-2-

3K 134 14
                                    


Selamm yeni bölümle geldim.

Hikayeye yeni bölüm için hiçbir sınır koymuyorum ama yinede oy verip yorum yaparsanız sevinirim :)

-♡-♡-♡-♡-♡-♡-♡-♡-♡-♡-

Babam tam karşımda etrafta ne varsa yere yığıyordu, beni görünce yüzünde o iğrenç gülümseme oluştu.

Bi an için kaçıp gitmeyi düşündüm ama Uraz.

Bi saniye! Uraz neredeydi?
İçimi babama olan korkumu bastıracak büyüklükte Uraza bisey olma korkusu kapladı.

"Uraz!" Diye bağırdım. Babam yanıma gelip "o sürtük kapıyı açmıyor ama sen daha çok işime yararsın. Söyle nerde paralar!?" Titrek bi nefes aldım. En azından Uraz iyiydi.

Normalde tam şu an babamı dövüp kapı dışarı atabilirdim ama olmuyordu işte. Onun yanındayken bildiğim bütün dövüş hareketlerini unutuyordum sanki.

Babam beni kolumdan tuttuğu gibi yere savurunca canimin yanmasiyla inledim. Korkarak geri geri gittim, lanet olsun! Bu adamdan korkmamam gerekiyordu.

Urazin kapısından ufak bi ses gelince benim icin dışarı çıkacağını anladım ama "Uraz sakin açma o kapıyı!" Diye bağırdım, eğer açarsa onada zarar gelicekti.

"N-ne parasından ba-bahsettiğin hakkında fikrim y-yok" dedim lanet sesimin titremesine engel olamayarak

"Seni sürtük! geceleri geç saatlere kadar ne yaptığını bilmediğimimi sanıyorsun.
Kim bilir kaç erkeğin altında yatmışsındır. Onların parasını istiyorum." Diyerek sertçe küçük çerçevedeki Uraz ve benim küçüklük fotoğrafımızı yere fırlatinca yerimden sıçradım.

Yanıma gelip beni saçımdan çekerek ayağa kaldırdı. "G-gercekten ya-yapmıyorum" "hadi lan ordan, herkes seni konuşuyor. Taktir ettim doğrusu. Senin bu kadar cesaretli olabileceğin aklımın ucundan geçmezdi"

Akmaya ne zaman başladığını bilmediğim göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken Babamın saçlarımdaki elini tuttum "c-canimi yakıyorsun" "daha çok yakıcam" deyip yüzüme sert bir tokat attı ve tekrar saçlarımdan sürükleyerek beni mutfağa götürdü.

Mutfakta ocağın üzerindeki hâlâ pişen yemegi görünce ne yapacağını anlayıp çırpınmaya başladım. Çırpındıkça saçlarım dahada çok açıyordu. "Lütfen bırak"dedim ağlamaktan boğuk çıkan sesimle.

Ocaktaki yemeği çekip tezgahın üzerine firlatinca çorbanın yarısı tezgaha dökülmüştü, "o gerizekali kardeşin kırk yılda bir işime yaradı"dedi, Uraz muhtemelen bardan gelince çoğunlukla aç olduğum ama uykum olduğu için biseyler yapıp yemediğimi bildiği için bana çorba yapmak istemişti.

"Yapma,bırak" diye bağırıp son bir umut cirpinmaya devam ettim ama birakmiyordu. Elimi tutmasiyla daha çok ağlamaya başladım.

"Uraz ne olursa olsun cikma!" diye bağırdım. Ona zarar gelmesindi.

Babamın elimi ocağa bastırması ve benim acı dolu bir çığlık atmam bir olmuştu. babam Elimi ocağa sertce bastırdığı için geri çekilemiyordum. Gözyaşlarım yanaklarımdan daha hızlı firar ederken evde acı dolu çığlıklarım yankılanıyordu.

En sonunda Babamın beni birakmasiyla hemen geri çekildim ve dizlerimin üzerine yere çöktüm. Sağ elim ile yanan sol elimin bileğinin daha aşağısını tuttum ve elime baktım. Elimin özellikle orta kısmı çok feciydi.

Elime hafifçe üfledim ama daha çok yanmasıyla hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Delicesine titriyordum.
"Yalvarırım g-git"dedim babama, her ne kadar hiçbir etkisi olmayacağını bilsemde.

Olmayan HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin