4.Bölüm "Yangın"

111 62 30
                                    

Selam canlar. Sonunda bir boşluk buldum ve yeni bölüm atayım dedim. Oylamayı unutmayın bebişler. İyi okumalar, umarım beğenirsiniz😘

Yangın ⭐

Kelvin: Amber!

Siz: E-efendim bir sorun mu vardı?

Kelvin: Salağa yatıyorsun bakıyorum. Açıklama yapmadın, hani konuşacaktık.

Siz: Ben sadece eğlence için gece yarısı rastgele tuşlara basıp birilerini rahatsız edip kafa dağıtıyordum. Seninle nasıl karşılaştım bilmiyorum. Aynı okula gitmemiz bir tesadüf. Senden çekindiğim için kimliğimi saklamaya çalıştım. Hepsi bu.

Kelvin: Benden çekinmenin sebebi ne? Bir yanlış mı yaptım?

Siz: Estağfurullah, ne yanlışı. Ben biraz değişiğim seninle alakası yok.

Kelvin: Hmm

Siz: Arkadaşız yani değil mi?

Kelvin: Arkadaşız.

Arkadaşız nokta!

Anladık, ünleme gerek yok.

Kafamı ellerimin arasına almış vaziyette yatağımın üzerinde oturuyorum. Dizlerimi kendime çekmiş ve dış dünyaya kendimi kapatmış halde biraz önce öylesine yatağa fırlattığım telefonuma bakıyorum. İyi miyim? Mükemmelim, ötesi var mı.

Sen öyle diyorsan öyledir.

Aynen öyleyim. Çok iyi bir arkadaş, hatta kanka. Evet evet, dünyanın en iyi kankasıyım ben. Başka ne olabilirim zaten. Ortalama 1.50 boylarında, kızıl saçlı, mavi gözlü, bembeyaz teni olan, pamuk şeker yanaklı, tatlış bir ateş perisiyim. Ve şimdi o ateş perisinin uçma vakti geldi.

Moralim ne zaman bozulsa, ne zaman sinirlensem, depresyona girecek gibi hissetsem, olumsuz duygular beni ele geçirse kendimi gücümü kullanırken buluyorum. Ateş beni ele geçiriyor, gözlerimin okyanus maviliği yavaş yavaş kızgın alevlere dönüşüyor. Bir zaman sonra ansızın avuçlarımda uçuşan alevlerle oynuyor ve gözlerimi alamıyorum.

Ellerimde oluşan bana pek sıcak gelmeyen kırmızılı turunculu alevlerle aynadaki yansımama bakıyordum. Kim beni bu halde görse korkudan ardına bakmadan kaçardı herhalde.

Kapının aralandığını görür görmez gücümü gizlemeye çalıştım. Ama annem çoktan alevleri görmüştü. Hızla yanıma geldi ve okkalı bir tokat attı. Ne olduğuma uğradım, bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. O anlık sinirle gözlerim karardı ve ellerimde istemsizce oluşan alevlerle üzerine doğru yürümeye başladım.

"Amber Joyce kendine gel!"

"Kendimi durduramıyorum. Üzgünüm anne."

Titreyen ellerim annemin üzerine giderken zorlada olsa yönümü çevirebildim. Ve ekimdeki alevler daha önce görmediğim bir şiddetle evi sarmaya başladı. Odamın perdeleri, yatağım, dolaplarım yavaş yavaş ateşe kapıldı.

" Amber çıkalım bu odadan, hadi!"

Kitlenmiş halde ellerime bakıyordum. Uçuşan alevleri çok zorda olsa birkaç saniye içinde durdurdum. Ama çoktan odamı ele geçirmişti. Şimdide eve yayılıyordu.

"T-tamam."

Annem, beni hızla kolumdan tutup evin dışına doğru çekiştirdi. Eğer son anda kafamın üstüne doğru düşen alevlerle kaplanmış çerçeveyi elleriyle durdurmasaydı şuan kendi alevimde yanıyor olurdum. Anneme çok şey borçluyum ama bunu karşılayacak bir şey bulamam sanırım.

"İyi misin kızım?"

"Özür dilerim anne. Çok özür dilerim, istemeden oldu. Yemin ederim."

Korku ve üzüntüyle anneme bakıyordum. Onu öldürmeye çalışmıştım, hem de gücümle. Bu çok tehlikeli, ben çok tehlikeliyim.

"Biliyorum kızım, ağlama tamam. Hepsi geçecek, sakin ol, evimizi düzeltebiliriz merak etme."

Koşarak gelen komşular ve korku içinde yanan eve bakan annem benim için yeterince kötü bir senaryo değilmiş gibi bir de az öteden koşarak gelen Kelvin ve Ivory modumun daha da düşmesine yetip de artmıştı bile.

" Amber, iyi misin? "

" İyiyim Ivory. Sen neden geldin?"

Endişeyle bana bakan Kelvin yavaş ve emin adımlarla evimize doğru ilerlemeye başladı. Ne yapmaya çalıştığını anlayamamış bir halde ona bakıyorduk ki birden alevlerin içerisine, yanan eve girdi.

"Kelvin!"

"Dur, Kelvin nereye gidiyorsun!"

"Aa çocuğa bakın yanacak. Tüh tüh çıksana evladım!"

"Gitti çocukcağız."

...

Bir müddet sonra sönen alevlerin arasından yüzü kül tozu ve dumandan kararmış olan Kelvin yavaş adımlarla yanımıza geliyordu. Evin içindeki alevlerden eser yoktu, tüm alevler sönmüştü.

Şaşırmış gözlerle kararmış yüzüne bakıyordum. Mest olmuş bir halde yanıma gelişini izliyordum.

"Kelvin iyi misin?"

Cevap vermeden gözlerimin içine bakıyordu.

Birkaç saniye öylece o bana baktı ben ona. Ivory aramızda olan şeyi anlamaya çalışıyordu, tıpkı benim gibi. Bir süre sonra kulağıma eğildi ve ufak bir tebessümle konuşmaya başladı.

"Senin için alevlerin arasına girdim ,daha neyi kanıtlamam gerek Amber?"

Bu bir itiraf mı yoksa?

Galiba içses

...

⭐Kepler⭐ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin