Fi < 29. Bölüm > nal

155 6 8
                                    

"Ya hayır anne, içeri geçin siz Zoro'da bi elini yüzünü yıkayıp gelsin. Di mi Zoro?" Son cümleyi dişlerimin arasından hafif ona dönerek söylediğimde gözlerini yumruklarıyla oymayı bırakıp bana baktı.

"Geri zekalı!" İçeri girip kapıyı kapatmadan önce döndüğünde göz göze geldik. Dudaklarını büzüp öpücük attığında gerçekten neden seve seve böyle birini sevdiğimi düşündüm..

"Hadi herkes çabuk olsun, çok az zamanımız kaldı. Nikah başlayacak birazdan. Sanji hazır mısın?"

"Ya tabi ki değilim. Nasıl hazır olabilirim? Elim ayağıma dolandı, ne yapacağımı bilmiyorum VE HER GEÇEN SANYE DAHA ÇOK GERİLİYORUM. ZORO NEREDE?"

"Düğünden önce damadın gelini görmesi uğursuzluktur, bu yüzden odaya kapattık onu."

"Luffy bak gelirsem oraya ağzını yırtarım. Hem sen niye kapının önünden konuşuyorsun? Girsene içeri geri zekalı."

"Hıı pışık. Sonra o dağ ayısı sevgilin dövsün di mi bizi?"

"Ne dövmesi? Ne alaka?"

"Biz Zoro'yu odaya kapatınca "Sanji'yi benden önce görürseniz üzerinizde çok değişik fantezilerimi uygularım" demişti. Bu yüzden kıçımı sağlama alıyorum.

"Ya sus da içeri gel, şu kravatı takamıyorum bir türlü." Kapıya yürüyüp kolunu aşağı indirip açtım. Luffy önce gözlerini kocaman açmış sonra sımsıkı yumarak kafasını benden ters tarafa döndürdü. Bu yaptığına daha çok sinirlenip kolundan tuttuğum gibi içeri çektim.

Bugün benim düğün günümdü ve ben mutlu olmam gereken yerde o kadar çok gerilmiştim ki daha şimdiden baş ağrım yüzünden kaç hap içtiğimi bile hatırlamıyordum.

"Bıraksana beni, enişte bak valla Sanji zorladı onu görmem için. Hiç suçum yok benim."

"Odada ikimiz dışında kimse yok salak."

"He öyle mi?"

"He öyle." Gözlerimi devirip aynanın karşısına geçtim. Sabahtan beri en az elli kere denememe rağmen bir türlü bağlanmayan ve boynumda idam ipi gibi dolanmış kravatı çekip çıkardım.

"Oğlum şaka maka çok güzel olmuşsun lan. Duygusallaştım şu an." Aynadaki bedeimde olan gözlerimi çekip Luffy'e çevirdim. Gerginliğim yerini duygusallığa bırakınca gözlerimin yanmaya başladığını hissetmiştim.

"Mal mal konuşma be."

"Sus asıl sen konuşma. Elimde büyüdün ve evleniyorsun şu an. Ana yüreği bu dayanmıyor her boka." Gözümdeki yaşın dolup düşeceğini hissedince yukarı kaldırdım kafamı. Gözlerimi bir kaç kez kırptıktan sonra ağlamaklı sesim doldurdu odayı.

"Ne ağlatıyorsun aptal? Makyajım akacak şimdi." Burnunu çekip gülme sesiyle yankılatırken etrafı yanıma gelip elimdeki kravatı aldı.

"Servet yatırdık o makyaja, sakın ağliyim deme. Kaç lira o kalemler haberin var mı?" İkimiz aynı anda gülerken içeri kapıyı bile tıklatmadan giren Mikey'e döndük aynı anda.

Yarım saat uğraştığım kravatı Luffy saniyeler içinde takarken nefes nefese geldiği için nefeslerini düzene sokmaya çalışan Mikey'i bekledik.

"Size kötü bir haberim var."

"Ya biliyordum işte Zoro'nun düğünden kaçacağını. Üzülme Sanji, ben evlenirim seninle."

"Bi' dur. Ciddi konu. Zoro falan da kaçmadı ayrıca."

"Niye uzatıyorsun? Söylesene işte direkt ne olduğunu." Sadece iki dakikalığına vücudumu terk eden gerginlik tekrar geldiğinde meraklı gözlerle bakmaya devam ettim Mikey'e.

SanZo / Primo AmoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin