SanZo / Primo Amore

<9. Bölüm>

"Annen yaptığın salaklıktan sonra seni öldürür diye düşünmüştüm Luffy. Nasıl okula gelebildin?"

"Ya sormayın. Halledene kadar kıçımdan ter aktı. Annem gelmeden bi şişe suyu camiye götürüp hocaya okutturdum. Adam beni görünce garip garip baktı ama umursamadım. Sonra eve götürdüm işte. Annem gördü ilk bi çakmadı ama sonra bu suda bi gariplik var falan dedi. Müneccim heralde anlamadım ki. Ama atlattım. Plan başarılı."

Elini başına koyup asker selamı verirken gülerek onu izliyordum. Bu hayyatta herşeyiniz boka sararken sizi eğlendiren bir arkadaşınız varsa tutanacak bir dalınız oluyordu. Tabi bunun Luffy olması biraz acınası ama olsun.

"Aferin asker üsse dönebilirsin. Ya da dönme orayıda birbirine katarsın sen."

"Kes lan bozuk para."

"Okulu asalım ya canım çok sıkılıyo."

"Her ders yoklama alınıyo ve ilkokul çocuğu gibi velilerimize mesaj gidiyo martıcık."

"Hay martınıza sokiyim. Hem hacklerim ben sistemi birşey olmaz."

"Doğru lan. Bu piç herşeyi yapıyodu." Ağzımdaki içecekle konuşmaya çalışmıştım.

"Ağzını kapat lan. Soluk boruna kadar gördüm."

"Boşuna demiyorum piç diye."

"İki oldu bak."

"Ney?"

"Küfür diyorum iki oldu. Üçüncüde ağzına acı biber sürerim."

"Ya sabır. Sende biraz daha bana karış kafandaki çimleri yolarım."

"Saçlarımla derdin ne senin?!"

"Çok gıcıklar."

"Üzdü bu yalnız."

"Napim? Of tamam bakma öyle maymun gibi. Azıcık güzel." Hâlâ aynı bakışları atmaya devam ediyordu. "Tamam biraz güzel. Ya of tamam amına koyim çok güzel."

"Yah biliyodum seninde beni sevdiğini." Kolunu omzuma atınca ittim.

"Siktir lan."

"E biz çıkalım."

"Lan niye bozuyosun Mikey? Ne güzel karı koca gibi atışıyorlardı."

"Hangisi karı Baji?"

"Sanji."

"Lan bi siktir git!"

Hepsi gülünce kaşlarımı çatıp içeceğin tamamını kafama diktim. Çöp kutusuna hizalayıp attığımda tam o an geçecek zamanı bulan çocuğun kafasına çarpmıştı. En arka sıradan teneke kutuyu sınıfın köşesindeki göt kadar ağzı olan çöp kutusuna atmaya çalışan aklımı sikeyim.

Daha yüzünü göremediğim çocuk kafasını tutarak arkaya dönünce yüzüme tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülüş yerleştirdim.

"Şey üzgünüm çöp kutusuna atmaya çalışıyordum. Zahmet olmazsa sen atar mısın?"

Çocuk gülüp yere düşen kutuyu eline aldı.

"Karşılığında elime ne geçecek?"

"Çevreyi temiz tutmuş olucaksın. Ne ne geçicek gerizekalı. Alt tarafı çöpü çöp kutusuna atıcaksın."

Ben daha ağzımı açamadan konuşan Zoroyla ona dönüp baktım. Benim aksime çocuğa bakmaya devam ettiğini görünce bende o tarafa döndüm.

"Pardon? Sen neden karışıyorsun ki?" Yanımıza doğru gelirken devam etti. "Sevgilisi falan mısın? Ki olsan da senlik bir durum olduğunu düşünmüyorum."