22. Bölüm ⭐Mektup⭐

75 44 23
                                    

Yine yeni yeniden karşınızdayım canlar. İçimdeki yazma isteği yine ağır bastığı için sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Daha çok merakınızı gidermek için yazdığımdan normalden biraz kısa bir bölüm oldu. Haftaya bilgi yarışmasına girmiş olursam ve haftasonu bir fırsat bulursam yeni bölüm yazmaya çalışırım. Sizi haberdar ederim, yıldızı tuşlamayı ve fikirlerinizi yazmayı unutmayın. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar 😊♥😊

...

...

⭐Mektup⭐

Anlatır mısınız lütfen, beni neden bıraktılar?"

"Mecbur kalmışlar, geldikleri yerde melezlere yer yokmuş. Buldukları yerde öldürüyorlarmış."

"Ama neden?"

"Aslında ailenin mektubunu okusan daha iyi olur. Bir dakika bekle." dedi ve arkasındaki kitaplıktan birkaç kitap çıkartıp sehpasına koydu. Biraz sonra ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Gizli kasasını kitapların arkasına saklamıştı. Şifreyi girdi ve eski bir kağıt parçası çıkardı, sanki elli yıldır oradaymış gibiydi. Toz tutmuştu. Eline aldığı kağıda üfledi ve eliyle sildi. Yanıma yaklaştı ve kağıdı uzattı. Kalbim güm güm atıyordu. Ailem ve kendim hakkında öğrenebileceğim şeyler bu mektupta yazıyordu. Belki öğrenince üzülecektim ya da acı çekecektim. Belki de mutlu olacaktım ama sonunda onlardan bana geriye kalan bir hatıranın olması bile gözlerimi doldurmaya ve içimi ısıtmaya yetmişti. Şimdi sıra bendeydi, katlanmış mektubu açıp okuyacaktım.

Kelvin ve Axel'ın da duyması için yüksek sesle okumaya başladım. İçimdeki merak ve heyecanı anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyordu. Hitabetden mektubun Bay Andrew'e yazıldığı anlaşılıyordu. Daha fazla düşünmeden okumaya başladım.

Sevgili Andrew, burada olduğumuz sürece bize çok anlayışlı davrandın, bunun için sana teşekkür ederiz. Biliyorsun ki kızımız Amber henüz çok küçük. Onun yaşamasını istiyoruz ve geldiğimiz yerde yaşamasına izin vereceklerini sanmıyoruz. Sizi ve Nova halkını tehlikeye soktuğumuz için özür dileriz ama yapabileceğimiz başka bir şey yok. Amber Dünya için Dünya da Amber için çok tehlikeli, en azından burada onun gibi sıradışı güçleri olan sıradışı insanlarla kalabilir. Gücünün gerektirdiği sorumluluğu büyüdükçe alacağını ve kendini koruyabileceğine inanıyoruz. O büyüyene kadar Bay ve Bayan Joyce'un yanında yaşayacak, artık genç bir kız olduğunda onunla konuşursanız ve onu çok sevdiğimizi söylerseniz yıldızlara sizi koruması için dua edeceğiz. Şunu söylemeyi unutmayın, rüyalara ve bakışlara kulak versin. Burada gözler kalbin aynasıdır derler, rüyaların bilinçaltından mesajlar olduğuna inanırlar ama onun rüyaları annesinin ona gösterdiği geçmişi ve geleceğiyle ilgili mesajlar olacaktır, sadece gerçekler. Belki bir kaç ışıkyılı uzaklıkta ya da sadece baş ucunda olsun, bize ulaşabilecek kadar gücü var. Kendi marifetlerini öğrendiğinde yaşayacağı şaşkınlığı kendi bile tahmin edemeyecek. Sınırlarına ya da kalıplara sığmaması gerektiği gibi daha hangi güçlere sahip olduğunu geçmişte olduğu gibi rastgele ya da öylesine bir zamanda öğrenebilir ama sadece isterse ve sorgularsa. Gelecekte yanında olacak olan herkes onun kaderinden bir parça, ilerleyen yıllar boyunca bunu fark edecek. Oğlunuza ve yeğeninize geçmişten selamımızı söyleyin onlarında kendileri hakkında öğrenecek daha çok şeyi var. Neden böyle dediğimizi yıllar sonra anlayacaksınız. Şimdilik bu kadar, görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın.

Dünya gezegeninin kral ve kraliçesi, Anthon ve Diana.

"Umarım ailen hakkında az da olsa merak ettiklerini öğrenebilmişsindir. Onlar... Seni bırakmak istemedi ve seni çok seviyorlar. Bunu aklından çıkarma, rüyalarına ve bakışlara kulak ver. Her şey gözlerde saklı. Mor, kırmızı ya da mavi fark etmez. Önemli olan o gözlerin nasıl baktığı, kalbinden ne geçtiğidir. Bunları sana ailenin söylemesini çok isterdim ama artık biliyorsun ki onlara ulaşabilecek tek kişi sensin. Belki birkaç ışıkyılı uzaklıkta ya da baş ucunda onlara ulaşabilecek kişi sensin. Kendini zorlama, geçmişin peşini bırakmamak gibi bir alışkanlığı vardır. O gün... Bir gün gelecek. Ve sen, ailene kavuşacaksın." Bay Andrew ben mektubu okuduktan sonra bunları da söyleyip dolan gözlerimden bazen acı bazen tatlı olan sıvının akmasına neden oldu. Elimdeki kağıt parçasını kalbime gömdüm ve Kelvin'den destek alarak koltuğa oturdum. Aileme ulaşabilecek tek kişi olduğumu ve bunu nasıl yapacağımı tabiiki de bilmiyordum ya da sınırlarımı daha ne kadar zorlayacağımı. Bildiğim tek şey ateşti benim, oysa şimdi babamın ağzından yazıldığını tahmin ettiğim mektupta bana bahşedilen birden fazla güç olduğunu söylemeye çalıştığını anlamıştım. Zira elindeki güç olan ateşi bile yararlı kullanmayan ben, bilmediğim güçlerim açığa çıktığında onlarla nasıl başa çıkacaktım tahmin bile edemiyordum. Öğrenmek istediğim şeyleri buraya gelip bu mektubu okuyana kadar gerçekten merak ettiğimi sanıyordum ancak şimdi, hiç bir şey öğrenmesem de olur dediğim yerdeydik. Sadece gözlerimi kapatıp birinin omzuna başımı koyup ağlamak istiyordum. Kelvin şu an bu göreve uyuyordu, Axel babasına şaşkınlıkla bakıyordu. Hepsi benim gibi şaşırmıştı, ailemin onlarla ilgili bildiği bir şeyler olması ihtimali bu odadaki Bay Andrew dışında herkesi şaşırmıştı. Belliki kendimle ilgili daha öğrenecek çok şeyim vardı.

...

Devam Edecek

Gelecek bölüm görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın 😊🌸💛

⭐Kepler⭐ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin