🌘
Silvana, bir yaprak gibi titreyen çıplak bedenini ince örtüyle sararak ağlamaktan şişen gözlerini kırpıştırdı. Karanlık oda tamamen sessizlik içinde ve ürperticiydi, yanında uzanan çocuğun üzerindeki örtüyü iyice çekerek tamamen kendine doladı ve yataktan yavaşça kalkarak bir kaç adımla kapının yanındaki duvarın dibine çöktü.
Bacaklarını kendine çekip kollarını etrafında doladı ve yanağını dizine yasladı. Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında yüzü hâlâ ifadesiz bir hâldeydi. Burnunu bir kaç kez çekerek yatakta kıpırdanan çocuğun korkusuyla iyice duvar kenarına sindi. Yüzü anında ağlamaklı bir ifadeye büründüğünde o an sadece ölmek istiyordu. Yalnızca ölmek...
"Kurtar beni," diye mırıldandı kendi kendine. "Kurtar beni, kurtar beni, kurtar beni..." Alt dudağını sertçe ısırarak ellerini kulaklarına bastırdı ve alnını dizlerine yasladı. Seslice ağlamaya başladığında yataktaki yavaşça doğrulmuştu. "Kurtar beni James. Bul beni..." Titrek bir nefes vererek gülümsedi ıslak yanaklarını gererek. "Beni kurtarırsın sen, her zaman yanımda olursun..."
"Ne halt ediyorsun orada?" diye sordu Rabastan yataktan kalkarken, pantolonunu giyindi hemen, üst bedeni çıplak bir hâlde Silvana'ya ilerledi. "Kalk yerden." Yere eğilerek Silvana'nın bileğinden sertçe tutarak kızı ayağı kaldırmaya çalıştı fakat Silvana, o dokunur dokunmaz çığlık atarak kendini geri çekmeye çalıştı. "Kes sesini!" diye bağırdı Rabastan.
Silvana'yı kuvvetilce çekerek ayağı kaldırdı ve yatağa fırlatarak yerdeki kıyafetlerini gösterdi. "Bunları giyin hemen, gidiyoruz." Silvana elini göğsüne atarak ince örtü düşmesin diye sıkı sıkı tuttu. Rabastan ona son kez bakarak arkasını döndü ve odadan çıktı.
O odadan çıkar çıkmaz Silvana yatağa uzanarak küçük bedenini cenin pozisyonuna soktu ve kendini daha da ufalttı. Gözleri artık yaş değil kan ağlamaya başladığında bağrındaki yangın bir türlü sönmüyor, aksine daha da harlanıyordu. Umutsuzluk bedenini kuşatmaya başladığında vücudunda öylesine bir iğrenti duygusu vardı ki kusmak üzereydi.
Hızlıca üzerindeki örtüyü yatağa bırakarak etrafa saçılmış ve bir kısmı yatağın önünde olan kıyafetlerini alıp giyinmeye başladı. İç çamaşırlarından sonra kot bir pantolon ile ince siyah penyesini giyer giymez hızlıca odanın içindeki banyoya girdi ve kılozetin kapağını açtı. Önünde diz çökerek ağzına ne geldiyse kustu.
Midesindekileri kustuğu gibi hayatını da kusmak istedi birlikte.
Geçmişini, geleceğini, hayatındaki berbat insanları, ona zarar veren ve onu inciten herkesi kusmak istedi. Onlardan kurtulmak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lussuria | James Potter
FanfictionBirbirine sarmaşık gibi dolanan dudakları bu sefer tutkuyla değil, arzuyla değil; gerçek bir sevgiyle harmanlanmıştı. "Neden?" diye sordu Silvana kendini geri çekerek. James alnını alnına yasladığında tekrar "Neden James?" diye sordu. "Ortadan kayb...