Bölüm Yirmi Bir 🕊️ Yer Altında Umutlar

36K 4.4K 1.8K
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin, canlarım.  🕊️

Tüm paragraflarımız yorumlarla dolar umarım.

Sizi seviyorum, keyifli okumalar.

Bölüm şarkıları: Rotation – Ederlezi

Dedublüman & Mavzer Tabancas - Belki

Başlamadan önce bir güvercin emojinizi alırım🕊💚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başlamadan önce bir güvercin emojinizi alırım🕊💚

Bölüm Yirmi Bir 🕊️ Yer Altında Umutlar

Yazar Anlatımı

Keskin bir is kokusu tüm şehri etkisi altına almıştı. Her bölgeden ayrı bir patlama sesi işitiliyor, insanların çığlıkları bombaların korkunç gürültüsünü bastırıyordu. Kulaklar kadınların tiz bağırışları, çocukların hırçın ağlayışları, erkeklerin çaresiz seslenişleriyle doluyordu. Etraf, ölü ve yaralılarla doluydu. Ölümü çağrıştıran metalik kan kokusu dumanlarla birlikte alınan nefeslere karışıyordu.

Genç adam dizlerinin üzerine oturup altına sığındığı taş duvardan ancak bomba sesleri kesildiğinde kalkabildi. Yüreği endişeyle kaplıydı fakat bu endişenin tek zerresi bile kendisi için değildi. Kalbi, Mihra için atıyordu, son günlerde sıklıkla olduğu gibi. Herkes onun olduğu tarafa doğru koşarken o, Mihra'nın okulunun bulunduğu yere yürümeye başladı. Koşmak istiyordu ama bunu yapabilecek güce henüz kavuşabilmiş değildi. Öyle hızlı ve ani gelişmişti ki patlamalar, başarılı bir asker olmasına rağmen hazırlıksız yakalanmıştı Yusuf Agâh. Bir anlığına gerçeklik algısını yitirmiş ve kapkara bir kâbusun içine hapsolduğunu düşünmüştü.

Yürürken derin bir nefes almak istedi fakat içine çektiği dumanla birlikte aldığı nefes eziyete döndü, art arda öksürdü. Kendisine doğru gelen bir beden sertçe omuzuna çarptığında sarsıldı ve geriye doğru sendeledi. Başını omuzunun üzerinden arkasına çevirip kendisine çarpan bedene baktı, kaçışan birden fazla insan gördü ve kimin çarptığını daha çözemeden diğer omuzuna da birisi çarptı. Hatta birkaçı.

Gözlerini kırpıştırıp açtı, etrafına bakındı. Yerde yatan cansız bedenleri, başlarında ağlayanları, kaldırıp götürmeye çalışanları gördü. Ayaklardan çıkan tozlu ayakkabılara, yerlere saçılmış çantalara, kitaplara dokundu bakışları. Yeniden sarsıldı beyni ve "Mihra," diye düşündü. Bir kez daha kapatıp açtı gözlerini, yüreğinin ritimlerini kulaklarında işitti. Tedirginlik dolu bir nefes çekip yeniden öksürdü ardından "Mihra!" diye seslendi ve nihayetinde koşacak gücü kendinde bulabildi. Diğer herkes güvenli alan olduğu için üzerine doğru gelirken Yusuf Agâh patlamaların çoğunun orada olmasını umursamadan Mihra'ya doğru koşuyordu.

İS KOKAN ZEYTİN AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin