< 19. Bölüm >

164 14 33
                                    

"Sanjiii! Çabuk üzerini giyin çıkıyoruz." Telefonun ekranında olan bakışlarımı odanın kapalı kapısına çevirdim. Yine nereye gidiyordu ki bu kadın? Bir gün evinde oturmuyor.

"Nereye gidiyoruz?"

"Zorolara."

İyi ki evde oturmuyormuş.

Kapı açılıp annemin kafası gözükünce boynundaki şalı düzeltmeye çalışırken hızlı hızlı konuştu.

"Hadi oğlum. Daha kalkmamışsın. Hemen bir şeyler giyin üzerine. Kadın bizi bekliyor."

"Tamam anne bi sakin ol. Ne bu acele?"

"Bilmiyorum ki bende. Çabuk gelin dedi başka bir şey demedi. Hadi hadi kalk sen." Daha fazla bir şey öğrenemeyceğimi anlayınca üzerimdeki yorganı atıp yataktan kalktım. Aynanın karşısına geçip tipime bakmaya başladım.

"Ay cok yakışıklısın. Hadi gidelim."

"Ya anne bir dur. Tamam gelicem, azıcık bekle üzerimi değiştiriyim bari."

"Tamam tamam. Kapıdayım ben bak seni bekliyorum çabuk gel." Cevap vermeden kapıyı kapatıp çıkmasını izledim. Bu kadar acele etmesi beni de heyecanlandırmıştı. Ya da başka bir şey yüzündendir bilemiyorum.

Tekrar aynadaki yansımama baktım. İçeride olduğum için giydiğim kısa kollu tişörtümü dışarının soğuk oldugunu bildigim için çıkarıp odanın bir köşesine fırlattım.

Dolaptan siyah, bol ve kapşonlu sweatimi çıkarıp üzerime geçirdim. Altına da kareli pijamalarımdan birini giydikten sonra tekrar aynanın karşısına geçtim.

Sweatin içinde kaybolduğumu gördüğümde gülümsedim. Bence tatlı bir görüntüydü. Ayrıca renk uyumlarından dolayı da altım ve üstüm çok güzel duruyordu. En önemlisi de oldukça rahattı.

Masanın üzerinden telefonumu ve cüzdanımı yanıma alıp kapıya doğru yürüdüm. Tam kolunu aşağı indirip çıkacakken aklıma gelen şeyle hızlıca aynanın karşısına geri döndüm.

Saçlarıma ve yüzüme bakmayı unutmuştum!

"Sanji hadi!"

"Tamam anne geliyorum. Bekle birazcık. Ya da sen çık ben sana yetişirim."

"Yolu biliyor musun?"

"Evet." Kapıya doğru son kez bağırıp tekrar aynaya döndüm. Elime tarağı alıp hafif şekil vermeye başlarken dış kapını sesini duymuştum.

Ne yaparsam yapayım beğenmeyince ellerimi saçlarımın arasına daldırıp karıştırdım. Karışıp kuş yuvasına dönünce sinirlenip yerimde tepindim. Tekrar tarağı alıp taramaya başladım. Kafamı aşağı eğip bir kaç kere deli deli hareketler yapıp tekrar kaldırdım. En azından az öncekilere nazaran daha güzel duruyordu.

Yüzüme bakıp kaşlarımın şeklini düzelttim. Kenardaki nemlendiriciyi alıp dudaklarıma sürdüm. Bunu fazla yapmazdım ama nedense yapasım gelmişti. Kiraz kokusu burnuma gelince derin bir nefes alıp tekrar yerine koydum. Az öncekine göre daha kırmızımsı dudaklarımda gözlerimi gezdirip son kez kendime baktım. Gayet iyi gözüküyordum. Son hamle olarak parfüm şişesini alıp boynuma ve bileklerimi sıktıktan sonra artık hazırdım.

Annem çoktan gittiği için kulaklığımı da yanıma alıp odadan çıktım. Işıkları söndürüp kapıyı çekerek çıktım evden. Çalma listesini en başa alıp kulaklığı takıp boş yolda yürümeye başladım.

Tanıdık olan binanın önünde durup baktım. Aklıma yine mutfaktaki sahneler gelince gülüp bahçe kapısından içeriye girdim. Geldiğimiz zaman aklımda kalan kat numarasına basıp kapının açılmasını bekledim. Anında açılınca içeri girdim. Merdivenleri çıkarken yukardan gelen annemin sesiyle biraz daha hızlı çıkmaya başladım çünkü bu sesle birazdan tüm binayı ayağa kaldırabilirdi.

SanZo / Primo AmoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin