01. Prangalara Vurulu Şehvet

5.6K 210 76
                                    

🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎀

Salonun içindeki birden fazla masalarda kahkahalar yükseliyor, sohbetler uzuyor ve ellerdeki şarap kadehleri tokuşturuluyordu. O akşam, İksir profesörü Horace Slughorn'un düzenlediği bir parti vardı ve onun kulübüne dahil olan neredeyse herkes oradaydı.

"Hadi çocuklar," dedi Slughorn yüzündeki mayhoş gülümsemeyle. Bir masaya yaklaşarak, "Fotoğraf çekelim." dedi ve elindeki bardağı masaya bıraktı. "Gelecekteki öğrencilerime, sizin gibi başarılı kulüp üyelerine sahip olduğumu göstermek için anı kalmalı, haksız mıyım?"

Lily Evans, kıkırdayarak başını aşağı yukarı salladı. "Haklısınız, profesör," dedi elini sallayarak. "Her ânın bir hatırası olmalı." Profesör Slughorn, kendisine katılan gözde öğrencisiyle memnuniyetle gülümsedi

Lily, Alice, Frank ve Remus, yanlarında birkaç kişiyle daha fotoğraf çekmek için sakin bir kenara geçtikleri esnada onları seyreden James, bardağındaki alkollü sıvıdan büyük bir yudum aldı ve ıslanan dudaklarını elinin tersiyle kuruladı.

"Kulübe bile dâhil değilim ama partiye dâhilim." diye homurdandı Sirius masadaki atıştırmalıklardan yerken. "İksir'im mükemmel de değil." Kaşlarını çatarak James'e baktı. "Beni niye partiye davet etti ki bu? Sıcacık ortak salonda olmak varken..."

"Sen bir Black'sin, Pati." dedi James. Sirius, "Hatırlattığın için sağ ol," diye bir şeyler gevelemişti ağzından fakat James onu umursamadan boşalan bardağını doldurmak için şişeye uzandı. "Slughorn kulübünde ve partilerinde ünlü ailelerin varislerini de istiyor," Bir yandan bardağını dolduruyordu. "Biliyorsun - onun dışında da sendeki cevheri görmüş olmalı."

James, sinir bozucu bir şekilde sırıttığında Sirius'un ters bakışlarının hedefinde oldu. "Kanım Blackler'den geliyor olabilirama asla bir Black gibi olmadım, Çatalak. Bunu en iyi sen biliyorsun."

James yavaşça başını salladığında birkaç dakika önce doldurduğu kadehini bitirmişti bile. "Haklısın dostum."  dedi ve tekrar bardağını doldurmaya başladı.

James, ela gözlerini odanın sağ tarafına çevirdiğinde istemsizce derin bir nefes aldı. Ne de güzel gülümsüyordu, Lily... Kızıl saçları göğüslerine dökülüyor, kameraya kocaman gülümsüyordu; bundan dolayı yeşil gözleri kısılmış, yanakları gerilmişti.

James yutkundu, ona sadece bakıyor olmak ne kadar da berbat bir durumdu. Seviyordu, uğruna her şeyi yapardı ama buna rağmen değil ona dokunmak, doğru düzgün sohbet bile edemiyordu.

"Hey, hey!" diye seslendi ona Sirius. James irkilerek kendine geldiğinde Sirius yüzünün önünde el sallamayı kesti. "Sana sesleniyorum, duymuyor musun?"

Lussuria | James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin