsem o her zaman benim yanımdaydı.

"Ama artık ağlama. Şaka değil, hayal değil. Gerçek. O yüzden ağlama" dedi ve göz yaşlarımı silmeye başladı.

"Tamam" derken ona kocaman gülümsedim.

"Bak ne diyeceğim, Can'ın sınıfına gitmeye ne dersin?"

Şaşırmıştım. İlla bir gün gidecektim ama bugün hazır mıydım bilmiyordum.

"Bilemedim ki yani be-"

"Yanisi manisi yok. Sen buraya bu yüzden geldin. O yüzden onun sınıfına gidip iyi olmalısın."

Haklıydı. Ben buraya bu yüzden gelmiştim. Onun sınıfını görmek için, varsa sergide çizimlerini görmek için ve en önemlisi belki bir umut onu görmek için gelmiştim.

"Tamam ben hazırım. Ama sende benimle birlikte geleceksin değil mi?"

"Ah hayır ben başka bir şeyi teftiş edeceğim. Bir yandan da seni bilerek yalnız bırakıyorum, belki ben olursam duygularını dışarıya iyi yansıtamazsın diye. Ama bir şey olursa mutlaka ara, aramazsan döverim seni."

Ona kocaman gülümsedim." Tamam, anlaştık"

Daha sonra yollarımız ayrıldı. Ve ben onun sınıfının kapısına geldim. Uzun uzun bakıp bir ah çektim içimden. Ardından sınıfa girdim. Etrafı uzun uzun süzüp tek tek masalara dokundum. Burası normal bir sınıftan farklıydı. Çizim yaptıkları için sıralar ona göre tasarlanmıştı. Gözlerim dolu dolu izledim etrafı. İleride bir sıranın üstünde olan birkaç çizim dikkatimi çekti. Oraya doğru yürümeye başladım.

"Vaoovv ne kadar iyi çizilmiş"

Çizimlere zarar vermemek adına dokunmadan bakmaya çalıştım.

"Sen, ne yapıyorsun çizimlerimle?"

Çizimlere daldığım sırada bir erkek sesinin bu cümleyi kurmasıyla beraber irkildim ve çizimleri yanlışlıkla yere düşürdüm.

"Gerek yok ben hallederim."

Yüzüne bakmadan konuşmaya başladım "Benim hatam bu yüzden ben halledebilirim"

Çok mahcup olmuştum. Oda çizimlerini toplamamda yardım etmişti. İkimiz yerdekileri toplayıp ayağa kalkarken, yüzüne bakıp çizimleri ona uzattım.

"Özür dilemene gerek yok"

"..."

"iyi misiniz? Sizi ürküttüğüm için özür dilerim. Korkutmak istememiştim."

"..."

"Hiç iyi görünmüyorsunuz, bir rahatsızlığınız mı var? Lütfen şuraya oturun, ben su alıp geleceğim. Çabuk dönerim."

Şok olmuştum. Elim ayağım titriyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Nefesim daralıyordu. Oydu... Can'dı... Çizimler ona aitti... Ve bugün hafta sonu olmasına rağmen onunla karşılaşmıştım. Birden görünce şok olmuştum. Onu en son dört yıl önce görmüştüm. Kader işte. Demek onu görmem için çok üzülmem gerekmiş.

"Geldim. Biraz daha iyi misiniz? Lütfen için bunu"

Seni gördüm ya ben on yıl daha mutlu olurum. Sen bilmesen de...

"İyiyim sadece aniden ses duy- duyunca korktum biraz."

"Çok üzgünüm, okuldaki bir kaç kişi yaptığımız şahsi çizimleri çalıyor, bende çizimlerimi burada unutmuşum. Sizin de çizimlere baktığınızı görünce öyle sandım."

"Yok sorun değil. Çizimlere zarar vermemek için onlara dokunmamıştım bile, umarım bir şey olmamıştır."

"Hayır bir şeyleri yok. Düşünceniz için teşekkür ederim. Daha iyi misiniz?"

"İyiyim gerçekten teşekkür ederim"

"Rica ederim, bu arada sizi ilk kez görüyorum yeni misiniz?"

Sen normalde beni hiç görmezsin ki. Demek görmen için ölmem gerekmiş.

"Evet yeniyim ama bu bölümden değil, DGS ile bu üniversiteye yeni geldim. Sosyal Hizmetler bölümü üçüncü sınıfım."

"Anladım. Ama yanlış anlamazsanız bu sınıfa neden geldiniz?"

Onunla konuşmak...Kim olduğumu bilmeyerek benimle konuşması... Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ben yıllardır bunun için uğraşmıştım.

"Ben bu bölümü çok merak ediyordum. Evde de kendimce bir şeyler çiziyordum. Benim için çok özel bir şey çizim yapmak. Çok sevdiğim biri de çok sever"

Bir kaç saniye göz göze kaldık. Lisedeki gibi gözlerimi çekmedim üstünden. Belki yine bilmeyerek son görüşüm olabilirdi onu.

"Sevindim ilginin olmasına. Bu bölüm biraz zordur ama tüm yaratıcılığını ortaya koyabileceğin nadir bir bölümdür. İstediğin zaman sana bu bölüm hakkında bilgi verebilirim. Tabii istersen."

"Tabii çok isterim. Yani memnun olurum."

Hafifçe güldü. Onu gülerken görmeyi çok özlemiştim.

"Bunun için sanırım önce tanışmamız lazım. Ben Can" dedi ve gülümsemesini sürdürerek elini uzattı. Bana. Elini. Uzattı. Bana. Güldü. Ellerim titreyerek bende ona karşılık verdim.

"Ben de Elif"

Ay'da Bir GülümsemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin