23. Bölüm ⭐Geçit⭐

63 44 40
                                    

Kısa bir aradan sonra uzun bir bölümle birlikteyiz canlarım. Nasılsınız, iyi misiniz? Umarım iyisinizdir ve bölümü beğenirsiniz. Oylamayı unutmayın, öptümm 😘

⭐Geçit⭐

"Umarım ailen hakkında az da olsa merak ettiklerini öğrenebilmişsindir. Onlar... Seni bırakmak istemedi ve seni çok seviyorlar. Bunu aklından çıkarma, rüyalarına ve bakışlara kulak ver. Her şey gözlerde saklı. Mor, kırmızı ya da mavi fark etmez. Önemli olan o gözlerin nasıl baktığı, kalbinden ne geçtiğidir. Bunları sana ailenin söylemesini çok isterdim ama artık biliyorsun ki onlara ulaşabilecek tek kişi sensin. Belki birkaç ışıkyılı uzaklıkta ya da baş ucunda onlara ulaşabilecek kişi sensin. Kendini zorlama, geçmişin peşini bırakmamak gibi bir alışkanlığı vardır. O gün... Bir gün gelecek. Ve sen, ailene kavuşacaksın." Bay Andrew ben mektubu okuduktan sonra bunları da söyleyip dolan gözlerimden bazen acı bazen tatlı olan sıvının akmasına neden oldu. Elimdeki kağıt parçasını kalbime gömdüm ve Kelvin'den destek alarak koltuğa oturdum. Aileme ulaşabilecek tek kişi olduğumu ve bunu nasıl yapacağımı tabiiki de bilmiyordum ya da sınırlarımı daha ne kadar zorlayacağımı. Bildiğim tek şey ateşti benim, oysa şimdi babamın ağzından yazıldığını tahmin ettiğim mektupta bana bahşedilen birden fazla güç olduğunu söylemeye çalıştığını anlamıştım. Zira elindeki güç olan ateşi bile yararlı kullanmayan ben, bilmediğim güçlerim açığa çıktığında onlarla nasıl başa çıkacaktım tahmin bile edemiyordum. Öğrenmek istediğim şeyleri buraya gelip bu mektubu okuyana kadar gerçekten merak ettiğimi sanıyordum ancak şimdi, hiç bir şey öğrenmesem de olur dediğim yerdeydik. Sadece gözlerimi kapatıp birinin omzuna başımı koyup ağlamak istiyordum. Kelvin şu an bu göreve uyuyordu, Axel babasına şaşkınlıkla bakıyordu. Hepsi benim gibi şaşırmıştı, ailemin onlarla ilgili bildiği bir şeyler olması ihtimali bu odadaki Bay Andrew dışında herkesi şaşırmıştı. Belliki kendimle ilgili daha öğrenecek çok şeyim vardı.

Ve bu beni karamsarlığa sürüklüyordu.

Söyleyecek sözüm yoktu, yapacağım ya da yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Tek bildiğim ateşti benim, tek bildiğim içimdeki her geçen gün artan yangındı, kimliğim yoktu. Sadece ben ve bana bahşedilen ateş. Hayatım bundan ibaretti, evimi yaktığımdan beri böyle hissediyordum. Yaşadıklarım bir yangından daha fazlasıydı; kendimi tanımama adım atmamı sağlayan, gerçeklerin ortaya çıktığı bir milattı benim için. Okuduğum bu mektupta; yediğim tokattan çok daha fazlası vardı, yıllardır yaşadığım yalnızlığın bu sene edindiğim arkadaşlarımla son bulmasından, hayatımın sahte olmasından hatta içimdeki ateşten kat kat daha sıcak, yukarıdaki yıldızlardan daha gerçek bir şey vardı... Ben buraya ait değildim ve bunu şu an tam anlamıyla idrak ediyordum. Axel'ın ya da başka birinin bana Dünyalı olduğumu söylemesi fark etmezdi ama o zamandan beri tam anlamıyla buna inanmamıştım işte. İnanmak için bir kanıta ihtiyacım vardı ve gerçek ailemin yazdığı bu mektup bana kesin bir kanıt sunuyordu. Ayrıca son cümlede kendilerini açık edip kral ve kraliçe olmalarını yazmaları her ne kadar şu ana kadar hiç mantıklı gelmesede yüzüme sert bir tokat gibi çarpmıştı. Ben prenses olmak istemiyordum. Ben sadece kendim olmak istiyordum ve bu saçma kafa karışıklıklarından yorulmuştum. Başka bir evrende ya da başka bir gezegende fark etmez. Ben sadece Amber'dim. Ne olursa olsun.

...

Uzun soluklu bir düşünce ve depresiflik anından sonra kendimi Kelvin'in kollarının arasından çektim. Elimdeki eski ve buruşmuş kağıdı sehpaya bıraktım. Ardıma bakmadan o kapıdan çıktım, sessizlik canımı sıkmıştı. Artık bağırma zamanıydı, her şeyin içimden bir volkan gibi patladığı o sınır noktasındaydım. Kendimi hiç zorlamadan aksine rahat bırakarak koşmaya başladım. Dışarıda, Axel ve Kelvin'in evlerinin bahçesine çıktığımda ellerimi iki yanıma açtım ve yıldızlara yalvarıyormuş gibi başımı gökyüzüne çevirdim ardından ufak ve kısa aralıklarla attığım sırıtışlarla beraber bağırmaya başladım. Dışarıdan biri beni görüyorsa kesin tescilli deli olduğumu sanıyordur ki evet beni birileri izliyor,mesela Kelvin ve Axel. Yine de bu şu an hiç umurumda değil. Nerede kalmıştık heh, ben bağırıyordum.

⭐Kepler⭐ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin