❄️KALP ATIŞLARI

22.8K 2.8K 1.1K
                                    

Oy sınırı: 2200

▏₰ Alysa

-3 Ay sonra-

Kenarlarından bezlerle tuttuğum sıcak leğeni dökmeden içeriye götürmeye çalışırken hızlıca hareket ediyordum. Kaynar su hızımdan dolayı bir oyana bir buyana çarparken dökülecek diye ödüm kopuyordu. Sudan tüten dumanın yüzüme vurarak görüşümü engellediği yetmiyormuşçasına leğen ellerimi de yakmaya başlamıştı. Önüme çıkan herkesin "Çekilin! Çekilin!" diye bağırarak telaşla yana kaymasını sağlayıp yoluma öyle devam ediyordum. Ne diye evin içerisine toplanmışlardı ki sanki! 

Sonunda nefes nefese odaya girdiğimde elimdeki leğeni Ruby ninenin kolayca ulaşabileceği şekilde tablenin üzerine bıraktım. Yaşlı dişi kurt getirdiğim suyun üstünden çıkan dumanın fazlalığına bakarak "Alysa o su çok sıcak biraz ılıt." deyince kafamı aşağı yukarı sallayıp "Tamam." demiştim. Paniklediğimden ellerim titriyordu. Parmaklarımı sıkıp bırakırken yerdeki güğümün kulpunu kavradım. Allahtan önceden lazım olur diye odaya soğuk su da taşımıştım. Ben güğümü eğip suyu ılıklaştırırken bir yandan da suratı kıpkırmızı olmuş, terler içerisindeki Yulier'i kontrol etmeden duramadım.

"Niye çıkmıyor bu çocuk!"

"Dayan kızım az kaldı." 

Acıyla kıvranarak "Dayanamıyorum artık!" diye bağırarak ıkınırken bir yandan da çarşafı tüm gücüyle sıkıyordu. Gözlerimi aşağıdaki kanlı çarşaftan uzak tutmaya özen göstererek karısını içi giderek izleyen kurda baktım. Yatak odasındaki tek erkek Hyugaydı. Gri kurt formundaki Hyuga yere uzanmış, Yulier'de sırtını onun karnına yaslamıştı. Arada diliyle Yulier'in saçlarını, acıdan dolayı gözlerinden akan yaşları yalıyor bazen de acı çeken bir kurt gibi iniltiler çıkarıyordu. Eh karısını doğum yaparken izlemek onun içinde kolay değildi tabii.

Ve benim içinde!

Tanrım, hayatımda ilk kez doğuma giriyordum! Ve inanın bana, daha ilk dakikadan bir daha böyle bir sahne görmek istemediğime karar vermiştim bile. Yulier öyle kötü gözüküyordu ki onu izledikçe elim ayağım birbirine giriyor üstüne gördüklerim yüzünden düşüp bayılmamak için kendimi zor tutuyordum. 

Güneşin doğmasına birkaç saat kala kapımıza dayanan gri kurtla gözlerimizi açmıştık. Bize Yulier'in suyunun geldiğini söyleyince ben kitlenmiştim. Ciddi ciddi kal gelmiş gibi öylece yerimde kala kalmıştım. Gideon beni sarsıp kendime getirmese bir süre daha kapının ağzında öylece kalırdım. Hemen Ruby nineye haber vermiştik. Eve geldiğimizde Yulier'i iki büklüm şekilde karnını tutarken bulunca korkum daha da artmıştı. Hyuga Ruby ninenin emri ile hemen kurda dönüşüp Yulier'in yanına gitmişti. Dişi kurtların doğumda Eril kurtlara ihtiyaçları olduklarını da o sırada öğrenmiştim.

Saatler geçmişti ama bebek bir türlü gelmek bilmiyordu. 

"Ahhhhhhh!!"

"Daha kuvvetli ıkın kızım!" Terden sırılsıklam olan Yulier'in terini silen Eira'da benim gibi bembeyaz kesilmişti. Muhtemelen o da ilk kez doğum yapan bir kadın görüyordu.

"Bebeğin kafasını görebiliyorum!" Heyecanla elimdeki güğümü yere bırakıp yaklaştığım sırada Yulier dişlerini kıracak raddede sıkıp kalan gücüyle son kez ıkındı. Ikındığı gibi bebeğin kafasının komple çıktığını görmüştüm. Lanet olsun, keşke heyecanıma kapılıp bu kadar yaklaşmasaydım... Ruby nine hızlıca bebeği tutup dışarı çıkardığında minnacık şey odayı ayağa kaldıracak güçle ağlamaya başladı. Yulier nefes nefese kalmış bir şekilde bebeğinin ağlamasını dinlerken Hyuga şok olmuş biçimde Ruby ninenin temiz beze sardığı bebeği izliyordu. 

KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin