-14-

1.1K 66 17
                                    

.
.
.

Satır arası yorumlarınızı
bekliyor olucammm<3

Ne kadar oy+yorum o kadar hızlı bölüm:)

"A-abla ben ç-çok kötü bir şey ya-yaptım"

Urazın hıçkırıklarının arasından söylediği şey, voltka atmayı bırakıp yerimde durmamı sağladı.

Ne demek istediğini anlamasamda daha fazla ağlamaması için "Sakin ol ve ne yaptığını söyle. Bir çare buluruz bir şey olmaz"dedim. Uraz ağlamaya devam ederken "abla b-ben çok özür di-dilerim" yüzümü sıvazlayıp derin bir nefes verdim ve Uraza odaklandım "Uraz. Ne oldu?"

Ağlamaya devam etti "a-abla ben sö-söyledim" yerimde kaskatı kesilirken yutkunmaya çalıştım ama başarısız oldum. "N-neyi?" Dedim kalbimin ritmi git gide hızlanırken "a-abla!" Hıçkırarak ağlamaya devam eden Uraza tekrardan "Neyi Uraz." diye sordum.

Düşündüğüm şey olamazdı. İmkansızdı. Hayır kesinlikle imkansızdı. Ben bu ihtimali niye düşünüyordum ki? Öyle bir şey olmamıştı. Yanlış anlamıştım.

"A-abla b-ben do-doğum günlerini n-neden s-" hıçkırık ve ağlayış sesi...

Hiç bir tepki veremeden öylece durdum. Ne Urazı teselli edecek cümle bulabiliyor, nede kendimi rahatlatacak bir kaç söz bulabiliyordum. Aynadaki yansımama bakarken öylece donakalmıştım. Öğrenmişler miydi?
Benim hakkımda ne düşünüyorlardı? Bana acıyorlardı..
Onların gözünde aciz savunmasız bir kızdım artık.

Garip bir şekilde ağlamadım, üzülmedim. Tepkisiz kaldım ve bu hiç iyi değildi. Hissizdim.. Aslında bu sanırım her zaman böyleydi.

Aynadaki yansımama bakarken dudaklarımda buruk bir tebessüm belirdi. Alışmıştım sanırım.

"A-abla?" Urazın sesini duymamla gözlerimi bir kaç saniye kapayıp kendime gelmeyi bekledim ve kendime çok zaman tanımadan gözlerimi geri araladım. Bedenimin bana ağır geldiğini hissederek yatağın ayak ucuna oturdum ve sağ gözümden düşen yaşı silerek ağlamama izin vermedim.

"Tamam" sesim istem dışı fısıltı şeklinde çıkmıştı. "S-sorun yok bebeğim" Urazın bir şeyi devirdiğine dair bir ses gelince tamamen kendime gelip "Uraz!" Diye sesimi yükselttim beni duyması için. Ayaklanıp pencerenin önüne geçtim ve eve doğru bakmaya başladım.

"Uraz-" ben daha bir şey diyemeden Urazın çaresiz sesi geldi kulaklarıma "g-gerçekten istemeden oldu. A-atlas abim biraz z-zorlayınca birden oldu" ciddileşerek kaşlarımı çattım. "Zorladı?" Dudaklarımdan soru sorarcasına çıkan kelimelere Uraz biraz kendine geldiğinde cevap verdi. "Yani öyle değil. B-bana bir sürü soru sorunca onlar." Hıçkırık sesi "b-benim kafam karışıktı zaten. S-sonra üst üste sorunca b-ben" burun çekme sesi "Sinirle birden s-söyledim" ve tekrar ağlamaya başladı..

"Çok üstüne geldilermi?" Dediğimde kafasını iki yana salladığını hissettim "ı-ı" dediğinde ise tabikide inanmamıştım. Üstüne gitmişlerdi, belliydi. Başıma tekrar saplanan ağrı ile yüzümü buruşturdum "Ağlama bebeğim. İyiyim ben sorun yok"
peki eve gidebilecek miydim?

Uraz ağlamayı bıraktıktan hemen sonra "Şey.. Uraz" diye mırıldandım "ben bugün Sarp abilerde kalırım sanırım" yutkundugumda Uraz "Benim yüzümden" diye fısıldadı. "Bebeğim hiç bir şey senin yüzünden değil. Seni seviyorum. Sadece.. şey, daha yeni öğrendiler. Belki biraz Sarp abide kalırsam daha iyi olur. Hemen gelebileceğimi düşünmüyorum" son kelimeler fısıltı şeklinde dökülmüştü dudaklarımdan.

Olmayan HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin