KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Tamamlandı|

❄️YUMURTA -PART 2-

Multimedia - Şebnem Ferah - Ay

NOT! arkadaşlar bölüm sayısı 7 bin ve üzeri olduğunda bu iki bölüme eş değer oluyor. Haliyle iki bölüm de, iki bölümlük süre istiyor. Bölüm uzun olduğunda süreyi buna göre hesaplayın lütfen. 

Bölüm: 7928 kelime = 34 Sayfa.

▏₰ Alysa

Kalash'ın klanı korumak için başlarını üçgen biçiminde yonttuğu kütükleri yan yana dizerek inşa ettiği surun arka kısmı nöbetçilerin rahatça gezebildiği düz bir alandan meydana geliyordu. Genişliği dört buçuk metreye ulaştığından uygulanması kararlaştırılan strateji de yapılacak değişiklikler için komutan ve yardımcılarının toplanmasına yetecek açıklığa sahipti. Ne kadar önlem alırsanız alın bazen savaşlar planladığınız gibi yürümezdi. En ufak bir ihmalde süreç tepe taklak olabilirdi. Telafinin yapılabilmesi için emirler ne kadar hızlı iletilirse Kurtlarda o kadar çabuk adapte olacaklarından emir-komuta zinciri birbirinden uzak olmamalıydı. 

Klan tamamen kale savunması usulüyle tasarlanmıştı. 

Bağdaş kurmuş oturuyorduk. Karşımda Aramil, solumda Kalia, sağımdaysa Hyuga vardı. 

Bu mücadelenin yöneticileri bizdik. 

Nöbetçiler bizden birkaç metre uzakta herhangi bir hareketlilik olursa diye orman ile patika yolunu gözlüyordu. Düşman fikrini değiştirip daha erken saldırabilirdi. Önden birilerini gönderme ihtimalini de yok sayamazdık. Kaçmadan evvel yakalanmaları gerektiğinden kuş uçurtmuyorduk. Normalde buraya görev sırası hangi gruptaysa onlardan başkasının girmesi yasaktı, bu prensibe klanın içindekilerde dahildi. Kalash mensupları çiğnenmesi yasak olan kuralları bildiklerinden katiyen uğrak yerleri sur olmazdı. İstisna yapılmasının nedeni işgal altında olmamızdı. 

Metus; yaşlı, hamile, çocuk ve çeşitli rahatsızlıklarla savaşamayacak durumda olan Kurtları alarak bir saat evvel ayrılıp Kurt dağındaki sığınağa götürmüştü. Bugün ki vazifesi korumaktı. Yulier Hyuganın yarasından ötürü muhafazayı onun yapmasını önerse de kocası kabul etmemişti. İyi olduğu konusunda inat eden gri kurt savaş alanında yer almakta ısrarcıydı. İkili arasında çıkan tartışma bir süre devam etmiş sonunda kazanan Hyuga olmuştu. İstediği zaman bir hayli konuşkan olabiliyordu hele de kendisini savunuyorsa. Metus için fark eden bir şey olmadığından ne iş verirsek verelim razı geliyordu. Eira doğduğundan beri avcı olarak yetiştiğinden içi az da olsa rahattı.

Aramil yanında getirdiği elfleri surda aralıklarla konumlandırıp oklarıyla bize destek çıkacaktı. Onlar yakın değil, uzak dövüşte ustaydı. Bu avantajlarını sonuna kadar kullanacaktık. Neticede attıklarını vurmalarıyla ünlülerdi. Kalia ise avcılarıyla birlikte ön cephede yer alacaktı. Gideonun durumunu bildiklerinden kimse nerede olduğunu sormuyordu.

Aslında planımız gayet basitti. Savunan taraf biz olduğumuzdan gerilla savaşı gibi bir şey gerçekleştirecektik. Amacımız kazanmak değildi. Aydınlık tarafın sakinlerinin çeşitliliği fazla olduğundan getirdikleri orduda bizimkini aşacaktı. Kalash klanı odağını kazanmaya adarsa düşmanı yenebileceğimize itimadım tamdı. Asıl sorun kazanç sandığımız zaferin kaybımız olacak olmasıydı. Tek bir savaş için Kurtların yarısını ölüme gönderemezdik. Askeri gücümüz azalırsa İnalihteki itibarımız sarsılırdı. Tekrar toparlanmamız yıllar alırdı.

Düşmanı yıpratarak emellerinden vazgeçmelerini sağlayacaktık.

Parmak uçlarım karıncalanıyordu. 

Heyecandan mı, tam tersine korkudan mı bilemiyordum. İlk kez geniş çaplı bir savaşta yer alacaktım.

Kurtlar pek tuzak kurma taraftarı değildi. Bodoslama dalmak huylarıydı. Gideon başa geçtikten sonra onun taktiklerine uyum sağlamayı öğrenmişlerdi. Benim kurduğum tuzakla, elflerin oklarını sayarsak elimizde iki koz bulunduruyorduk. Ön sezim gizli düzeneklere de sahip olduklarını, bunları ancak çaresiz kaldıklarında ortaya çıkaracaklarını söyleyip duruyordu. Kara kurt savaşta yer alamayacağından sürüsünü beli bükük bırakmazdı. Düşmanın gücünü zayıflattıktan sonra Kurtların istedikleri gibi coşmalarına müsaade edecektik. Ufak tefek çekişmeleri değersiz gördüklerinden senelerdir dövüşe hasretlerdi. Son zamanlarda ki hareketlilik hoşlarına gidiyordu.