Birbirine sarmaşık gibi dolanan dudakları bu sefer tutkuyla değil, arzuyla değil; gerçek bir sevgiyle harmanlanmıştı.
"Neden?" diye sordu Silvana kendini geri çekerek. James alnını alnına yasladığında tekrar "Neden James?" diye sordu.
"Ortadan kayb...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎀
Günler, haftalar, aylar ve yıllar. Zaman su gibi akıp geçerdi. Ve siz bunu, "Aa, zaman ne çabuk geçmiş." diyebileceğiniz bir anda fark ederdiniz. Nasıl oldu, nasıl geçti, nasıl hissettirdi... Hepsi artık geçmiş zamanda yaşanan birer anıdan ibaret olarak kalacak. Mâzi denen upuzun bir geçmişin sizde bıraktığı izler ise hep bugünde kalacak.
Bu yüzden, şafaktan gün batımına kadar, bir günde yapabileceğin ne varsa, hepsini yap. Basit işlerini bile erteleme, buluşacağın bir arkadaşın mı var, onu asla ekme ve gidip onunla buluş. Çünkü öyle bir zaman gelirki, keşke diye başlayan cümlelerle bir hâl olur, öylece kalırsınız.
Yapacağınız her şeyde birer anı biriktimeyi de sakın unutmayın! İnsanoğlu unutkan bir varlıktır. Asla unutmam dediği şeyi bile bir hafta sonra bir boşlukta unutuverir. Bu yüzden, Silvana'nın Sirius'u nasıl çocuksu hallerini gizliden gizliye çektiğini ve Sirius'un ikinci ifşasının çekildiğinde yere kapaklandığını hatırlayın.
Her anı, kalpte kalan bir izdir. Fotoğraf karesine akan bir gözyaşı damlası, geçmişin getirdiği ufak bir tebessümle bakabildiğiniz şans kareleridir.
Yapabildiğiniz, yapabileceğiniz, yapmaya korktuğunuz her şeyi yapın! Korkmayın! Çekinmeyin! Bu sizin hayatınız. Sadece sizin söz hakkınız geçmeli hayatınızda.
Ah, bunları yaparken dediğim gibi fotoğraf çekmeyi de sakın unutmayın.
* * *
"Gülümseyin!" Silvana kamerayı Remus ile Peter'a doğru tutarak birbirlerine gülümseyip kameraya döndükleri bir anın hareketli fotoğrafını çekti. "Tamamdır." Çektiği fotoğrafı yanında oturan James'e gösterip gülümsedi. Aklına gelen fikirle "Sirius." diye seslendi. Uzun saçlı oğlan ona baktığında boynuna asılı kamerayı alıp Sirius'a doğru uzatarak "Bizim fotoğrafımızı çeksene." dedi.
Sirius ilk başta bunu reddedip mızıkçılık yapmak istese de Silvana'nın bakışlarındaki hevesi görüp vazgeçti, kamerayı eline aldı. Gözüne yaklaştırdığı an James, Silvana'yı kolunun altına alıp kendine çekti ve yanağına koca bi' öpücük kondurdu. Silvana ise o öptükten sonra gülümseyerek James'e bakıyordu. Bir anı daha sonsuzlaşmış oldu.
