❄️KIRIK DİYAR

26.2K 3.1K 1.1K
                                    

Bir sonraki bölüm Elf krallığına gidiyoruz milett kemerleri bağlayın :D Bölüm bayağı uzun olacak gibi o yüzden sabırlı olmanız gerek ki doya doya okuyun ;)

▏₰ Gideon

Kafamın içinde tesellisiz bir çığlık yankılanıyordu.

Bir kadın.

Yürek yakan feryadıyla ağlıyordu.

"Hayııırrr! Gideon! Gideon!"

Neden içini çeke çeke ağlıyorsun?

"Lütfen, gözlerini aç! Beni bırakıp gitme Gideon!"

Adımı... Adımı niye böyle özlemle çağırıyorsun?

Sen kimsin?

Kirpiklerimi araladığımda gördüğüm ilk şey gökyüzünde asılı duran siyah güneşti. Işığa zıt olanların yaşam kaynağı. Benim varlığımın kanıtı. Ötelenmiş her şeyin kabul gördüğü tek yer. Beni yalnızlığa, sevgisizliğe iten her şey. Uyandığımı sezen diyar beni selamlamak için bağrından kopardığı kar tanelerini bıraktı. Aşağıya süzülen kar tanelerinden biri yanağıma buse kondurmak istercesine elmacık kemiğime konup diğerlerinin akıbetini yaşayarak orada can verdi ve ıslak, ölü imzasını tenimde bıraktı.

Beyaz'ın yittiği yerdim.

Işığın söndüğü yerdim.

Aydınlığın defnedildiği yerdim.

Bir kafir.

Zalim.

Ve şeytan.

Benim yanımdayken sevgi sadece yara alırdı.

Yakışmazdı.

Yığılan karların arasında uzandığım için gövdemi kaldırırken üstümde biriken karlar da yere döküldü. Karların çokluğuna bakılırsa saatlerdir burada uyuyor olmalıyım. Elimle saçlarımdaki karları silkelerken etrafıma aranarak bakınıyordum.

Çevremi hafifçe pus sardığından görüş alanım kısıtlanmıştı, kaşlarım çatıldı. Pusu delip geçecekmişçesine iz sürmeye çalışan irislerim nerede dolanırsa dolansın ağlayan o kadından herhangi bir iz bulamamıştı. Kafamı geriye atarak başımı sağa sola doğru yatırıp esnettikten sonra gözlerim gümüş bir parıltı yaymaya başladı. Burnumdan kesik kesik birkaç nefesi içime çekerek herhangi bir kokuyla karşılayabilir miyim diye baksam da buradan da bir sonuç elde edememiştim. Kokusunu duyumsadığım tek şey soğuktu.

Uzun soluklu son bir nefes daha alarak bıraktım.

Yalnızdım.

Geniş bir alanda tehdit oluşturacak herhangi bir ses de kulağıma çalınmıyordu. Hemen birkaç metre ötemdeki buz kesmiş göle takılı kaldı bakışlarım.

'Ay mı? Hayır. Benim senin gözlerine baktığımda gördüğüm tek şey donmuş bir göl Gideon. Nadiren de olsa gece göğündeki Ay'ı görür gibi oluyorum harelerinde inkar edemem. Ama... o kısacık anı bile donduruyor bakışların. Ay'ı donduruyor Gideon... bunun ne demek olduğunu anlıyor musun? Söylesene kara kurt; Niye o kırık diyara hapsettin kendini? Orada senden başka kimse yok. Beni bile almıyorsun içeriye. Seni de donduracak Gideon. O diyar seni de içindeki her şey gibi donduracak.'

Aynı ses bu sefer ağlamıyor ama beni tanıyormuş gibi konuşuyordu.

Gözlerimi aşağıya çevirdiğimde gölgeme bağlı yedi gölgeyi gördüm. Hala çatık duran kaşlarımla hafızamı yokladım. Buraya geldiğimi hatırlamıyorum. Sinirle cıklayıp parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim. Kontrolümde olmadan gerçekleşen olaylara bileniyordum. Yine beni öldürmek isteyen biriyle -birileriyle- karşılaşıp kanlarını döktükten sonra yorgunluktan perişan hale gelen bedenimi bu yere mi sürüklemiştim?

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin