25. Ucuz Kaderin Konusu

802 72 5
                                    

🌘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌘

Küçükken çocukların ellerine verilen oyuncaklar gibiydi ucuz bir kaderin konusu. Kendilerine hakim olamayan o çocukların ellerinde yıpranan oyuncaklar eskiyip püsküdüğünde kimse onları umursamazdı çünkü nasıl olsa yenileri alınacaktı.

Silvana açlıktan kıvranırken kaderinin ne kadar ucuz olduğunu düşünüyordu.

Raden'in ona verdiği üç günlük aç kalma cezası bitmek üzereydi ve o bu süreçte, her ne kadar zor olsa da kafasında planlar kurup durmuştu.

Yapması gereken ilk şey bu odadan çıkmak ve biraz Raden'in gözünü boyamaktı. Bu yüzden sabah kahvaltısını bekleyecekti.

Saatler dönüp durduğunda saniyeler dakikanın üzerinde kayıp durmuş en sonunda sabah vaktini bulmuştu.

Yavaşça yatağında doğruldu Silvana. Çıplak ayakları soğuk zemine değdiğinde ağaç dalındaki titrek bir yaprak gibi bedeni usulca titremişti. Buna açlık da dahil olunca çelimsiz bedeni yıpranmış bir oyuncağı aratmıyordu. Gözlerini yere sabitleyerek ayağı kalktı ve odanın kapısına ilerleyerek koridora çıktı. Kapıdaki mühür olması gerektiği gibi kalkmıştı.

Bu yüzden hızlı davranarak koridorun sonundaki lavaboya ilerlemeye başladı. İçeri girerek lambayı açtığında kendisiyle göz göze geldi. O aynadaki Silvana'yla... Ellerini lavabo kenarlıklarına atarak aynadaki hâline bakmaya başladı. Kahverengi saçları iç içe girmiş, yanakları içe çökmüştü. Her zaman işveriyle parlayan haylaz gözleri ışığını kaybetmiş, kan çanağına dönmüştü.

"Ne yaptılar sana?" diye fısıldadı aynadaki gözlerinin yansımasına bakarak. Sağ elini havaya kaldırarak aynaya, yüzünün hizasına bastırdı. Gözleri yaşlarla parıldadığında titreyen dudaklarında bir gülümseme belirdi. "Kurtulacaksın." Sonra gözü sol bileğine ilişti. Sağ gözünden bir damla yaş elmacık kemiğinden kavis alarak çenesine doğru aktı. Hızlıca elini aynadan çekerek musluğu açtı ve avuçlarına buz gibi soğuk suyla doldurarak yüzüne çarptı.

Lavaboda işini görüp hızlıca merdivenlere yöneldi ve duraksamadan alt kata geçti. Muhtemelen Raden yemek salonundaydı ve kendisini bekliyordu. Bu yüzden kendine çeki düzen verererek yürümeye devam etti.

Tahmin ettiği gibiydi.

Raden, gereksiz büyüklükteki yemek masasının baş köşesinde oturmuş önündeki kahvaltı tabaklarına hoşnutsuz bakışlar atıyordu.

Silvana babasının onun geldiğini fark etmediğini anlayınca çenesini dikleştirerek yüzüne yapmacık bir ifade takındı. Masaya ilerlerken "Günaydın." dedi sesindeki yapmacık tınıyı gizleyerek.

Lussuria | James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin