9 Nisan 2018
Bir gün boyunca evdeki hiç kimseden bir ses çıkmadı. Sanırım herkes odalarındaydı. Ben de öyle.
Sonrasında ben uyudum zaten. Düşüne düşüne. Delire delire.
Şimdi perdenin açık kalmış minicik kısmından tam gözüme denk gelen güneş ışığına küfrederek uyandım.
Sinirle kalkıp o boşluğu kapattıktan sonra uyumak için tekrar yatağa girdim ama asla yapamadım.
Bir kez uyanınca asla tekrar uyuyamıyordum ben.
Mecburen kalkıp odamın içindeki banyoda elimi yüzümü yıkayarak iyice ayıldıktan sonra yatağımı da topladım ve üzerimi değişerek odadan çıktım.
Minho'nun kıyafetleri üstümde bol ama kısa duruyordu. Bu yüzden en uzun kollu ve en uzun paçalı kıyafetleri seçiyordum.
Aşağıya indiğimde Chaeryeong her zamanki gibi hem beni hem de kan emici tüm arkadaşlarını düşünüp mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı.
Boğazımı temizleyerek dikkatini çektikten sonra mutfak kapısından içeri girip tezgaha yaslandım.
"Günaydın noona."
"Günaydın Hyunjin ama bana bir daha noona dersen bir daha günün aymayacak."
Güldüm.
Anlaşılan Chaeryeong'a da saygıyla hitap etmeyecektim.
"Pekala, Chaeryeong."
Kapıyı kontrol edip kimsenin olmadığına emin olunca kolumdan tutup bir sandalyeye oturmamı sağladı ve kendi de bir sandalyeye oturdu.
"Hyunjin, bu sabah seni uyandırmak için odana girdiğimde geçmişi gördüm. Şaşkınlıktan uyandırmayı unutup geri çıktım."
Ne geçmişinden bahsediyordu?
"Siz Minho'yla öpüştünüz mü?"
Gözlerim kocaman olurken başım otomatik olarak kapıya ellerim de onun dudaklarına gitti.
"Sus çabuk. Sakın bir daha o kelimeyi kullanma tamam mı? Çok yasak."
Başını salladığında elimi çektim ve konuşmadığını görünce bu görevi üstlendim.
"Öyle bir şey değildi bu. O ölüyordu kana ihtiyacı vardı ben de verdim işte. Bu kadar, büyütmeye gerek yok."
Çapkın çapkın güldü.
"Gerek yok mu? Sen bayıldıktan sonra sana yaptıklarını görseydin bence biraz büyütürdün. Tanrım! Jisung'tan sonra birine öyle yaklaşabileceği aklıma bile gelmezdi."
Ne yaklaşması? Ne diyor bu?
Minho bana ne yapmış olabilir ki?
Bayıldığımda muhtemelen yatağa yatırdı ve gitti işte. Başka nasıl bir davranış sergilemiş olabilir?
Düşünceli halimden merak ettiğimi anlamış olacak ki anlatmaya başladı.
"Seni kucağına alıp yatırdı. Sonra uzunca bir süre, düşünceli düşünceli izledi. Saçlarını okşadı. Sonra tüm yüzünü. Dudaklarını bile. Sonra gittiğini gördüm. Ama bir süre sonra geri geldi sanırım çünkü kesik kesik birkaç şey daha gördüm. Benim getirdiğim meyve suyunu sana içirdi. Sanırım kaybettiğin kanını dengelemek için. Dudağından akan vişne suyunu da yalayarak temizledi üstelik. Tanrım! Çok yakışıyorsunuz!"
Hayır hayır. Hayır.
"Chaeryeong. Lütfen böyle şeyler söyleme. Onun hayatını kurtarmış sayılırım. Bana yardım etmesi çok normal. Şefkatle izlemiş olması da çok normal. Meyve suyunu yalaması da... Kana benzetince bir an kendini kaybetmiş olabilir. Mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır ama ima ettiğin şey asla olmaz. Gerçekten lütfen, bir daha bunu konuşmayalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
like wine, hyunho ✓
Fanfic" Ben seni delicesine severken, ben senin için kanımın her damlasını akıtmaya hazırken; senin o buzdan kalbin onun için atmaya devam ediyor sevgilim. „ ~ yan ship; chanmin ~ !!vampir. !!angst. ~ |020722| |241222| ~ angst #1